Galatasaray'ın zaten evinde oynarken bir sıkıntısı yok. Fenerbahçe de olsa, Akhisar Belediyespor da olsa fark etmiyor. Kiminle oynarsa oynasın, en azından yenilmeyeceğini biliyor!

Hele liderin Trabzonspor deplasmanında olması, Cim-Bom'un iştahını bir kat daha artırmış anlaşılan... Düşünsenize, siz Akhisar Belediyespor'u yeneceksiniz, Fenerbahçe'nin de Karadeniz'de gemileri batacak. Kaymaklı ekmek kadayıfı!

Bu ortam içinde maça başlayan Galatasaray'ın, gole ya da gollere ulaşması çok zor olmadı. Hani, Çaykur Rize maçında, "Drogba kulübede bile otursa Drogba'dır" dedik ya, golcü nasıl da geldiğini belli etti. Korner atışında, Akhisar'ın üç kişiyle tuttuğu -pardon tutamadığı- Fildişi Sahilli, o kadar rahat bir gol attı ki, rakip bile seyretmek zorunda kaldı. Kısacası Drogba orada direk gibi dursa bile birkaç gol bulur. O değil, gol onu buluyor.

Drogbaderken, Sneijder'a ayrı bir paragraf gerek... Bir maç içerisinde "iyi, çok iyi, mükemmel" denebilecek dakikalar yaşıyor, yaşatıyor. İkinci golden önceki pozisyonu biraz şüphe uyandırsa da, takipçiliği, kovalaması ve pası için ancak "harika" denebilirdi.

Akhisar Belediyespor ise arka arkaya gelen goller sonrasında biraz afalladı, sonra toparladı. Tabii ki, Galatasaray karşısında, hem de iki farklı geriye düşmek kolay değil. Şut sayısı rakibinden az değil, ancak kaleyi bulan ve filelerle kavuşan top sayısı yok.

Manciniyine rotasyonunu devam ettirirken, kulübesi geçen haftaya göre daha zengin görünüyordu. En azından ikinci yarının ortalarında, hücum gücünü artırabilecek, rakibi köşeye sıkıştırabilecek Umut gibi bir yedeği var.

İKİNCİ YARI

Galatasaray'ın savunması nasıl olursa olsun, forveti iyi olduktan sonra rakibin ne yapacağı hiç fark etmiyor. Akhisar Belediyespor, Süper Lig tarihinde hiç bu kadar hallaç pamuğuna çevrilmedi. En ağır yenilgiyi bu maçta gördü.

Drogba'nınasaleti, Sneijder'in zarafetine, Burak'ın nefaseti de eklenince, Cim-Bom'un lezzeti daha da güzelleşti. Çaykur Rizespor maçında dinlendirilen Drogba, milli takım dönüşünde de fazla yorulmadı. İşini yapmanın huzuru içinde kenara gelen Fildişi Sahilli, kendisi için ileri-geri konuşanlara, ıslak imzalı bir tekzip mektubu gönderdi.

Aslında Galatasaraylıların çok korktuğu maçtı bu karşılaşma... Akhisar, pozisyon olarak Avrupa'yı kovalayan, Hamza Hamzaoğlu ile bu sezon "aferin"i hak eden takımların başında geliyordu. Milli Takım arası anlaşılan onları kötü vurdu anlaşılan!

Mancini, farkın artmasıyla "fantezi futbol" oynadı! Önce sakatlıktan yeni çıkan Hamit'i denemek için yola çıktı, ardından Koray Günter'le devam etti. Zaten o saatten sonra ne Akhisar'ın bir şey yapabilecek takadı, ne de Galatasaray'ın boşa düşecek bir tarzı vardı.

Galatasaray, işini bitirdi, gözünü Trabzon'un maçına dikti. Akhisar karşısında işi rahattı ama şimdi içi kıpır kıpır.