NBA'de 234 günlük sezon, sabaha karşı oynanan Miami Heat - San Antonio Spurs serisinin 7.maçıyla birlikte sona erdi. Şampiyonluk sevincini ise seriyi 4-3'le kazanan Miami Heat yaşadı.

234 gün,
2544 maç,
257 403 sayı.
Ve zafere ulaşan tek bir takım, Miami Heat.
Zorlu bir sezondu. Heat,Spurs, Oklahoma,Bulls, Memphis, Knicks ve diğer tüm takımlar için. Beklentilerin altında kalanlar oldu, sürpriz yaşatan oldu ama Miami ve Spurs gibi şampiyonluk çizgisinde sezonu devam ettirebilen takım çıkmadı. Her iki takım açısından da final kalmak kolay değildi, o seviyede hiç bir şey kolay değildir. Big Three'nin ''Big''(büyük) bir sezon geçirdiğini söylemek zor, LeBron'un arkasına yaslanan Wade ve Bosh'lu Miami şampiyonluğa yine LeBron'un olağanüstü performansıyla uzandı. LeBron'un 'winner' yanını, olmayan winner yanını en çok eleştirenlerden biriydim, bu duruşuma - benim gibi bir duruş sergileyenlere çok net bir yanıt verdi LBJ. Ortaya koyduğu performansı kelimelere dökmek imkansız, yaptıklarını gözlerinizle görmeli ve takdir etmelisiniz. Sadece rakam/istatistik bazında olağanüstü değil, oyunun içinde o kadar aktif ki, durmadan bir şeyler için çabalıyor ki keyif almamanız elde değil. LeBron'u izlerken keyif aldım, evet. Net duruşumu yerle bir etti MVP James ve 2. yüzüğünü taktı bu sabaha doğru.

Hatalar Zinciri

Karşılaşma panik içerisinde başladı, her iki takımda toptan bir an önce kurtulmak istermişçesine tercihlerde bulundu ve bunun doğrultusunda basit atışlar kullandı, top kayıpları yaptı. İlk dakikalarda oyunu Spurs iyi yönetem takım olurken, Miami fırtınası çeyreğin 2.yarısında koptu. Rüzgarı arkasına almasıyla birlikte oyunu dengeleyen ve üstünlüğü ele alan Heat çeyreği de 18-16'yla önde tamamladı. Fazlasıyla kısır bir çeyrekti bu, mücadelenin üst düzey olduğu bir final maçında bunun olması sürpriz olmadı. Spurs'un,Heat fırtınası estiği anlarda oyunda kalan, ayakta duran ve ne yapacağını gerçekten bilen tek ismi yine 37'lik Duncan'dı. Yine çok çabaladı Tim. 2. ve 3.çeyrekler; Miami'nin oyunu yönettiği, istediğini yaptığı ve  Spurs'un pes etmeyerek sürekli maça tutunduğu çeyrek oldu. Sürekli olarak aynı senaryoyu izledik,izletti takımlar bize. Spurs oyuna tutunmayı başardı başarmasına ancak Gary Neal, Danny Green gibi isimlerinden bir türlü gerekli verimi alamadı, her iki sütorde oyuna girmeyi başaramadı. - Miami oyuna sokmadık desek de olur tabi.- Bu ikili karşılaşmayı 3/19 gibi felaket bir şut yüzdesiyle noktalarken, Spurs'un serinin geri kalan maçlarında yakaladığı dış süt isabet yüzdesini bu kezse Heat elde edecekti. Gecenin sürprizi kuşkusuz Shane Battier'nin 6/8'lik dış isabet yüzdesiydi. Battier'nin yanı sıra, LeBron'da yayın gerisinden 5/10'la oynadı serinin 7.maçında. LeBron'un potaya giderek oynamayasına hayli alıştığımız için bu yüzdeyi, bu kadar süt kullanmış olmasını yadırgamış olmak doğal ancak bu sezon dış atış yüzdesini de önemli bir seviyeye çektiğini unutmamalı. Karşılaşmanın son çeyreğine gelindiğindeyse ''ol veya öldür'' havasını net sezebiliyorduk, inanılmaz mücadele - savaş vardı sahada. Daha soğuk kanlı olmayı başaran, panikleme düzeyini minimumda tutan taraf Heat'tı ve şampiyonluğa inanılmaz son dakikalarından ulaştılar. 7.maçları izlemek çok ayrı bir keyif,bunun önemini - keyfini bir Tulipbet kez daha anlamış olduk. Big Three üst üste 2.yüzüğünü taktı ve artık gözünü Heat tarihini ilk three-peat'ine dikti. Önümüzdeki sezon neler olacak, kimler bu seviyede mücadele edecek göreceğiz. Merakla bekliyoruz, NBA'e doyamıyoruz.

Önümüzdeki sezon görüşmek üzere. NBA'le kalın.
Emrah Öztürk