Futbol yorumcusu Mehmet Demirkol, İzlanda karşısında aldığımız 3-0'lık mağlubiyeti Fanatik Gazetesi'ne değerlendirdi. İşte o sözler...

Alan/adam paylaşımından, pas opsiyonu yaratmaktan filan bahsetmeyeceğim. Daha basit bir konuya bakalım, basit düşünelim...

Dün akşam İzlanda’nın bizden daha iyi paslaştığına dair bir tartışma yoktur herhalde. Topa da daha iyi vuruyorlardı. 5 kişinin arasından baskıdan driplingle de çıkıyorlardı. Üçgenleri de kuruyorlardı.

Bu neyi gösterir: Teknik açıdan bizden daha iyi olduklarını...

Peki neden şaşırıyoruz? 1 haftadır yırtınıyorum. Yüzde 95’i futbol ihracatı olan bir kadro bu. 9 oyuncusu büyük liglerde oynayan bir takım...

Onlar Play-Off oynadı

Son eleme gruplarında biz 4. olurken Play-Off’a kalan bir takım. Böyle bir dengede önce beraberlik stratejisiyle oynanır. Çünkü bu dengede yapılması gereken Çekler’den ve İzlanda’dan 4’er puan almaktır.

Gökhan Gönül’ü bu strateji içinde sağ kanat oyuncusu olarak kullanabilirsiniz. Takımı da dünkü gibi dizebilirsiniz. Sorun bu değil. Sorun strateji. Gökhan’ı sağ açık olarak neredeyse en önde kullanmak stratejik olarak büyük risktir.

Dün sorun, beraberliği de ciddi bir kazanım olarak görmemekti. İzlanda ve Çekler’den 4 puanalmak şartken, üç stoperden Ömer’i de rakip alana yollayıp 8 kişi ileride durmak istemek için başka bir denge gerekir. Teknik olarak önde olmak...

Top çevirme ve pas opsiyonu yaratma becerisinde tempolu olmak gerekir.

Bunlar yokken bu kadar önde oynamaya çalışmak tüm dengeyi bozdu. Sorun budur. Kendimizi olduğumuzdan daha iyi gördüğümüz için rezil oluyoruz en fazla. Dün de sorun buydu.

Ömer’in kırmızısı çaresizlik

Öyle ki Ömer’in gördüğü 2 kart da bu dengesizliğin doğurduğu çaresizliğin sonucu... 
Belki Onur’un korkunç performansıyla kaybettik. Ama İzlanda’nın net 2 penaltısının verilmediğini de unutmayın.
Hak ettik. Rezil olduk.