Galatasaray Lisesi'nde İrfan Aktar başkanlığında gerçekleştirilen  toplantıda, kulüp başkanı Dursun Özbek ile yönetim kurulu üyeleri Cengiz  Özyalçın, Nasuhi Sezgin, Fatih İşbecer, İsmail Sarıkaya, Can Topsakal, Eşref  Alaçayır, Alper Narman ve Burçin Aslan da hazır bulundu. 

Başkan Dursun Özbek, yaptığı konuşmanın ardından toplantının henüz  başlarında salondan ayrılırken, üyeler ise kadın basketbolunda alınan hükmen  yenilgi, Hamza Hamzaoğlu ile yolların ayrılması, Sabri Sarıoğlu'nun sözleşmesinde  yapılan değişiklik, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'a yönelik yapılan  kulüp açıklaması, Alman futbolcu Kevin Grosskretuz'un ayrılma talebi ve Sermaye  Piyasası Kurulu tarafından verilen para cezası konularıyla ilgili Dursun Özbek  yönetimine sert eleştirilerde bulundu. 

Divan kurulu üyelerinden Ayhan Özmızrak, Dursun Özbek'e yönelik  olarak, kardeşi Mehmet Özbek'i Galatasaray Sportif AŞ Yönetimi'ne almasıyla  ilgili, "Kardeşini yeni tanımış sanırım. Seçimlere kadar hiç adını duymadığımız  Mehmet Özbek, bir anda başkan danışmanı ve şirket yönetim kurulu üyesi oldu"  dedi. 

Galatasaray Kadın Basketbol Takımı'nın hükmen yenilgi cezası alması  konusunda kulübün de eksikleri olduğunu savunan Özmızrak, "Maç oynanmadan önce  federasyondan kesin sonuç alınabilirdi. Yöneticimiz Can Topsakal'ın, 'yeniden  oynama sözü almıştık' demesi de ayrı bir konu. Madem haklıyız, kazanılmış maçı  neden tekrar oynamaya ikna oluyoruz" ifadelerini kullandı. 

Sabri Sarıoğlu'nun sözleşmesinde değişiklik yapılmasına tepki gösteren  Özmızrak, "Bu oyuncuyla sözleşmeyi siz yaptınız, şartları siz koydunuz. Üç ay  sonra kendi imzanızı reddediyorsunuz. İş hayatında bunun anlamı tam anlamıyla  mobing (baskı uygulama). Mobing yaparak sözleşmesini iptal ettiriyorsunuz. Bundan  sonra kim sizinle imzaladığı sözleşmeye güvenir" diye konuştu. 

Kozak: "Fatih hocaya yapılan bile bu kadar ağır değildi" 

Divan kurulu üyelerinden Hayrettin Kozak, teknik direktör Hamza  Hamzaoğlu ile yolların ayrılması sürecini eleştirdi. 

Özbek'in seçilirken, Hamzaoğlu ile yoluna devam edeceğini söyleyip, bu  görüşünü yakın zamana kadar birçok kez tekrarladığını anlatan Kozak, "Sonra  Dursun Özbek ile Fatih İşbecer çağırıyorlar ve görevine son veriyorlar. 'Üç yıl  boyunca beraber çalışacağız' dedikten 7 gün sonra bu oluyor. Hamzaoğlu benim  babamın oğlu değil. Fatih (Terim) hocaya yapılan bile bu kadar ağır değildi" şeklinde konuştu. 

Sabri Sarıoğlu'na haksızlık yapıldığını savunan Kozak, "Bu çocuk 15  sezondur A takımda. Bugüne kadar 422 maç oynamış. Hepsini de kötü oynamamıştır  herhalde. Bu arkadaşın sözleşmesinin son 1 yılının iptali nasıl oldu. Kendisi  geldi, 'ben hakkım olmayan bir parayı almayacağım' mı dedi. Yoksa yönetim kurulu  çağırıp, 'bu imzayı attık ama sen hak etmiyorsun' mu dedi. Eğer ikincisiyse,  insaf edin. Adamı hala oynatıyorsunuz" ifadelerini kullandı. 

Kozak, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın Galatasaray'ı,  "sahtekarlık yapmışlar" sözleriyle hedef aldığı açıklamasına karşılık kulüp  internet sitesinde yapılan duyuruyu da üzüntüyle okunduğunu aktararak,  "Galatasaray'ın hem tarihi hem de geleceğine yönelik var olan iletişim sistemi  için yüz karası bir olay ve skandaldır. Sitemize yalan haber koyuyoruz. Şahit  olarak Brezilya'daki Alex'i mi bulduk. O da yalanlıyor bu sözleri. Galatasaray'ın  internet sitesi, her mesajın titizlikle yazılması gereken bir yer. Aziz Yıldırım  sözleri için ise adliye orada" şeklinde görüş belirtti. 

Üyeler içinde Dursun Özbek yönetimine destek veren tek isim,  sarı-kırmızılı eski yönetici Taner Aşkın oldu. "Biz, önemli bir borç bırakan Ünal  Aysal'ı ibra ederek gönderdik. Şimdi de bu yönetime yükleniyoruz" diyen Aşkın,  "Adamlar ne yapsın. Sorunları kucaklarında buldular. Tüm genel kurul üyeleri  olarak hata bizim. Bu yönetim daha çok taze ve ufak tefek yanlışlar olabilir.  Böyle itham edersek, idare edecek insan bulamayız" değerlendirmesinde bulundu. 

İşbecer, eleştirilere yanıt verdi 

Görüşmeler bölümünün ardından üyelere yanıt vermek için kürsüye gelen  kulüp genel sekreteri Fatih İşbecer'in açıklamaları da tepkilere neden oldu. 

