Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'nde oynaması için karşılaşması gereken iki rakip vardı. İlk engel İrlanda ekibi Cork City idi. Deplasmanda 1-0 kazanan Galatasaray, İstanbul'da 2-1 yenerek baraj turuna kaldı. Bu kez rakip İngiliz devi Manchester United'dı. İngiliz ekibinin yıllık fikstürü ve planı çoktan belliydi. O günlerde yeni yıl takvimleri bile bastırılmıştı. Galatasaray'ı eledikleri takdirde hem gruplara katılım payı, hem TV gelirleri hem reklam gelirlerinden yaklaşık 35 milyon sterlin para kazanacaklardı. Ancak paçayı erken sıvadılar…

20 Ekim’de Old Trafford’da oynanan karşılaşmada Galatasaray geriye düştüğü maçta 3-2 öne geçse de mücadele 3-3 biterken tur için umutlar artmış bir şekilde İstanbul’a dönüldü.

3 Kasım’daki maç için İstanbul’a gelen Manchester United henüz havaalanında işin zor olduğunu anlamıştı. Yıllar sonra Gary Neville röportajında “Hayatımda gördüğüm en düşmanca atmosferdi” diyecekti. O dönem belki de Manchester United’ın tek üstünlüğü olan ‘kendine güven’, Ali Sami Yen koridorlarında tükenmişti.

Öğlen olmadan tribünler dolmuştu. Isınmaya çıkan United ‘Ali Sami Yen Cehennemi’ ile birinci elden tanışmış oldu. 0-0 biten maç o kadar sinir bozucu olmuştu ki İngilizler için Eric Cantona karşılaşma bitiminde kırmızı kart görmüştü. Maç sonu Türkiye’den ayrıldığınıza mutlu musunuz sorusuna Sir Alex Ferguson “Evet… Bir daha gelmeyi düşünmüyorum” diye cevap verse de Galatasaray’ın ve Türk futbolunun önünün bu maçla açıldığının farkında değildi.

Sadece Manchester'ın değil, UEFA'nın da bütün yılık planları, reklam gelir hesapları altüst oldu. Şampiyonlar Ligi'nde apar topar statü değiştirildi. Ertesi yıl, Avrupa'nın önde gelen ülkelerinin takımları doğrudan Şampiyonlar Ligi'ne alındı, sorun çözüldü. İlerleyen yıllarda da UEFA sıralamasında üst düzeyde olan takımların birden çok takımı Şampiyonlar Ligi'ne alınmaya başlandı.

Galatasaray.org