Galatasaray, Trabzonspor maçında yaşayacağı kaybın belirtilerini 1 hafta önce Ankara’da Gençlerbirliği önünde vermişti. Öne geçtikten sonra oyunu kademeli olarak rölantiye alan sarı-kırmızılılar, özellikle 70.dakikadan sonra oyunun kontrolünü tamamen Gençlerbirliği’ne terk etmiş ve savunma hattını derinde kurarak maçı bitirmeye çalışmıştı. Gençlerbirliği’nin yakaladığı sayısız fırsat ise sonuçsuz kalmış ve bazı gerçeklerin üstü bir hafta daha örtülmüştü.

Trabzonspor’un Galatasaray maçına kadar yaşadığı buhranlı süreçle ve biraz da medya algısıyla Galatasaray maçın ağır favorisi konumuna getirildi. Trabzonspor’’un 4-5-1 tarzı dizilişi, orta sahada Galatasaray’ı fazlasıyla sürklase etti. Bir hafta önce Galatasaray benzer bir sistemi oynamış, Bruma, Josue-Selçuk-Tolga ve Yasin’in oluşturduğu beşgen, Gençlerbirliği’nin üç orta saha oyuncusunu tamamen kilitlemişti. Dün akşam ise aynı şeyi Trabzonspor gerçekleştirdi. Orta sahada her zaman Galatasaray’a karşı daha kalabalık kaldılar. Hücuma çıkarken de yaptıkları tek bir yan pas ve verkaçla orta sahayı çok çabuk geçtiler. Bunun üstüne Selçuk’un ve Sneijder’in formsuzluğu da eklenince Galatasaray ilk yarıda hiçbir şey üretemedi.

İkinci yarıda da oyunun belli bölümlerine kadar Galatasaray net bir şekilde oyun üstünlüğünü kuramadı. Okay ve Mehmet Ekici’nin orta sahalara yaptıkları baskının boyunu kalelerine doğru çekmesi, Trabzonspor’un kadro kalitesi ve skoru koruma içgüdüsüyle Galatasaray ancak 70’ten sonra esaslı bir baskı kurabildi. Ancak hatlarını bir hayli yakın tutan Trabzonspor karşısında Bruma’nın birebirleri dışında hiçbir şey yapamadılar. Riekerink’in oyunu okumakta yaşadığı sıkıntılar dün akşam bir kez daha tezahür etti. Geride olmasına rağmen Yasin ve Sabri gibi ön tarafta rakibi sıkıştırarak pres yapabilecek ve ceza sahasına orta açabilecek oyuncular yerine Sinan-Josue ve belki de en anlamsız değişiklik olarak da De Jong’u oyuna aldı. Josue’nin duran toplardaki etkinliği bu değişikliğe bir anlam katabilir. Ancak Sinan ve hele de De Jong’un oyuna girmesi Riekerink’in oyunu okumakta yaşadığı sıkıntıları bir kez daha gözler önüne serdi.
Bruma’nın bire birleri dışında hücumda ana planı olmadığı görülen Galatasaray’da, Selçuk ve Sneijder’in de her geçen hafta daha da geriye giden oyunları, Galatasaray’ı hücumda ne yapabileceği tahmin edilebilir ve önlem alınabilir bir hale getiriyor. Ersun Yanal’ın, topu onlara bilerek bıraktık sözü de bunu doğrular nitelikte. Topu rakibe bırakan Trabzonspor, hatlarını mümkün olduğunca yakın ve derinde tutarak Bruma’ya da geniş alan ve boşluk fırsatı vermedi. Galatasaray’ın ceza sahasında yakaladığı tek fırsat da 90+6’da Eren röveşatasıyla direkten döndü. Kulübe derinliğinin olmaması ve  Riekerink’in hataları dün akşam gecikmiş bir senaryoyu oyuna koydu. Belki de bu mağlubiyet, sahte bir zaferden çok daha yararlı olacaktır Galatasaray’a.