Geçen sezon kaçırılan şampiyonluk ve takım içerisindeki dengeler hakkında da konuşan Sarıoğlu, gelecek sezon adına da bilgiler verdi.

“DEPLASMANDA KAYBETTİĞİMİZ PUANLAR YÜZÜNDEN ŞAMPİYONLUĞU KAÇIRDIK”

Sezon başında Süper Kupa ve Emirates’i kazanmanın takımda rehavet oluşturup oluşturmadığı hakkında bilgi veren sarı-kırmızılı takımın kaptanı Sabri Sarıoğlu, şu şekilde konuştu:

“İki sene üst üste şampiyon oluyorsunuz, iki sene üst üste Süper Kupa’yı kazanıyorsunuz, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynuyorsunuz. Bu durumda insanlarda bir beklenti oluşabilir ama biz daha da ilerisini hedefleyerek yola çıkmıştık. Maalesef olmadı. Her zaman, her şey istediğiniz gibi olmuyor. Sezona umutla başladık ama beklemediğimiz kayıplar yaşadık. Yine de her şey elimizdeydi, deplasmanda kaybettiğimiz puanlar yüzünden şampiyonluğu kaçırdık” dedi.

“FATİH TERİM’İN AYRILIŞINA ŞAŞIRDIK”

Sarıoğlu, Fatih Terim’in takımdan ayrılışı hakkında ise bu durumun biraz ani olduğuna değinerek, “Şaşırdık. Fatih Hoca ile iki sene üst üste şampiyonluk yaşamışız; beklemiyorduk. Fakat şöyle de bir durum var; bizler Galatasaray Camiası’nın işçileriyiz, profesyonel futbolcusuyuz. Camianın en yetkili karar mercii başkanımızdır, o neye karar verirse saygı duyup, uymamız gerekir” diye konuştu.

“YENİ HOCA DEMEK, YENİ BİR ANLAYIŞ VE O ANLAYIŞA ADAPTASYON DEMEK VE BU DA BİR SÜREÇ ALIYOR”

İtalyan Teknik Direktör Roberto Mancini göreve geldikten sonra Juventus maçına çıktıklarının hatırlatılması üzerine Sabri Sarıoğlu, yeni hocaları ile sezon başında Juventus deplasmanından iyi bir sonuçla döndüklerini belirterek, “Hoca gelir gelmez ilk maçımızda, Şampiyonlar Ligi’nde Juventus karşısında çıktık ve iyi bir sonuçla döndük. Ama lig bambaşka bir atmosfere sahip. Şampiyonluk yolunda son dakikada alınan puanlar size büyük moral aşılar. Fenerbahçe bu sene bunu çok yaşadı. Biz her şeye rağmen geriden yetişebilirdik. Başında da söyledim, deplasmanda çok gereksiz puanlar kaybettik. Şunu da belirtelim, yeni hoca demek, yeni bir anlayış ve o anlayışa adaptasyon demek. Bu da bir süreç alıyor” şeklinde konuştu.

“DEPLASMANDA İYİ OYNAYAMADIK, İYİ MÜCADELE EDEMEDİK”

Geride kalan sezonda deplasmanlarda yaşanılan puan kayıplarının sebebini, takım olarak mücadele güçlerinin iyi olmamasına bağlayan tecrübeli futbolcu, “Olmadı. Belirli bir nedeni yok. İki sene üst üste şampiyon olduğumuzda çok önemli deplasman galibiyetleri aldık ama bu sene alamadık. İşin aslı deplasmanda iyi oynayamadık, iyi mücadele edemedik. İçerde de puan kaybedebilirsiniz ama deplasman puanları bir takım için çok önemlidir. Deplasman galibiyetleri sizi yarışta tutar” dedi.

“HOCA BU KADAR ZOR BİR LİG BEKLEMİYORDU”

Galatasaray Takım Kaptanı Sabri Sarıoğlu, Mancini’nin Türkiye alışmasının biraz zaman aldığını vurgulayarak, “Türk futbolunun kendisine has özellikleri var. Basın, taraftar ve futbolcu olarak çok farklıyız. Bir futbolcu iyi oynadığı zaman övgüler yağdırıp, onu zirveye çıkarıyoruz, eleştirirken de yerin dibine sokuyoruz. Hocaya da ilginç geldi bu durum, hemen alışamadı ortama. Sonuçta Türkiye Ligi gerçekten zorlu bir lig. Avrupa’da da zorlu ligler var ama burada her anlamda mücadele çok fazla. Benim görüşüm, hoca bu kadar zor bir lig beklemiyordu” ifadelerini kullandı.

