Geçen hafta Cumartesi akşamı yaşadığımız korku dolu anlara bir yenisini maalesef ekledik. Polislerimiz, sivil vatandaşlarımız hayatlarını kaybetti. Çok daha büyük felaket 2 saat farkla olmadı. Kendimizi teselli ettiğimiz konunun vahimliği de bu. Maç bitiminde bomba patlasa stattan çıkan 40.000’den fazla vatandaşımız söz konusu. Bu ortam içerisinde maç oynamak, maç izlemek çok mümkün değildi. Antep maçının çok önemi olmadığını düşünüyorum. Derken bu hafta Kayseri’den de kötü haberler geldi. Yine kayıplar verdik. Daha önce yazdıklarımızı kopyala yapıştır yapsak bir fark yok. Çünkü maalesef bir şey değişmiyor ama değişmek zorunda artık. Kaybettiğimiz herkesin mekanı cennet olsun.
 
 
Ankara’nın soğunu bilmeyen yoktur. Kış ayı içerisinde Galatasaray birçok kez gittiği Ankara’ya bu senede gitti. İyi zemin veya kötü zemin konusunun dışında Galatasaray Bursaspor maçı dışında uzun zamandır istenenden çok uzak görüntüler veriyor ve bu can sıkıcı görüntüyü sürdürüyor.. Sezon başında idmanları seyretme şansımız oluyordu Galatasaray TV’den. Takım o zaman iyi çalışmıştı ve sezona da iyi başladı zaten. Son 1.5 aydır Galatasaray’ın iyi çalışmadığı kanaatindeyim. Rakip kim olursa olsun bizi ezberleyip aynı şekilde pozisyonlar bulurken rakip takım analizi olmadığı gibi kendi eksiklerimizi bile gideremiyoruz. Büyük bir problem var. Kötü zeminde 30.saniyede Muslera ile maça tutunup 3.dakikada  gol bulundu. Kötü zemin her zaman skor avantajı elinde olan için avantajdır. Zemin bahanesi şansını 3.dakikada kaybetti Riekerink Bey.
 
 
 
Doksanlı yıllarda doğmuş nesil için çok fazla oynanan oynunlardır Fifa serileri. Hatta hala devam ediyor. Özelllikle fifa 99 ve 2000 oynarken kolay gol bulma tekniği vardı. Sağ veya sol kanattan bir oyuncuyla topla giderdik, orta yapardık ve forvetimiz gol atardı. Bunu ne kadar istersek o kadar yapardık. Bilgisayar oyununa döndük dün. Rakip sağ bek Vrsajevic sağdan sürekli gelip karşısına kimse çıkmadan defalarca Webo’ya orta değil pas attı. Bu pasların hiçbiri rastgele değil. Nereye gidiyorsun diyen yok. Eski bilgisayar oyunları kadar kolay dağılan bir Galatasaray nasıl olabiliyor? Maça halı saha kramponlarıyla çıkanlar olmuş. Gerçekten zaman zaman halı saha havası gördük. Serdar sezonu kapattı çok geçmiş olsun. Serdar’ın bu tip sakatlık sorunu olduğunu sadece Galatasaray Yönetimi bilmiyordu sanırım.
 
 
Şu anki lig görüntüsü aslında Galatasaray’ın çok lehine. Semih’in mucize golü bunu tekrar gösterdi. O golde bile ileride olması gereken kişi Semih değil Hakan Balta mantık olarak. Hatta Serdar sakatlandığında oyuna girmesi gereken isimde Semih değil Chedjou. Semih Kaya çıkıyor ileri, inanılmaz bir sol ayak vuruşu yapıyor ve 1 puan ekleniyor Galatasaray hanesine. Bu kadar şey birleşmiş, maç 2-2- olmuş, rakip demoralize. Ne oluyor? Sneijder çıkıyor Chedjou giriyor. Akıllara zarar. Yani yorum yapmak çok zor. Galatasaray Forması 1 puan aldı. Maçın kısa ve net tek cümlesi bence bu.