Galatasaray'ın İtalyan teknik direktörü Cesare Prandelli, yeni sezonda en büyük hedeflerinin dördüncü yıldızı takmak olduğuna dikkat çekti.

Prandelli, sarı kırmızılı kulübün aylık resmi yayın organı Galatasaray Dergisi'nin Ağustos sayısında yer alan röportajında, futbol felsefesi ve hedefleri konusunda açıklamalar yaptı.

Galatasaray'ın her zaman kazanmak isteyen bir kulüp olmasının yanı sıra çok önemli bir tarihe sahip olduğunu vurgulayan Cesare Prandelli, "Benim de kazanma isteğim çok fazla ve açıkçası büyük hedefleri olan bir kulübe gelmek için pek fazla düşünmeye gerek yok. O yüzden bu kararı çok rahat verdim" ifadelerine yer verdi.

Sarı kırmızılı takımın eski teknik direktörü Roberto Mancini'den farkının ne olacağı yönündeki soruyu yanıtlayan tecrübeli teknik adam, "Unutulmaması gereken nokta, herkesin kendine has bir karakteri vardır. Kısacası Mancini ve ben aynı insanlar değiliz. Aynı ekolden gelebiliriz ama futbola bakışımız farklı olabilir" görüşünü savundu. 

Yeni sezonda en büyük hedeflerinin dördüncü yıldızı takmak olduğunun altını çizen İtalyan teknik adam, "Aynı zamanda Şampiyonlar Ligi de var ve orada da en iyi şekilde mücadele edeceğiz. Bunların dışında Türkiye Kupası ve Süper Kupa var. Zaten bir takımın yarıştığı kulvarlarda seçim hakkı yoktur, hepsinde sonuna kadar mücadele edersiniz. Bizim felsefemiz her zaman kazanmak olacak" değerlendirmesine imza attı.

Takımın oyun anlayışı

Takımın oyun anlayışı hakkında bilgi veren Prandelli, şu ifadeleri kullandı:

"Takım olarak çalışmalarımıza dörtlü savunma ile başladık ve önüne iki orta saha, kanatları koyup, ileride de forvet arkası ve forvet oynadık. Çalışmalarımıza bu şekilde başladık. Bir yandan da yerden oynamayı öğrenmeye çalışıyoruz. Bu nokta önemli, her futbolcumuzda da bu çabayı görüyoruz, ama durumumuz maçlardan sonra belli olacak. Çalışarak daha iyiye gideceğiz. Bizim felsefemizde birinci öncelik topa sahip olmak ve oyunu kontrol etmek. Topa sahip olduğumuzda da hızımızı arttırmalıyız. Kontrataklara çıkarken oyunu iyi okumalı ve çabuk kurmalıyız. Oyunumuzu bunun üzerine kuruyoruz." 

Kendisi için takım kaptanlığının çok önemli olduğunu belirten Prandelli, "İlk olarak kaptanlığı kime vermeliyim diye düşündüm. Kaptanlık pazubandını taşıyan oyuncu, öyle bir futbolcu olmalı ki, sadece Galatasaray takımı değil, taraftarı ve Türkiye'yi de temsil eden bir futbolcu olmalıydı. Şanslıyız, çünkü takımda Selçuk İnan gibi bir isim var ve Selçuk İnan'ı kaptan yaptık. Selçuk sadece Galatasaray’ı değil, taraftarı ve Türkiye’yi de temsil ediyor. Herkesin sevdiği bir insan ve benim için de büyük bir onur onunla çalışmak" dedi.

Başarı için takımın birleşmesi gerektiği inancının arkasında duran sarı kırmızılı takımın teknik direktörü, "Futbolcular ile doğru konuşmaları yapmak lazım. Onlar ile empati kurmak çok önemli. Antrenman sistemleri getirirken de aynı yolda ilerlemek gerekiyor. Bunun için de doğru iletişimi yaratmamız çok önemli" diyerek birlik ve beraberliğin önemini gözler önüne serdi.

Takımın Hollandalı oyuncusu Wesley Sneijder'e ayrı bir yer ayıran İtalyan çalıştırıcı, "Sneijder dendiğinde, Dünya Kupası'na katılan ve herkesten çok koşan, çalışan bir Sneijder bekliyorum. Onun konumu bizim için çok önemli. Dünya Kupası'nda gösterdiği performansı bizim için de göstermesini diliyorum" yorumunu aktardı.

Sabri Sarıoğlu'nun kadroda olmaması

Sarı kırmızılı kulübe gelmesinin ardından kadroda kendisine yer bulamayan Sabri Sarıoğlu ile ilgili soruya ise Cesare Prandelli, "Sabri kararı hep birlikte alınan bir karar. Kişisel olarak Sabri'ye ya da diğer oyunculara karşı herhangi olumsuz bir düşüncem yok ama değişim zamanı geldi" yanıtını verdi.

Galatasaray maçlarını videodan izlediğini ama Türk Telekom Arena'ya ilk çıktığında bunun farklı bir his olacağını dile getiren Prandelli, "Taraftarlarımız karşısında oynamak çok büyük bir şey olacak. Orası bir cehennem ve bu bize karşı olmayacak. Bu bizim için çok büyük bir avantaj" ifadeleri eşliğinde sözlerini noktaladı.