“BİRİ KAZANACAK, BİRİ KAYBEDECEK"

Takım kaptanı olarak şampiyon olunamayan dönemlerde, takım kaptanlarının çok tepki aldığı konusunda özellikle Arda Turan’ın kaptan olduğu dönemde daha fazla tepki almasının, Arda’nın medyada daha ön planda olmasına bağlayan Sabri, “Arda hem takım kaptanı olarak, hem de medyatik yönüyle daha ön plandaydı ve o yüzden en ufak bir şeyde çok tepki aldı. Bu durum biraz da abartıldı, olduğundan farklı gösterildi. Sonuçta Arda da çok duygusal ve çok iyi bir kardeşim. Her zaman konuştuk ve dertleştik. Sezon içinde bazen de görüştük, kampı ziyarete geldi, maçlara geldi. O da bizim iyi olmamızı ister. Şampiyonluğu almamızı istiyordu ama sonuçta futbol bu. Yine aynı noktaya geliyorsun. Biri kazanacak, biri kaybedecek” sözlerine değindi.

“BENİM DE SEVİNDİĞİM YA DA ÜZÜLDÜĞÜM DÖNEMLER OLDU”

Taraftarın tepkilerinden olumsuz etkilenip etkilenmediği sorusu üzerine Sarıoğlu, kendisinin yapı olarak çok sabırlı biri olduğunu dile getirerek, “Yıllarca da bunu gösterdim. Herkes böyle olmayabilir. Selçuk’ta olduğu gibi. Benim de sevindiğim ya da üzüldüğüm dönemler oldu. Üzülerek bir sonuca varamazsınız. Yapım gereği sabırlı bir insanım. Mesela bir ara taraftar şut atmama tepki gösteriyordu ama futbolda denemeden gol olmaz. Ben sağ bek oynuyorum. Toplasan bir maçta bir ya da iki şut çekebilirsin. Taraftarın da tepkisi olabilir, olağan bir şey bu. Ama bir yandan da denemek zorundasın. Bir zaman sonra öyle bir hal aldı ki, 10 şutun 9’unu gol atsam, ‘o birini nasıl atamaz’ gibi bir algı oluştu. Çok kafayı takmamak lazım, yoksa sahaya daha çok olumsuzluk yansıyor” diye konuştu.

“TÜRK PASAPORTUN VARSA AVRUPA ARENASINDA 1-0 MAĞLUP BAŞLIYORSUN”

Mancini’nin Türk futbolcuları hakkında, “‘Herkesin oldu, tamam’ dediği yerde kendini geliştirmeyi bırakıyor” görüşlerinin hatırlatılması üzerine sarı-kırmızılı takımın kaptanı, bu durumun tamamen futbolcudan kaynaklandığını ifade ederek, “Futbolcu büyük bir camiada oynayınca ve bir yere gelince tabii ki bir doyuma ulaşmış oluyor. Sadece Galatasaray için konuşabilirim. Ben takımda ‘ben oldum’ diyen bir oyuncu görmedim. Şimdi biz Avrupa Şampiyonası’nda yarı final oynadık, o takımdan kaç kişi Avrupa’ya transfer oldu. Hatırladığım kadarı ile sadece Mehmet Topal Valencia’ya gitti, Arda ise turnuvadan 3-4 sene sonra transfer oldu. Avrupa takımlarının Türk oyunculara bakış açısı da farklı. Yıllardır Avrupa arenasında, hem Milli Takım ile hem Galatasaray’la mücadele ettik. Şunu gördük; Türk oyuncusu Avrupa takımlarındaki birçok oyuncudan daha yetenekli ve daha kaliteli ama bize bakış açıları farklı. Türk pasaportun varsa Avrupa arenasında 1-0 mağlup başlıyorsun. Aynı şampiyonada Rusya da yarı final oynamıştı ama onlardan 5-6 oyuncu o sezon Avrupa’da bir takıma transfer oldu. Yani bize bakış farklı” görüşlerini belirtti.

