Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) eski başkanı Haluk Ulusoy, federasyonun seçimli olağan genel kurulunda başkanlığa resmen aday olduğunu açıkladı.

Ulusoy, Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin (TSYD) Levent'teki sosyal tesislerinde gerçekleştirdiği basın toplantısında yaptığı açıklamada, TFF'nin mevcut başkanı Yıldırım Demirören'in açıklamalarını eleştirerek, "Dün '240 imza ile destek aldık' diyenler, bugün bize destek olanlara her türlü baskı uyguluyorlar. Bizi 60 imzanın altına çekmek için neden tüm değerleri ayaklar altına alıyorlar. Cevap belli, çünkü imza açık, oy gizli" dedi.

Türkiye adına geçmişte büyük gururlar, sevinçler yaşattıklarını kaydeden Ulusoy, "Biraz önce başkan adaylığı için TFF'ye resmi müracaatımı yaptım. Tek aday olamazlarsa, uyguladıkları baskının faturası çıkacaktır. Bu söylediklerim yanlış ise "yanlış" desinler. Doğruysa, kesinlikle öyle, futbol ailesine baskı yapmayı, siyaseti ve devleti kişisel hırslarına alet etme çabasını derhal bıraksınlar" şeklinde konuştu.

Demokrasiye ve futbolun özerkliğine saygı göstermeyenlerin, futbol ailesinden saygı göremeyeceklerini belirterek Haluk Ulusoy, "Bu ülkede size rağmen korkmayan, sinmeyen çok futbol aşığı var. Bu kişiler, anti demokratik uygulamaları her yerde dile getiriyor. Genel kurul salonunda çift imza, geçerli imza tiyatroları kurmaya kalkışmayın. Futbol ailesini Türk toplumu önünde daha fazla rezil etmeye, küçük düşürmeye devam etmeyin. Ailemden ayrı tutmadığım futbol ailesini daha fazla üzmeyin. Genel kurulda olmayan fair-play sahada hiç olmaz unutmayın" ifadelerini kullandı.

Projelerini açıkladı

TFF başkanı seçilmesi halinde uygulamaya koyacağı projeleri de açıklayan Ulusoy, "Ayak oyunlarını bir yana bırakalım da ayakla oynanan biricik aşkımız futbol hakkında Türk futbolu için neler yapacağız, onları paylaşalım. Mali disiplin hem kulüplerin hem de federasyonun geleceği açısından olmazsa olmaz. Mevcut federasyon kulüplere, "Ayağınızı yorganınıza göre uzatın", "Başınızın çaresine bakın" diyerek işin içinden sıyrılacağını zannediyor. O iş o kadar kolay değil. Haluk Ulusoy başkanlığındaki TFF, bu yolu kulüplerle beraber yürüyecek" değerlendirmesinde bulundu.

Federasyon kurullarının, son dönemde federasyonu bile gölgede bırakan kararlara imza attığını vurgulayan Ulusoy, "Yetkin, tarafsızlığı ve kişiliği herkes tarafından kabul gören ve takdir edilen bağımsız isimlerden oluşan kurullar tesis edeceğiz. Federasyon olarak kurullara, kulüpler kadar uzak olacağız. Bir yanlış varsa, kulüplerin hakkını aramak adına gerekeni yapacağız. İlk ve son önemli işimiz, Türk futbolunda adalet duygusunu yeniden tesis etmek olacak" diye konuştu.

Haluk Ulusoy, ulusal ve uluslararası alanda bilgi birikimine ve iyi kadrolara sahip olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Çok kısa sürede mevzuatı sorun olmaktan çıkartıp, yeniden çözüm kaynağı haline getireceğiz. Passolig yüzünden tribünler boşaldı. Sorunlar azaldı mı? Hayır. Mevcut başkan tribün olaylarının yüzde 90 oranında düştüğünü söylüyor, düştüyse tribün olaylarından kaynaklanan 22 milyon lira cezayı kulüplere niye kestiniz? Bu federasyonun tutmayı başardığı tek bütçe kalemi, cezalar. Cezayı kulübe değil, suçu işleyene vereceğiz. Tribün olaylarından cezayı minimum seviyeye indireceğiz. Hiç kimseye futbol üzerinden haksız kazanç sağlatmayacağız. Ayrıca kulüp başkanlarını ve yöneticilerini futboldan soğutacak cezalara da karşıyız. Cezalar adil ve makul olacak."

