13 gün önce şampiyonluk ilan edilmiş, 3 gün önce büyük bir kutlamayla şampiyonluk kutlaması yapılmıştı Galatasaray'da. Son zamanların en iyi hazırlanmış kutlamalarından biriydi. 10 günlük bir zaman zarfı oluşunca tabi hazırlığı da daha rahat oluyor. Her yerin Sarı Kırmızı olduğunu hissetmek, insanların bu coşkuya bayraklarıyla, formalarıyla katıldıklarını, arabalarıyla giderken yürümekte olan insanlara korna çalarak mutluluklarını paylaşmalarını görmek büyük bir keyifti. Metronun son durağından stada kadar yürümenin bile sıkıcı olmadığı bir gündü. Turgay Şeren gibi büyük bir efsaneyi görmek çok önemliydi. Diğer 19 şampiyonluğun özetinin gösterimi gibi, tüm Başkanların, tüm Şampiyon Hocaların dev ekranda gösterilmesi gibi duygusal anları da yaşadık. En sonunda Şampiyonluğun mimarlarının sahneye kendi seçtikleri şarkılarla gelmesi de güzel anlardandı. Böyle ciddi bir kutlamanın ardından Kupa Finali vardı.


Bir tarafta tüm konsantrasyon ile bu maçı bekleyen Bursaspor, diğer tarafta kutlama sonrası Bursa'ya gelen Galatasaray. Bu koşullarda Galatasaray'ın işi zordu fakat Galatasaray her zaman finallerin takımıydı ve kazanması için bunu yine göstermesi gerekiyordu. Yarı yarıya tribünler olsa bile saha avantajı Bursaspor'daydı ve Galatasaray'da Muslera'nın yokluğu da bir hayli düşündürücüydü.  Galatasaray için bu kadar felaket senaryosu bile maç sonunda önemli olmayacaktı. Bir yola girilmişti ve bu yoldan dönüş olmazdı artık. Sezonun en iyi futbol oynayan takımlarından birisi olan Bursaspor yine alışık olduğumuz görüntüsüyle sahadaydı. Sinan Bolat'ın maça iyi başlaması devamını da başarıyla getirmesini sağladı.  Sanki sezonun ilk haftalarındaki bir maçı izler gibiydik. Bir top kaybı iki takım içinde kalesinde tehlike demekti. Öne geçen penaltıyla Bursaspor oldu. Golü atan Fernandao'nun o pozisyondan kısa bir süre önce Sinan Bolat'a yaptığı müdahalede kartın rengi tartışmaya açık. Bursaspor öne geçti ama oyunu tutma düşüncesi olmadı. Kontra bile yakaladı Galatasaray. Bu kadar çift taraflı aksiyonun ardından Burak Yılmaz Galatasaray için çok iyi bir zamanda skoru eşitledi. Yasin sola, Sneijder ortaya geçince Galatasaray yine daha derli toplu oynadı ve devreyi berabere bitirdi.


2.yarıya Galatasaray'ın adeta golle başlaması maçı iyice coşturdu. Bursaspor tüm riskleri alarak geldi, Galatasaray ise açıkçası çok güvenli savunma yapmadı. Maçta skor tabelası yok gibiydi. Yani skora göre oyun diye bir şey yoktu. Ofsayt tartışmaları içinde gelen Volkan Şen golünün santrası daha bir dakika geçmeden Burak Yılmaz'ın hat trick yaptığı golüyle devam etti. Tam biz gole sevinirken Fernandao'nun kafa vuruşu direkte patladı. Tam mahalle maçı gibi sahneler oldu zaten maç boyu. 3 2'den sonra biz skora göre oynamaya karar verdik. Hamit'in yerine Emre girince top Galatasaray'da kalmaya başladı. Bursaspor çok potansiyelli bir takım. Buradan geri dönüşü yapsaydı bizim için çok zor bir maç devamı olabilirdi. 3.golden sonra erken cevap veremeyince bu dönüşü yapamadı Bursaspor ve Galatasaray müzesine bir kupa daha götürdü.


2012'de icat edilen Süper Final sonrası ortaya çıkan 2 kere şampiyon esprisi bu sefer tamamen gerçek oldu. Lig şampiyonluğunun üstüne ikinci kupayı da müzesine götüren Galatasaray Takımı yine en güzel cevabı sahada verdi. 1 sezon, 3 Başkan, 2 teknik direktör, 2 kupa. Yıllar sonra hatırlanacak sezonlardan birisini yaşadı Galatasaraylılar. Şimdi tadını çıkarmak en doğal hakkımız. Hamza Hamzaoğlu ve ekibine teşekkürler.