Arıboğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, basketbol camiasının  ilgisine tepkisiz kalmayarak başkanlığa aday olduğunu ifade etti. 
Türk basketbolunda bir değişime ihtiyaç duyulduğunu, kulüplerin de bu  yönde bir beklenti içinde olduklarını anlatan Lutfi Arıboğan,  "Azımsanmayacak  oranda kulübümüz sistemin dışında kaldıklarını düşünüyorlar. Bir spor adamı  olarak, basketbol gibi bir branşın 3-5 kişi tarafından kendilerine ait hale  getirilmesi, gerçek sahibi olan kulüplerimizden uzaklaşılması, kulüplerin gerçek değerlerini kaybetmiş olmaları benim bu kararı vermemde etkin oldu" diye konuştu. 

FIBA Avrupa Başkanı Turgay Demirel'in 23 yıllık görev süresinin  ardından TBF Başkanlığı'ndan ayrıldığını hatırlatan Arıboğan, şunları kaydetti: 

"Uzun süredir yapılmış değerli bir hizmet ve yönetim var. Bundan  sonrasında bir kan değişimine, bir zihniyet devrimine ihtiyaç olduğuna  inanıyorum. Bunu da gerçekleştirecek olanların bizler olduğunu düşünüyorum.  Federasyonu yönetme anlayışının bizden farklı olması, kulüplerle ilişkilerin olmaması, ilişki yönetimi konusunda ciddi problemler yaşanıyor olması, kulüplerin  federasyona tepki göstermesine neden oluyor. Biz görevi alırsak, bu konuda  problem yaşayacağımızı düşünmüyoruz. Kulüplerimiz, federasyon başkanı ve  yöneticilerini göremediklerini, görüşemediklerini, paylaşamadıklarını  söylüyorlar. Bir çok konuda sorunları da oluyor. Bunlarla ilgili karar verici  merciyle görüşemediğiniz zaman sert tepkilerin olmasından doğal bir şey olamaz" 

Lutfi Arıboğan, Demirel döneminde yapılan başarılı ve başarısız  hizmetler olduğunu ifade ederek, başarılı olarak yorumlanan bölümleri takdir  ettiklerini, başarısız olarak görülen bölümlerin de daha iyi yapılması için  göreve talip olduklarını belirtti. 

Turgay Demirel'in şu anda Türkiye'yi Avrupa'da temsil ettiğini  hatırlatan Arıboğan, "Genel kurulumuz bize bu görevi tevdi ederse, hem şahsım hem  de federasyon olarak görevimiz Turgay Demirel'e uluslararası görevinde destek  olmaktır. Görevini daha sağlıklı yapabilmesi için federasyon olarak destek  olmamızın dışında herhangi bir misyonumuz olamaz. Türkiye'nin ve Türk sporunun uluslararası düzeyde güçlenmesi için bu dayanışma ağının önemli olduğunu  düşünüyoruz" şeklinde konuştu. 

"Kararların her aşamasında kulüpler olacak" 

Lutfi Arıboğan, göreve geldiğinde merkezinde kulüplerin olduğu bir  yönetim anlayışı benimseyeceğini söyledi. 

Seçim çalışmaları kapsamında Türkiye'nin dört bir yanını dolaşarak  basketbol paydaşlarıyla bir araya geldiğini vurgulayan Arıboğan, "Merkezinde  kulüplerin olduğu, onların yönettiği, kararların her aşamasında olduğu, hem  basketbolun ekonomisini büyütmek adına hem de oluşturulan ekonomiyi adil  paylaşmak adına kulüplerin çok etkin olduğu bir yönetim tarzı düşünüyorum" dedi. 

Arıboğan, bir aya yakındır Türkiye'nin dört bir tarafını dolaştığını  dile getirerek, "Federasyon paylaşımcılıktır. Orada adil olmak, hesap verebilir  olmak, şeffaf olmak da en önemli şeydir. Bütün bunları kulüplerimiz ve ekibimle  birlikte gerçekleştirebileceğimize inandığım için bu yola çıktık. Çok da iyi  gidiyor. Kulüplerimizi ziyaret ediyorum, delegelerimizle bir araya geliyorum.  Yerel yöneticilerimizle görüşüyorum. Projelerimizin gerçekleştirilmesinde ve  büyütülmesinde onlardan da katkı alıyorum. Başkan adaylığım konusunda da  desteklerini alıyorum" ifadelerini kullandı. 