İşbecer'in, "Yapılan eleştirilerden gerekli notları alıyoruz. Bu  konulara kısa kısa değineceğim" demesi üzerine, salonda bulunan üyeler araya  girerek, ayrıntılı açıklama beklediklerini dile getirdi. 

Birçok üyenin eksik bilgiyle keskin koşmalar yaptığını savunan  İşbecer, ilk olarak Galatasaray Sportif AŞ'deki duruma değinerek, "Şirket,  gelirinin yüzde 97'sini sporculara maaş olarak ödemekteydi ve bu kabul edilemez  bir orandır. Bugün itibariyle oran yüzde 75'lere gerilemiştir. Toplamda böyle bir gider gerilemesi var. Konu sadece para da değil. Geçen sene tarihinin en pahalı  kadrosuyla Şampiyonlar Ligi'nden elenen Galatasaray, bu sezon UEFA Avrupa  Ligi'nde devam ediyoruz. Gerekli takviyeleri yapıp bu kulvarda istenilen  noktalara gidebilmek için çalışacağız" ifadelerini kullandı. 

Galatasaray'ın çok büyük bir organizasyonu bulunduğunu ve zaman zaman  hatalar tespit etmenin de mümkün olduğunu aktaran İşbecer, şunları söyledi: 

"Gönül ister ki hiç olmasın. Galatasaray'ın, 10 senedir sportif  başarılarla halının altına süpürülen kronik sorunlarına neşter vurulmuştur. Tüm  sıkıntılarda bununla alakalıdır. Kulüpte 15-16 ay önce aylık 2,6 milyon dolar  maaş ödemesi vardı. Bugün rakam 1,55 milyon dolara çekildi. Toplam 150 kişiden  fazla personel indirimi yapıldı. Yapısal tedbirleri alanlar sevilmez. Bu durum  dünyanın her yerinde böyledir. Galatasaray'ın ihtiyacı olan tek şey, yapısal  reformlardır. Yoksa geçmişte olduğu gibi 2 transfer yapıp,  tribünlere oynayıp,  günü kurtarmak yine olabilir. Biz zor olanı seçtik. Birikmiş sorunlara neşter  vurup, önümüzdeki yılları kazanmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de sportif  başarılardan taviz vermiyoruz." 

Kendilerine yönelik olarak Kevin Grosskreutz, Sabri Sarıoğlu ve Hamza  Hamzaoğlu konularında eleştiriler yapıldığını aktaran sarı-kırmızılı yönetici,  "Temel problemimiz, yapılan ağır sözleşmeler. İmzalanan bir çok sözleşmenin  yanında, Sevr Antlaşması bağımsızlık sözleşmesi gibi kalır. Bunları temizlemeye  çalışıyoruz. Sabri Sarıoğlu'nun sözleşmesinden sadece opsiyon çıkarıldı. Fesih maddesi de vardı zaten. Büyütülecek bir şey yok. Galatasaray'la anlaşacaksanız,  tek taraflı feshi kabul edeceksiniz" değerlendirmesinde bulundu. 

Fatih İşbecer, yönetim olarak yoğun bir çalışma içerisinde olduklarını  dile getirirken, "Galatasay 3 cephede mücadele veriyor. Ligde,  Avrupa'da,  Türkiye Kupası'nda başarılı olmak istiyoruz. Yönetim, kelle koltukta bunu  sağlamak için uğraşıyor. Elbette münferit hatalar bizim de başımıza geliyor. Tekrar etmemesi için tedbirleri alıyoruz. Galatasaray'ın kaynaklarının boşa  harcanmasına biz müsaade etmeyeceğiz. Çünkü Galatasaray fakirleşirken, bazı  kişiler zenginleşmiş. Biz buna müsaade etmeyeceğiz" şeklinde görüş belirtti. 

İşbeçer'in konuşmasında verdiği bilgileri yetersiz bulan üyelerin  sesleri yükselirken, genç yöneticinin bazı konuları önemsiz olarak nitelendirmesi de yine tepki çekti. 

Kürsüye tekrar gelen Hayrettin Koçak, İşbecer'e yönelik olarak, "Beni  hayal kırıklığına uğrattınız. Bu kadar üstün körü bir cevap olamazdı. Burada  divana hitap ederken, biraz daha anlayışlı olun. 'Ufak tefek konular' dediğiniz  şeyler var. Mustafa Denizli'ye 1,5 milyon dolar ödeme yapıldığı doğru mu? Galatasaray'ın kasasında olmayan bir parayı tek kalemde ödüyorsak, bu küçük bir  konu değil. Ayrıca Grosskerutz'a ne kadar ödeme yapıldığını da bilelim"  sözleriyle serzenişte bulundu. 

Sabri'ye gariban benzetmesi

Fatih İşbecer'in bu konuşmasına salondaki üyeler laf atarak eleştiride bulunmaya devam ettiler ve bu açıklamalar doyurucu değil diyerek tepki gösterdiler.

Sonrasında üye Hayrettin Kozak kürsüye bir kez daha çıkarak "Sevgili Fatih İşbecer beni hayal kırıklığına uğrattınız dedi ve bu hesapları bilen çalışkan bir yönetici olarak daha açıklayıcı olmanız gerek. Küçük sorun dediğiniz Grosskreutz ve Mustafa Denizli'ye ödenen 1,5 milyon dolar nasıl oldu. Basit sorulara afaki detay demek olmuyor. Sabri denen gariban 4.8 milyon nasıl bırakır. Demek ki siz yolladınız. Yolladıysanız açıklayın" eleştirisinde bulundu.