Gergin geçen Galatasaray - Fenerbahçe derbisini, ünlü teknik direktör Mustafa Denizli değerlendirdi.

- Bu maçın sonucunu belirleyen faktörler nelerdi?

Gerilimdi elbette. Ben bu maç başlamadan önce bu gerilimin nedeninin psikolojik olduğunu sanıyordum. Ama bu maçı izleyince gördüm ki, gerilimin nedeni psikolojik değil, mikrobikmiş. Ve üstelik yerli-yabancı demeden herkese bulaşmış. Derbi tarihinde iki takım oyuncularının bu kadar kontrolden uzak oynadıkları 90 dakika çok azdır. Kaldı ki puan farkına bakarsanız bu bir yarış maçı da değildi. Eğer bir yarş maçı olsaydı, daha neler olurdu merk ediyorum.

- Galatasaray maçı kazandı? Neleri doğru yaptı sarı kırmızılı takım?

Size ilginç bir şey söyleyeyim mi? Galatasaray’ın gol sevincini doğru yaptı. Bu golü iyi izlesinler ve analizini iyi yapsınlar. Daha önceki maçlardaki gol sevinçlerine ve ruh hallerine bir baksınlar, bir de bu golün sevincine ve takımın ruh haline baksınlar. O zaman neyin doğru yapıldığnı çok net görürler. Bu Galatasaray için üzerinde düşünülmesi gereken bir faktör.

"GALATASARAY YANLIŞ YAPTI"

- Fenerbahçe kaybetti? Yanlışı neydi sarı lacivertlilerin?

Yine ilginç bir yanıt vereyim. Emre’nin kırmızı kartından sonra yanlışı yapan Fenerbahçe değil, Galatasaray’dı. Niye? Çünkü sarı lacivertliler oyunun büyük bir bölümünü 10 kişi oynadı. Emre’nin çıkışı zannedilenin aksine hiç bir şeyi değiştirmedi. Bunun iki sebebi var:

Birincisi: 11’e 11 oynanıyorken, Galatasaray 2 stoperle oynuyordu. Emre atıldıktan sonra ve ikinci yarıda Melo ile Yekta stporlerin arasında kaldı. Dolayısıyla Fenerbahçe’nin eksikliği hissedilmedi.

İkincisi: Bu kırmızı kart sanki F.Bahçe’nin lehine oldu. Orta alan ikiye iki oynanmaya başladı. Fizik açıdan daha güçlü olan Topal ve Merelies, Melo ve Selçuk’a karşı oynadı. Emenike ise 3’e karşı 1 oynadı. Yekta, Hakan ve Semih ile.

"EMRE VE MELO YORUMSUZ"

- G.Saray’a bundan sonrası için öneriniz var mı?

Evet, G.Saray Alex Telles’i daha ileride kullanmalı. En iyi top alan, top atan ve şut çeken oyuculardan biri Telles. Bunu mutlaka değerlendirmeli.

- Melo ve Emre için neler söylersiniz?

Sorumsuzluk. Takımınız hayati bir maça çıkıyor. Belki şampiyonluk değil ama bir derbiyi kazanmanın heyecanını yaşayacaksınız. Sizden istnen ne? Sorumluluk. Ama sergilenen sorumsuzluk. Melo’nun yaptığı o ünlü atasözümüz gibi, “Perşembenin gelişi çarşambadan belli.” Bir oyuncu mücadele edecek elbette. Ama takım değerlerini de gözardı etmeyecek.
F.Bahçe’ye bakıyorsunuz.. Puan farkı açılmış, takım rahat. Ama her pozisyonun içinde aynı oyuncular var. Doğrusu ben dün aksine tahmin ediyor, centilmenlik açısından örnek maç olacağını düşünüyordum.

- Lig için küçük bir değerlendirme alsak.

G.Saray ve Beşiktaş (F.Bahçe’ye verilen ceza nedeniyle) şampiyonlar ligi’ne katılacaklar. Bu ligin bana gören en önemli duygusu UEFA’nın F.Bahçe’ye verdiği ceza ile, G.Saray ve Beşiktaş’ta oluştu. “Şampiyon olamasak da Şampiyonlar Ligi’ne gideriz” duygusu.

Bu düşünce lig yarışını olumsuz etkiledi. İkinci önemli faktör ise şu; Ligin ilk yarısında oynanan Beşiktaş- Galatasaray maçı. Yarıda o kalan maçtan sonra bir takımda ayrılıkla diğer takım ise büyük bir ceza ile karşı karşıya kaldı. F.Bahçe bu durumu mücadele gücü ve azmiyle de avantaj çevirdi. G.Saray mücadele etti ama o eforunun yanına gereli futbolu ve davranış biçimini ekleyemedi.

Hurriyet