Galatasaray 2015-2016 Hasan Doğan sezonuna Sivasspor deplasmanından 2-2 'lik sonuçla ayrılarak başladı. Oyuna tempolu ileride basarak başlayan takımımız en güven duyduğumuz Muslera'nın hatasıyla geriye düştükten sonra oyundan da biraz düştük. İkinci yarı oyuna kralın girmesiyle herşey değişmeye başlamıştı ki direkten dönen topun ardından kalemize kullanılan penaltıyı izlerken bulduk kendimizi. 2-0' dan sonra geri dönmemizi açıkcası beklemiyordum. Tabi ki unuttuğum nokta 'cimbom zoru sever' bu sefer ramak kalsa da gelecek adına iyi umutlar verdi bu geri dönüş.

Hamza Hamzaoğlu'nun, Roberto Carlos ile başlayan ve Sergenle devam eden açık futbol oynayan yani futbol oynamaya çalışan Sivasspor karşısında Burak Yılmaz'la başlamaması dediği gibi teknik bir tercih ise büyük bir hatadır. Burak Yılmaz genelde Galatasaray taraftarının beğenmediği bir isimdir çok pozisyon kaçırdığı için. Ama Burak Yılmaz'dan iyisini bulamazsınız. Bugün de 45 dakikada oyuna damgasını vurdu. Değil 10 milyon euro 15-20 milyon euro bile verseler satılması bana göre Galatasaray'ın omurgasına zarar verir. Alternatif bir forvet alınırsa da hayır demeyiz çünkü Umut Bulut artık kabak tadı veriyor.

Kaptan Selçuk bugün yanında oynayan Bilal'e rağmen çalışkanlığıyla, hırsıyla , savaşmasıyla , yaptığı asistle, bitmek bilmeyen enerjisiyle benim gözümde Chedjou ile birlikte maçın adamıdır. Kaptan bu sezona damgasını vurur. Chedjou'da belki alınan 1 puanda en büyük pay sahiplerinden biridir yoksa Nice maçının bir örneğini daha izlemiş olabilirdik. 

Aksayan yönlerimize gelirsek Bilal ve Sabri. Sabri kesinlikle çok iyi niyetli bir futbolcu ama malesef Galatasaray'ın futbolcusu değil. Defansif olarak hiç ortalıklarda yok karşısında kim oynarsa oynasın bizim sağ kanadımızı koridor yapıyor. Hücumda ise açtığı ortalar ve 90+4'te kullandığı korner gerçekten ilginç. Bilal ise geldiğinden beri taraftarın aklında soru işareti bırakan ama İnter maçındaki performansıyla bu soru işaretini kaldırmıştı. Sivasspor karşısında ise yaptığı pas hataları, defansif anlamda hiç görünmemesi, sebep olduğu penaltı, forvetteki Lucas Podolski'nin defalarca ondan önce defansa gelmesi beni Bilal hakkıında yeniden olumsuz düşünmeye itti. Melo gitseydi buraya kesinlikle bir takviye gerekirdi Galatasaray orta sahası bu şekilde devam edemezdi. Melo burayı toparlar. Yedek kaleci transferinde de Cenk ile büyük oranda anlaşıldı ve bana göre tek eksiğimiz bir sağ bek. Bunu kimse görmezden gelemez. 

Son olarak Bursaspor maçında oyundan çıkan Burak ve Sneijder'in tepkisi beni ekran başında gerçekten çok üzmüştü bir taraftar olarak aldığımız kupanın sevincini bile yaşayamamıştım. Bugün Yasin Öztekin'de benzer bir harekette bulundu . Hamza hocanın elini sıkmasına rağmen soğuk olduğu belliydi. Bunlar çok gereksiz. Hocanın kararıdır çıkmanı istediyse senin küsmeye, tepki göstermeye hakkın yok kim olursan ol. Çıkan herkes tepki göstersin o zaman moda oldu bu. Bu gereksiz hareketlerin bir an önce terk edilmesi gerekiyor.

Bugün biz öndeyken berabere kalsak daha çok üzgülürdük ama 2-0 'dan geriye gelmemiz ve Podolski'nin şık bir golle başlaması bizi teselli eden noktalar. Galatasaray kesinlikle kötü oynamıyor bugün şanssız bir günündeydi sadece. Önümüzde ki haftalarda taraftarın gözünün pasını siler bu takım. Şampiyonluğun en büyük adayı yine Galatasaray. Yeterki her zaman takımımıza sahip çıkalım.