“GALATASARAY’IN MENFAATLERİNE UYARSA, O ZAMAN AYRILIRIM”

Geçmiş dönemlerde İtalya’dan aldığı tekliflerin o günkü şartlarda kendisine uygun olmadığını belirten Sabri Sarıoğlu, “Her açıklamamda söyledim. ‘Ben Galatasaray’ın evladıyım. Burada yetiştim, gözümü burada açtım, ikinci evim burası. Galatasaray’ın menfaatlerine uyarsa, o zaman ayrılırım. Ayrılırsam da sadece yurt dışında oynarım’ dedim. O zaman bu menfaatler oluşmadı, kısmet değilmiş. Sonuçta ben Avrupa’nın en önemli takımlarından birinde oynuyorum, Galatasaray forması giyiyorum ve bundan da gurur duyuyorum” dedi.

“İNİŞLER-ÇIKIŞLAR OLABİLİR”

Sezon içerisinde hem sağ kanatta hem sol kanatta görev almasını, hocasının oyun içerisindeki planına bağlayan Galatasaray Kaptanı Sabri Sarıoğlu, “Sonuçta hocanın kafasında bir düşüncesi var. Hangi mevkiide kimin oynayacağını belirliyor. Ben de elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Sahaya çıkınca en iyisini yapmaya çalışan bir oyuncuyum. İnişler-çıkışlar olabilir. Her mevkiide oynamaya çalışıyorum. Bunu beğenenler olur, beğenmeyenler de. İnişlerim-çıkışlarım, kötü performans gösterdiğim zamanlar, hatta tepki çektiğim zamanlar oldu ama futbolun içinde bunlar var” diye konuştu.

“BAŞARILARA GİDEN YOLDA TAKIM BÜTÜNLÜĞÜ ÇOK ÖNEMLİ”

Galatasaray’da sürdürdüğü kaptanlığın, hem saha dışında hem de saha içerisinde sürdüğünü vurgulayan Sabri, “Sonuçta 25-30 milyonluk taraftarı olan takımın oyuncususunuz. Sizden bu camia, bu taraftar, şampiyonluklar ve başarılar bekliyor. Bu başarılara giden yolda takım bütünlüğü çok önemli. O yüzden biz şanslıyız. Önceki jenerasyonda beraber oynadığım ağabeylerim Bülent Korkmaz, Hakan Şükür, Arif Erdem ve Ergün Penbe gibi oyunculardan çok şey öğrendim. Onlarla oynamak benim için büyük bir avantaj oldu. Onlar sayesinde Galatasaray, Türkiye’nin en büyük kulübü oldu. UEFA Kupası ve Süper Kupa’yı kazandılar. Türkiye’de hiçbir takımın gerçekleştiremediği başarıyı yakaladılar. Sonuçta o grubun içerisinde bulunmak, onların neler yaptığını gözlemlemek benim için büyük bir avantaj oldu. Bir maç kötü gittiğinde takım arkadaşlarımın moral motivasyonlarını düzeltmeye çalışıyorum, kazanmak için onları yüreklendiriyorum. Sonuçta kaptanlık sadece saha içinde pazubandını takmakla olmuyor. Saha içinde ve dışında bu sorumlulukları bilmek gerekiyor. Ben elimden geleni yapıyorum, sağ olsun takım arkadaşlarım da sorun çıkarmıyorlar” dedi.

“AMACIMIZ SENEYE ŞAMPİYON OLUP 4. YILDIZI İLK TAKAN TAKIM OLMAK”

Gelecek sezon hakkında da açıklamalarda bulunan Sabri Sarıoğlu, şu şekilde konuştu:

“Kaliteli oyunculardan kurulu bir ekibiz ama sonuçta ne kadar kaliteli oyunculardan kurulu olsanız da, sahada o mücadeleyi vermediğinizde veya girdiğiniz pozisyonları atamadığınızda şampiyon olamıyorsunuz. Dünya’nın en iyi takımlarının bile, böyle inişleri-çıkışları var. Bu sene Manchester United da şampiyon olamadı. Herkes ister her sene şampiyon olmayı. Biz iki sene şampiyon olduk ve sonuçta rakiplerimiz daha da hırslandı, şampiyonluğa susadılar. Amacımız seneye şampiyon olup 4. yıldızı ilk takan takım olmak” ifadelerini kullandı.

“YABANCI SINIRI SERBEST DE OLSA BEN HER ZAMAN REKABETE VARIM”

Yabancı sınırlaması hakkında da, takım içerisindeki dengeyi kurmanın önemine değinen Sabri, “Çözümü bulacak olan yöneticiler. Yabancı sınırı serbest de olsa ben her zaman rekabete varım. Ne karar verilirse saygı duymak zorundayız” açıklamalarında bulundu.