"Kulüpler sistemin dışına itildiklerini düşünüyorlar" 

TBF Başkan Adayı Arıboğan, kulüplerin birçok sorunu olduğunu  anlatarak, şöyle devam etti: 

"İlk sorun, hepsi sistemin dışına itildiğini düşünüyor. En önemli  sorun bu. Alınan kararları sürpriz olarak buluyorlar. Gelişmelerden haberdar  olmuyorlar. İkincisi finansal ve ekonomik konulardaki paylaşımın olmaması.  Gelirlerle ilgili bilgileri yok. Kendilerine bilgi verilmediğini düşünüyorlar. Gelirlerin dağıtımıyla ilgili kriterler konusunda bilgileri yok. Bu konuda  rahatsızlar. Şeffaf olunmadığını düşünüyorlar. Diğer konu hakemlerimizle ilgili  şikayetleri var ama bu şikayetler kişisel değil. Belli isimlerden şikayet  etmiyorlar ya da belli bir takımı tutuklarını iddia etmiyorlar. Hakemlerin eğitimlerinin ve morallerinin eksik olduğunu düşünüyorlar. Hakemlerin maddi ve  manevi olarak desteklenmesi gerekiyor. Orta vadede mutlaka profesyonel hakemliğe  geçilmesi gerekiyor. Temel sorunların bunlar olduğunu saptadım." 

"Bütün liglerimizi ayrı bir marka olarak konumlandıracağız" 

Lutfi Arıboğan, başkanlığa seçildiği takdirde özellikle liglerle  ilgili çok önemli projeleri hayata geçireceğinin altını çizdi. 

Bütün ligleri ayrı bir marka olarak konumlandıracaklarını, ayrı bir  ürün olarak değerlendireceklerini belirten Arıboğan, "İsimleriyle, logolarıyla,  kupalarıyla, maç formatlarıyla, takım sayılarıyla, renkleriyle her ligimiz ayrı  bir ürün olacak ve bu şekilde pazarlanacak. Bunun çok önemli bir hamle olacağını  düşünüyorum. İyi dizayn edilmiş bu organizasyonların, gelirleri artırma konusunda  çok önemli olacağını düşünüyorum" diye konuştu. 

Arıboğan, sponsorluk gelirlerinin artırılması, liglerin isim  haklarının satılması, yayın hakkı gelirlerinin yeniden dizayn edilerek  attırılması gibi önemli projelerinin bulunduğunu vurgulayarak, basketbolun çok  daha yüksek değerde pazarlanacağını düşündüğünü, en çok zaman harcayacakları konulardan birinin de basketbolun ekonomisini büyütmek olacağını ifade etti. 

Kulüplerden alınan katılım payı, lisans ve tescil bedelleri gibi  uygulamaların kaldırılacağını anlatan Arıboğan, "Federasyonunun hukukunun dizayn  edilmesinde de önemli bir hamle yapacağız. Federasyonun hukuki olarak birçok  problemi var. Ana statüden başlayarak diğer bütün yönerge ve talimatların  yapılmasına kadar geniş bir hukuki çalışmamız olacak" şeklinde konuştu. 

"Lig birlikleri oluşturacağız" 

Lutfi Arıboğan, sistemin merkezinde kulüplerin yer aldığı lig  birlikleri projelerini hayata geçireceklerini anlatarak, kulüplerle birlikte  karar alacaklarını, şehirlerin ve bölgelerin hep birlikte temsil edildiği bir  basketbol senatosu kuracaklarını söyledi. 

Türkiye'nin basketbol potansiyeli olduğunu ancak yaygınlık sorunu  bulunduğunu belirten Arıboğan, altyapılara çok değer verdiklerini çocukların  geleceğini kurtarmak adına birçok proje gerçekleştirmek istediklerini belirtti 

"Basketbolun birleştiricisi etkisi, toplumsal barışa katkıda bulunacaktır" 

Arıboğan, basketbolda Türkiye'nin kamu diplomasisini yardımcı olacak  projeleri uygulamaya geçirmeyi hedeflediklerini dile getirerek, şöyle konuştu: 

"Basketbolun toplumumuzda birleştirici bir etkisi olduğuna inanıyoruz.  Bu birleştirici etkinin, Türkiye'nin bölgesel ve şehir olarak temsil edildiği  basketbol senatosuyla olacağını, sonra da bunun tüm topluma yayılacağını hayal  ediyoruz. Basketbolunun bu birleştirici etkisi, en çok ihtiyacımız olan toplumsal  barışa çok büyük katkıda bulunacaktır. Onun dışında uluslararası düzeyde de kamu diplomasisine çok önemli katkısı olacak. Çünkü dünyada bir çok ürün  markalaşırken, ülkeler de markalaşıyorlar. Ülkeler ideolojilerini, güçlerini,  mesajlarını, imajlarını spor üzerinden veriyorlar. Bu anlamda Türkiye'nin imajını  ve uluslararası alanda gücünü artırabilmesi için basketbolun önemli bir araç  olduğunu düşünüyorum. Bunları da gerçekleştireceğimize inanıyorum." 

"Türkiye'de Avrupa Ligi ve ULEB ofisleri" 

TBF Başkan Adayı Lutfi Arıboğan, kulüplerin sponsorlarla birlikte  yaptığı yatırımlarla uluslararası alanda kazanılan önemli başarılar olduğunu  ifade ederek, "Uluslararası alanda gücümüzün yeterli olduğunu düşünmüyorum. Hem  FIBA hem de ULEB ile ilişkilerimizi yeniden düzenlememiz gerekiyor. Buralarda çok  sıkı ilişkiler kurmamız lazım. Türk basketbolunun uluslararası düzeyde bir ilişki  yönetimi problemi olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda da çok önemli katkılarımız  olacağına inanıyorum" diye görüş belirtti. 

