Galatasaray’da hala tartışılan başkanlardan biri olan Ünal Aysal, kimilerine göre doğru kimilerine göre ise yanlış işlere imza attı. Ünal Aysal, sorulan sorulara A'dan Z'ye yanıt verdi.
 
Aysal, röportajın son bölümünde ise Galatasaray'a dönüş sinyali verdi. Aysal, "Bir gün yeniden başkanlık koltuğuna oturma hayaliniz var mı?" sorusuna, "Seçilmiş bir başkan varken böyle bir soruya cevap vermek ayıp olur. Ancak şu kadarını söyleyeyim. Çok gencim, hayat uzun. Bu köprülerin altından daha çok sular akar" cevabını verdi.
 
İşte Aysal'ın Yeni Yüzyıl gazetesine verdiği o röportaj;
 
O yöneticileri bilmem ama Duygun Yarsuvat, 6 ay rahat başkanlık yaptıysa bunu Dursun Özbek’e borçludur. Ben de Duygun’a hazır bir sistem verdim. Oyuncusunu verdim, kredisini verdim, parasını verdim ona. Çok rahat bir giriş yaptı. Ama o altı ay süresince sadece etrafla uğraştı. Ama herkes biliyor bütün işi 2. adam olarak Dursun Özbek yürüttü. Eğer Dursun Özbek işine bu kadar hakim olmasaydı, başarı olmazdı. Duygun Yarsuvat’ın görevi gidenleri karalamaktı sadece. G.Saray’ın 4. yıldızında en ufak bir katkısı olmadı. Bir nebze Dursun Özbek diyebilirim ama şimdi diğer başkanların 2. adam olarak gördükleri Dursun Özbek’le, birinci adam arasında çok ciddi fark var.
 
Dursun Özbek hakkındaki yorumları
 
Dursun Özbek’i yanlış yerde oturuyor olarak görüyorum. Dursun Özbek iyi bir ikinci adam olarak üç yılı götürecekken alelacele birinci adam koltuğuna oturmakla biraz aceleci ve tedbirsiz davrandı. Ancak 2 bin 800 civarı oy almış Özbek’e dokunmak yerine bu tecrübeyi kazanmasında yardımcı olmak lazım. Kadrosunda çok deneyimsiz isimler var. Dursun’un dışında elini taşın altına koyacak kimseyi görmüyorum. Hepimizin şu süreçte Dursun’a G.Saray için yardımcı olmamız lazım. Dursun bu pozisyonun adamıdır. Bana düşmez ama madem seçilmiş hepimiz destek vermeliyiz.
 
Drogbalar, Sneijderler nasıl geldi?
 
Kulüpte bu bütçe bir yıl önce yapılır, genel kurullarda onaylanır ve yönetimler de bu bütçeyi onaylar. Bizim yaptığımız harcamaların hepsi bütçe içinde yapılmış. Bütçe dışı onaylanmamış bir harcamamız yoktur. Şu anda yapılan tamamen G.Saray’ın en başarılı dönemini karalama ve karartma bazında söylemlerdir.
 
Bir anda neden çekip gitti ?

İstediğim projeleri gerçekleştiremediğim için ayrıldım. Çünkü G.Saray’ın bana devredilen 328 milyon dolar borcu artı 81 milyon dolar da 3,5-4 yılda ödenmesi gereken banka faizleri ve masrafları vardı. G.Saray’ın tüm gelirleri de bankalara 5,6,7 seneliğine rehin edilmişti. Ben yeni gelirler üretmek zorundaydım. Hisse senedi satışları, alımları, sermaye artışlarının yanı sıra büyük sponsorlar sağladık. Belki hatırlarsınız, o zaman her hafta bir firmayla imzalar atılır, basın top- lantıları yapılırdı. Böylece G.Saray’da bir para akışı sağladık. Bunu sağlarken üstelik imkanlarımızı da artırdık. Böylece olmayan bir parayı yarattık ve bununla yepyeni bir takım kurduk. Çünkü ben geldiğim vakit 2-3 futbolcusu olan bir G.Saray kalmıştı elde. 40 futbolcuya yakın yepyeni bir takım kurduk ve bunun bir maliyeti vardı. Yeni paralar üretmek zorundaydım. Drogbalar, Sneijderler, Musleralar nasıl geldi sanıyorsunuz?
 
UEFA’dan gelebilecek muhtemel bir cezada sorumlu kim ? 
 
UEFA, Finansal Fair Play olayını bizim dönemimizde başlattı. Başka takımlar gibi bize de bir takım kısıtlamalar geldi o dönem. Biz söylenenlerin tamamına uyduk. Diğer kulüplerden farklı olarak bir borç stoğumuz vardı ve bu döviz bazındaydı. Muhasebemiz Türk Lirası, borcumuz döviz olduğundan 1,59’dan 2,40’a çıktığı için kur farkından dolayı devamlı zarar yazdık. Kendisi de UEFA’ya gittiği zaman bu şekilde savunma yaptı. Ama bir önceki yönetime bu işi yüklemek Dursun Başkan’ın hoşuna gidiyor. Kısa vadade böyle bir endişe yok. Ama orta vadade buna bir çözüm bulamazsak gayet tabii böyle bir ceza gelebilir. Sadece biz değil bütün kulüplere gelebilir. Fenerbahçe’nin Beşiktaş’ın, Trabzonspor’un da borçları var. Onlar da kur farkı zararı yazıyor.
 
''İşbecer ispatlamazsa terbiyesizlik eder''
 
Yönetim Kurulu Üyesi Fatih İşbecer ‘G.Saray sayesinde bazı isimler zengin oldu’ dedi ama isim vermedi. Sizin bildiğiniz zengin olan kişiler var mı?
 
Bir kulüp yöneticisinin yapmaması gereken en büyük acemiliklerden biri de bu tip konuşmalardır. Elinizde bilgi, ispat edeceğiniz somut bir şey yoksa bu tip iddialar ortaya atarsanız terbiyesizilik etmiş olursunuz. Benim bu yöneticiden beklentim geçmiş dönemlerde kimin cebine ne kadar para girdiğini tek tek açıklaması ve ispat etmesidir. Bunu açıkladı ispat edemediği sürece kendisi zan altında kalır. Çok cidi acemilikler var. Biz kendisinden ispat bekliyoruz. Belge, bilgi ve ispat bekliyorum.
 
''Şikecilerle dost olmam.''
 
Hiç değişmedi görüşüm. Kanun yoluyla temizlenebilirsiniz. Ama halkın vicdanında oluşan portreniz hiçbir zaman değişmez. Önemli olan halkın gözünde temizlenmiş, arınmış olmanızdır.
 
''Denizli'yi getirmek istemiştim.''

Denizli iyi. Başkan olduğum dönemde ben de bir ara kendisiyle çalışmayı düşündüm. Hoca hazır değildi. Bir akşam buluşup konuştuk. Gerçekleşmedi... Onun üzerine Mancini’yi getirdik. Ve Mancini gelir gelmez Juventus maçına çıktı. Ama Denizli, Atletico Madrid maçına çıkmak istemedi. Bu onun bileceği bir işti. Yabancı hocalar daha umursamaz ama Türk hocalar tedbirli. Ancak teknik direktörlerin gelip gitmesine kulüp başkanları karar verir. Neticede onlar birer elaman. Başkanlar bu nedenle sorgulanmamalı.