Felipe Melo de Carvalho Brezilya’nın Rio de Janeiro eyaletine bağlı Volta Redonda şehrinde dünyaya geldi. 26 Haziran 1983 doğumlu oyuncu profesyonel kariyerine ülkesinin en köklü futbol takımlarından olan Flamengo’da başladı. 1895 yılının Kasım ayında kurulan ve Brezilya’da 35 milyondan fazla taraftara sahip olduğu bilinen kırmızı-siyahlı kulüpte gösterdiği iyi performans, kendisini henüz 20 yaşını doldurmadan Cruzeiro’ya taşıdı.

Flamengo’da ülke futbolunun önemli orta saha oyuncularından Leonardo ve Juninho Paulista ile beraber görev yapan Felipe Melo, 2002-03 sezonunda Cruzeiro’yu 37 senelik aradan sonra lig şampiyonluğuna taşıyan kadroda yer almıştı. Vanderlei Luxemburgo’nun teknik direktörlüğünde son derece ofansif bir takıma dönüşen Cruzeiro, en yakın rakibi Santos’un 13 puan önünde toplam 100 puan ve 102 golle şampiyon oldu. Felipe Melo ise üç oyuncunun 15 veya daha fazla gol attığı Cruzeiro’da orta saha ve forvet arasındaki bağı kuran isim konumundaydı. Brezilyalı oyuncu, takımının o sezon Mineiro Eyalet Kupası ve Brezilya Kupası’ndaki namağlup şampiyonluklarında da kilit parçalardandı.

Cruzeiro’daki tek sezonunda yaşadığı üç kupa sevincinin ardından 2003-04 sezonunda Porto Alegre takımlarından Gremio’ya transfer olan Felipe Melo, burada bir dönem Galatasaray forması giyen Fabio Pinto ve Christian ile de takım arkadaşlığı yaptı. Yirmi dört takımlı ligin son sırasında yer alan Gremio’nun alt lige düşmesini takiben Melo’nun Avrupa kariyeri başladı. Brezilyalının ilk durağı İspanya’nın Balear Adaları olacaktı.

Avrupa’ya İlk Adım: La Liga
Gremio’da beklentileri karşılayamayan Felipe Melo, 2004-05 sezonunun ikinci yarısında Real Mallorca takımının formasını giydi. Avrupa kariyerindeki ilk maçında Barcelona önüne çıkan Brezilyalı, yedi maçta Real Mallorca için oynadıktan sonra, bir diğer La Liga takımı Racing Santander’e geçiş yaptı. Buradaki ilk sezonunda 33 lig maçına çıktı, üç gol attı, 11 sarı ve bir kırmızı kart gördü. Avrupa kariyerindeki ilk golünü Santiago Bernabeu’de Real Madrid’e karşı bulurken takımına 2-1’lik galibiyeti getiren isimlerden oldu.

Racing Santander’deki ikinci sezonunda 15 defa sahaya çıkan Felipe Melo, ligde üç kez gol sevinci yaşadı. Sezon sonunda ise Almeria’ya transfer oldu. Tarihinde ilk defa La Liga seviyesine yükselen Almeria’da Unai Emery’nin ortaya çıkardığı mütevazı takımın orta sahasına yerleşen Felipe Melo, burada gösterdiği başarılı performans sayesinde Avrupa çapında önemli bir oyuncuya dönüştü. Almeria, büyük bir sürprizin altına imzasını atarak La Liga’da sezonu sekizinci sırada tamamlarken Felipe Melo da kariyerine yeni bir yön çizecekti. Brezilyalının çok sayıda taliplisi vardı. Ama O, tercihini Serie-A’dan kullanıyordu.

Slotbar 68); font-size: 12.5px; line-height: 19px; font-family: Arial;">Bir Seviye Daha Yukarı: Fiorentina
İtalya Ligi takımlarından Fiorentina, 2008-09 sezonu öncesinde Felipe Melo’yu kadrosuna katabilmek için 13 milyon avroluk bir harcama yapmak durumunda kalmıştı. Ancak Brezilyalı, sezon boyunca gösterdiği performansla takımına bundan çok daha fazlasını kazandıracağını kanıtlayacaktı. Fiorentina’daki ilk lig maçında Juventus’a karşı kırmızı kart gören Felipe Melo, Floransa takımının formasını bir sezonda toplam 39 defa giyiyordu.

Sezon içinde Arsenal’in Emirates Stadı’nda Brezilya ile İtalya arasında oynanan özel maçta ilk kez milli takımda görev aldı. Bir seviye daha yukarı çıkmıştı Felipe Melo. Brezilya Milli Takımı’nın orta sahasındaki formalardan birini kapan Melo, artık uluslararası bir oyuncuydu. Ve Arsenal Menajeri Arsene Wenger, bu görüşün önemli destekçilerinden biri olarak kabul ediliyordu. Fransız futbol adamı, Felipe Melo’nun Londra’da kalabilmesi adına Fiorentina’nın kapısını defalarca çalacaktı. Ama çağrısına cevap bulması o kadar da kolay değildi. Felipe Melo’nun yetenekleri, başkaları tarafından da keşfedilmişti çünkü.

Uluslararası Oyuncu: Juventus’a Geçiş
Teknik adamlığını Carlos Dunga’nın yaptığı Brezilya’nın 2010 Dünya Kupası kadrosuna seçilen oyuncu, 2009 senesinde Güney Afrika’daki FIFA Konfederasyonlar Kupası’nda şampiyonluğa ulaşan takımın orta sahasında adeta parlıyordu. Fiorentina, elindeki değerin farkındaydı. Ve çabuk hareket etmek istiyordu. Turnuvanın ardından Felipe Melo ile beş yıllık kontrat imzalandı. Serbest kalma bedeli ise 25 milyon avro olarak belirlendi. Arsenal’in Felipe Melo üzerindeki ısrarı devam edecekti. Ancak yarışı kazanan, serbest kalma bedelini ödemeyi göze alan Juventus oluyordu.

Melo, ilk maçında Roma Olimpiyat Stadı’nda ağları havalandırarak beklentileri daha da yükseltmişti. Sezon sonunda yedinci sırada kalan Juventus’ta beklenen performansı sergileyemeyen Brezilyalı, en büyük hayal kırıklığı yaratan oyuncu seçildi. Felipe Melo, Dünya Kupası’nda ise Brezilya’nın Hollanda’ya elendiği çeyrek final maçında kendi kalesine attığı gol ve son dakikalarda gördüğü kırmızı kartla eleştirileri üzerine çekti. İlk gole yaptığı asist ise gölgede kaldı. Juventus’taki kariyerinin ikinci sezonunda da takımın başarısız çizgisi, 28 yaşındaki oyuncunun performansını direkt olarak etkiledi. Ve Brezilyalı milli oyuncu, bu yaz mevsiminde takımdan ayrılmak istediğini açıkladı.

Orta sahadaki agresif tarzıyla tanınan Felipe Melo, özgüveni yüksek, inatçı ve sert bir oyuncu. Brezilyalı, Avrupa’daki kariyeri boyunca 206 maçta (89 La Liga, 87 Serie-A, 14 UEFA Şampiyonlar Ligi, 12 UEFA Avrupa Ligi, 4 İtalya Kupası) forma giydi. Orta sahada defansif görevler üstlenebilen 1.83 metre boyundaki Melo, 22 defa Brezilya Milli Takımı’nda oynarken iki kez de rakip ağları havalandırmayı başardı.

Oyuncumuz 22 Temmuz 2011'den bu yana takımımızda forma giymektedir.