Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, G.Saray'ın Akhisar galibiyetini değerlendirirken Selçuk İnan'ı da ağır bir dille eleştirdi. İşte Uluç'un söyleşisinden ilgili kısım;

Galatasaray, Akhisar Belediye'ye gol yağdırdı. İki takım arasında uçurum mu var ki böyle bir skor ortaya çıktı?

6-1 olmasının sebepleri: İki takım arasında 6-1'lik bir fark yok. Niye 6-1 oldu? 1- Öncelikle Galatasaray'ın golü erken geldi. Zaten savunma değil de futbol oynamak için sahaya çıkan Akhisar; bu 1-0'dan sonra hücumlarını biraz daha artırmak durumunda kaldı. Olumlu top oynamak için sahaya çıkmıştı ama mağlup durumda olduğu için daha yürekli, daha cesur, daha atak oynamak zorundaydı. 2- Bütün bunlarla beraber kritik anlarda, önemli hatalar yaptı Akhisar savunması... Galatasaray'ı sıkıştıracakları anlarda yedikleri goller darbe oldu. 3- 1-0'ın üstüne; gene her şey iyi giderken, ofsayttan Galatasaray'ın ikinci golü geldi. Hakemlerin gözünden kaçanlar ya da hatalar Akhisar'ın aleyhine oldu. 4- Saydıklarım, Galatasaray dışındaki unsurlardı. Galatasaray açısından, asıl önemlisi; Selçuk'un oynamamasıydı. Galatasaray'ın 6 gol atmasının sebebi, Selçuk'un yokluğuydu. Selçuk'un bu takımı nasıl durdurduğu, nasıl geciktirdiği, rakip savunmaya nasıl toparlanma imkanı verdiği, oyunu nasıl öldürdüğü ortaya çıktı. 

SELÇUK GALATASARAY'IN EL FRENİ GİBİ

Maçın sonunda; Galatasaray'ın yüzde 58, rakibin yüzde 42 topla oynadığını yazan istatistiklerin, nasıl palavra olduğunu gördük. Mesele yüzde 58 topa hâkim olmak değil... O yüzde 58'in yüzde 58'ini, kendi sahanda yan topla oynuyorsan; zaten ne fark eder topun sende olması!.. Bir de o arada, kendi sahanda topu rakibe kaptırırsan... 
Selçuk oynamadığı için Galatasaray, ilk defa derinlemesine, hızlı hücuma kalkma şansı buldu. Galatasaray'ın iki stoperi topu aldığında yan yan çevirip Selçuk'un gelmesini bekliyorlardı, yan yan çevirip Selçuk'a veriyorlardı, Selçuk da tekrar onlara veriyordu, onlar tekrar Selçuk'a veriyordu, Selçuk hatta Muslera'ya bir daha veriyordu.

Böyle dönüp dururken, o stoperler artık olmayan Selçuk'un gelmesini beklemek yerine; topu kendileri oyuna sokmaya başladılar ve bir tanesi de gol oldu işte... Galatasaray'ın çok tehlikeli forvetleri var; çok tehlikeli hücum kozları var. Drogba'sından Sneijder'ine, Burak'ından Umut'una; orta sahada çok iyi şutlar atan isimler var, Yekta'sından Ceyhun'una kadar... Galatasaray'ın oyunu hızlandığı zaman bunlar daha etkili oluyorlar. 

OYUNU FELAKET HALDE GECİKTİRİYOR

Selçuk, oyunu felaket şekilde geciktirdiği için ve buna, Fatih hocadan başlayarak kimse ses çıkarmadığı için; hatta belki de 'Böyle oyna' diye tavsiye ettikleri için, Galatasaray'ın hücum gücü yüzde 10'a düşüyordu. Çünkü rakip yerleşiyor; Galatasaray topu aldığı zaman, rakip kendi sahasına dönüyor. Adamları da markaja alıyor; sahayı da parselliyor. Sen, topu atacak yer bulamıyorsun. Hadi tekrardan, yana ve Muslera'ya atıyorsun. Bunu oynuyordu Galatasaray Selçuk yüzünden!.. 

Hızlı oynayan ve rakip geri çekilmeden, geride yerini almadan, geride hazırlığını yapmadan oynayan Drogba'yı, Burak'ı ve Sneijder'i düşün; bir de 10 kişinin arasında boğulmuş Drogba'yı, Burak'ı ve Sneijder'i düşün. İşte fark bu... 

ABDULLAH AVCI HAKLIYMIŞ!

Dilerim ; Selçuk kardeşim Florya'ya gider. Bu 6'lık maç kaseti ile kendi oynadığı herhangi bir maçın kasetini alır; bir odaya kapanır ve ikisini arka arkaya izler. Selçuklu Galatasaray ile Selçuksuz Galatasaray'ın farkını görür. Hatırlarsın; Abdullah Avcı, Milli Takım hocasıyken 'Selçuk'u oynatmadı' diye kıyameti koparmıştım. Şimdi dönüp bakıyorum; meğer adam haklıymış.