"Futbolda da hedef ilk 10 olacaktır"

"Geçmişte devletimizi mahcup etmedik, yarın da etmeyeceğiz" diyen Ulusoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

"FIFA'nın yeni uygulamaya koyduğu transfer yasağına 209 üye ülkeden 4 takım seçildi. İkisi bizden, Mersin İdmanyurdu ve Bucaspor. TFF ne yaptı? Hiçbir şey. TFF özerk bir yapıdır. Bizim işimiz de gücümüz de futbol. Nasıl ki, ekonomide hedefimiz dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri olmaksa, futbolda da hedef ilk 10 ülke içinde yer almaktır. Faroe Adaları ile aynı torbada yer almayı bizim kabul edebilmemiz mümkün değildir. Kendilerini başarılı addedenler, FIFA sıralamasına muhtemelen tersten bakıyor."

Spor Toto 2. ve 3. Lig maçlarını hafta içi oynatacaklarını ve bu maçları yayınlamaya çalışacaklarını anlatan Ulusoy, "(Yabancı oyuncu sayısını kademeli olarak düşürüyoruz) dediler. Tam hedefe ulaştıklarında kuralı değiştirdiler. Şimdi 'yabancı sayısı serbest' diyorlar. Bu program niye uygulandı? 3 yıl boyunca talepler neden bu sebeple reddedildi, belli değil" diye konuştu.

Haluk Ulusoy, mevcut federasyonun çok katı "borçsuzluk" kuralı getirdiğini kaydederek, "Futbolcu almak için hiç borcunuz olmamalı. Kaç kulüp borçsuz? Ya bundan habersizler, ya da serbestlik ifadeleri samimi değil. Üstelik 14 yabancıya imza attırmak için 6 milyon lira altyapı fonu ödemeniz gerekiyor. Transfer döneminde bunu kaç kulüp ödeyebilir. Kulüpler yabancı oyuncu sayısının serbest kalmasını istiyorsa, samimi bir şekilde bunu onlarla birlikte sağlayacağız" ifadelerini kullandı.

"TFF Akademisi"ni hayata geçireceklerini dile getiren Ulusoy, "3. Lig'de mücadele eden 54 kulübe ayırım yapmaksızın, 600 bin lira ödeme yapacağız. Ayrıca deplasman masrafları için 150 bin lira yol gideri vereceğiz. Kulüplere mesafeye göre ek ödeme yapacağız. Her bir 2. Lig kulübüne de 700 bin lira ve 150 bin lira yol gideri ödemesi yapılacak" şeklinde konuştu.

Haluk Ulusoy, göreve seçilmeleri halinde federasyonun herkesin kolay ulaşabileceği bir yere taşınacağını belirterek, "Riva, milli takımlarımızın ve kulüplerimizin hizmetinde olacaktır. Eğitim için kullanılacak, atıl durmayacaktır. Tek bir arzumuz var, Türk futbolunu huzur ve kardeşlik çerçevesinde ileriye taşıyacak ailemize hizmet etmek" değerlendirmesinde bulundu.

Kulüpler Birliği Vakfı yorumu

Haluk Ulusoy, Kulüpler Birliği Vakfı'nın, TFF'nin seçimli olağan genel kurulu öncesi aldığı kararın hoş olmadığını vurgulayarak, "Kulüpler Birliği Vakfı'nın tavrı hoş değil. '14 kulübün desteği var' deniyor, ama kulüpler buna mecbur bırakılıyor. Son müracaat tarihi 18 Haziran olan bir TFF seçimi öncesi kimlerin aday olacağını beklemeden acele bir şekilde ortaya çıkıp, toplantı yapıp, kulüpleri toplayıp, kimi destekleyeceğini sormaları, baskıları da göz önünde bulundurarak cevap almaları yakışık değil. 18 Haziran Perşembe gününe kadar belki aramızdan bir arkadaş daha müracaat edecek. Kulüpler Birliği Vakfı'nın yaptığı toplantı, son derece çirkin ve etik değil" diye konuştu.