AA - Kılınç, yaptığı yazılı açıklamada, son dönemlerde sıkça karşılaşılan telefon dolandırıcılarının, korku duygusunu artırıp, beynin savaşma kapasitesini alt ettiğini ifade etti.

Dolandırıcıların arka planda polis telsizi sesi vererek, kişilerin acıdan kaçma ve korunma ihtiyacını harekete geçiren korku duygusu tetiklediklerini kaydeden Kılınç, ''Korku devreye girdiğinde mantıklı düşünme, zihinde otomatik olarak devre dışı kalıyor. Dolandırıcının korku oto hipnozu altına giren kişiler, karşısındakinin her söylediğini yapmaya hazır hale geliyor. Sorgulama, düşünme, savaşma ya da itiraz etme davranışı rafa kaldırılıyor'' ifadelerini kullandı.

"DESTEK VERMEMESİ HALİNDE KÖTÜ HABER ŞANTAJI YAPILMIŞ"

Kılınç, kişilerin korku seviyesi yükseldiğinde, kaçınma ve istenileni yapma dürtülerinin maksimum seviyeye çıktığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

''Yapılan uyarılara rağmen, telefon dolandırıcılarının tuzağına her gün onlarca insan düşüyor. Son kurban da milli futbolcu Burak Yılmaz oldu. Yılmaz, telefonda korku oto hipnozu edilmemiş olsaydı, istenilenlerin düzmece olduğunu sorgulayarak çözebilirdi. Ama Valilikten yardım talebi altında gerçekleştirilen telefon görüşmesinde, Yılmaz'ın ünlü olması sebebiyle destek vermemesi halinde aleyhinde haberlerin yapılacağı korkusu salınmış. Tüm ünlü isimlerin benzer sıkıntıları yaşayacağı gerçeği de milli golcünün hipnoz olmasını kolaylaştırmıştır. Dolandırıcıların tuzağına düşen kişilerin, telefon görüşmesi sırasında ellerinin titrediğini ve şaşırdığını anlatması da korku oto hipnozunun bir göstergesidir.''

Bu gibi durumlarda nasıl hareket edilmesi gerektiğini anlatan Kılınç, nefes almanın unutulduğunu belirterek, açıklamasını şöyle tamamladı:

"Korku duygusunun artmaması için ağızdan nefes alınması gerekiyor. Bu, sakinleşmeye yardımcı olacaktır. Aceleyle yapılması istenen işlerden uzak durulmalı. Kişi, söylenenleri dinlemek yerine görüşmenin patronu olmalı ve karşı tarafın sorularına soruyla yanıt vermeli."