Basketbol yöneticiliği döneminde hem FIBA hem de Avrupa Ligi ile  önemli ilişkiler kurduğunu dile getiren Arıboğan, "Türkiye uluslararası  organizasyonlara uzak kalamaz. Bugün Avrupa Ligi ile ilişkiler konusunda Türk  basketbolunun bir eksiği olduğunu düşünüyorum. Kuruluşunda aktif olan grubun  içinden biri olarak Avrupa Ligi ile ilişkilere önem veriyorum. Görev bize  verilirse, Türkiye'de bir Avrupa Ligi ve ULEB ofisinin kurulması için gerekli  girişimleri yapıp, bunu da gerçekleştireceğimizi düşünüyorum" değerlendirmesinde  bulundu. 

"Hiçbir kulüple problemim yok" 

Lutfi Arıboğan, Türkiye Futbol Federasyonu'nda 8 yıl yöneticilik  yaptığını ve hiçbir kulüple sorun yaşamadığını belirterek, sözlerini şöyle  sürdürdü: 

"Zaman zaman bazı yanlış anlaşılmalar olabilir. Bu konuları da son  derece olgun karşıladım. Hiçbir kulüple problemim yok. Bu görev bize verilirse,  gelecekte de hiçbir problemin olacağını düşünmüyorum. Zaten bütün kulüplerimiz de  mücadele ettikleri branşlarda iyi şeyler yapmak istiyorlar. Sporun içinde zaman  zaman bir takım provokatif konuşmalar olabiliyor ama biz bunlara karşılık  göstermeyiz. Çünkü biz spora hizmet etmek, basketbolu büyütmek istiyoruz. O  nedenle hiçbir sorun olacağını düşünmüyorum çünkü temel amaç kulüplerimiz için de  federasyon için de basketbola hizmet etmek." 

"Harun Erdenay çok sevdiğim bir kardeşim" 

Lutfi Arıboğan, başkanlık seçiminde rakibi olan Harun Erdenay ile uzun  yıllar birlikte çalıştığını belirterek, "Harun benim çok sevdiğim bir kardeşim"  dedi. 

Harun Erdenay'ın sporculuğunda teknik işlere daha meraklı olduğunu  anlatan Arıboğan, "Yöneticiliğe, teknik adamlığa ilgisi olan sporcuları fark  edersiniz. Daha sonra milli takımın teknik menajerliğini yapıyordu. Bu dönemde  böyle bir görevi düşünmüş, takdir ediyorum. Aslında bu görevi onunla birlikte  yapmayı tercih ederdim. Kendisinin hem kişiliğini hem karakterini bildiğim için genel kurulumuz bu görevi bize verirse, Harun'un Türk basketboluna bizimle  birlikte katkıda bulunması için gerekli hamleyi yapacağımı duyurmak isterim"  ifadelerini kullandı. 

"Milli takım düzeyinde şampiyonluğun dışında bir dereceyi hayal edemiyorum" 

Lutfi Arıboğan, A Milli Basketbol Takımı'nın büyük bir potansiyele  sahip, Avrupa'nın en iyi milli takımı olduğunu düşündüğünü kaydetti. 

Milli takım düzeyinde şampiyonluğun dışında bir dereceyi hayal  edemediğini aktaran Arıboğan, "Bu konuda iddialı konuşuyorum ayrıca bizim bundan  sonrası için telaffuz edeceğimiz hedeflerin, katıldığımız bütün uluslararası  şampiyonalarda ve olimpiyatlarda şampiyonluk olduğu mesajını vermek istiyorum.  Milli takımın bir araya gelmesinde, takım olmasında, takım ruhu oluşturmasında ve  hedefe konsantrasyonu konusunda önemli idari eksikliklerin olduğunu düşünüyorum.  Süratle bu eksiklikleri kapatacağız" şeklinde konuştu. 

Arıboğan, kendisi aleyhine yapılan haberlerin de bir algı operasyonu  olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: 

"Benimle ilgili bir olumsuz algı operasyonu yapılmış ama bu algı  operasyonunun çok amatörce olduğunu düşünüyorum. Çok da ilgilenmiyorum. Geldi  geçti, gereken tedbirler alındı. Son üç haftada basketbol ailesinin bana  gösterdiği teveccühün belli kesimlerde bir tedirginlik yarattığını düşünüyorum.  Bu anlamda herhangi bir karşılık vermem söz konusu değil. Bu tarz etik dışı davranışların sporda olmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu tarz etik dışı  davranışlara biz dahil olamayız. Ben basketbolda herkesin şikayet ettiği kiri  pası temizlemeye geliyorum, o kirin pasın parçası olamam."