Ant İpek: "Çok bilirler ordusu toplandı...Hoca’ya 9, Şaş’a 2, Davala’ya ve Sabri’ye 1 maç ceza verdiler...Oldu olacak bu silsilenin en genci doğuştan Galatasaray’lı Yekta’ya da 1-2 maç verselerdi"  

Zor ve yorucu bir haftayı geride bıraktık sevgili okurlar...Eeee kolay değil..Rakibin en mutlu dönemleri bunlar..Her arifeyi bayram, her Nisan’ı da Mayıs gibi kutlamaya alışmışlar..Kendi akıllarınca biz Şampiyonlar Ligi‘nin favorisini eleyerek elendik diye mutluluklarına diyecek yok..

Sondan başlayarak ileriye doğru belirtelim düşüncelerimizi...

Öncelikle başta hoca olmak üzere tüm camiamızı bu seneki Şampiyonlar Ligi performansımızdan dolayı kutlamak istiyorum.. Cimbom yarı finale kalamayıp çeyrek finalde maçlarında en çok puan alan takım olarak benim gözümde 2012-13 sezonunda Şampiyonlar Ligi’ni 5.bitirmiştir.. Şen ola Cimbom şen ola... Diğer bir deyişle “Kıskananlar Çatlasın”...Daha ilk maçtan beri Burak’ın müthiş performansı, Muslera’nın kalede devamlı devleşmesi, Amrabat’ın daha çok alan bularak takıma daha Şampiyonlar Ligi maçlarında daha çok katkı yapması, Selçuk’un istikrarı, Hamit’in turnuvanın en kritik maçında şeytanın bacağını kırması,Drogba’nın tartışılmaz liderliği...Hepsi bir rüya gibiydi..Teşekkürler Cimbom...

Elendiğimiz maç ile ilgili istemeden de olsan bir konuda dikkatinizi çekmek istiyorum..TT Arena açıldığından beri en güzel kreografileri Pegasus tribunde izledik..Tüm dünya bize hayran kaldı...Fakat Real Madrid maçında daha dakika 85 olmadan kale arkasından açılan pankarta anlam veremedim...Maçın o anki heyecanı ve pankartı görmenin şaşkınlığı ile not edemediğim için kusuruma bakmayın ama uzatmalar dahil daha 8-9 dakika varken ve eğer 1 gol daha bulursak rakibin şaşkınlıktan 5. golü de yemesinin kuvvetle muhtemel olduğu bir anda “elenmeyi öngören” bir pankartı açmak doğru değil inanın...Biz pankart ile sahadaki Aslanlar’ın hızına mani olurken, Almanya’da Dortmund uzatmanın ilk 3 dakikasında bulduğu 2 gol ile yarı final vizesi aldı..İlk maç içinde yazmıştım, ne olursa olsun Sneijder’in yerine Gökhan girmemeli idi diye...Ne olursa olsun, Real Madrid bu kadar şaşkına dönmüş iken o pankartı açıp takımın gardını düşürmemeli idik...Sizi bilmiyorum ama maçın sonunda eleneceğimizi düşünüp pankart yapmak bana çok anlamlı gelmiyor..Eğer son ana kadar maçı zorlayıp Ronaldo’nun 2. golünden sonra artık 1 dakikada 3 gol atamayacağımız için açarsanız, birşey demem..Ama basketteki tabiri ile “son topa kadar” mücadeleyi bırakmayan Aslanlarımızı gördükçe maçın bitmesine 8-9 dakika kala 2 gol içi saldırırken takımı istemeden de olsa frenlemek büyük Galatasaray taraftarına bence yakışmadı...

Gelelim hoca ile ilgili duruma...Çok bilirler ordusu toplandı...Hoca’ya 9, Şaş’a 2, Davala’ya ve Sabri’ye 1 maç ceza verdiler...Oldu olacak bu silsilenin en genci doğuştan Galatasaray’lı Yekta’ya da 1-2 maç verselerdi...Dikkat edin ceza alan isimlerin hepsi iz Cimbomlu..Cimbomlulukları herhangi bir profesyonellik ile bağdaşmayacak kadar bizdenler...Hani şu harika mottomuz var ya: `Sen sahadaki biz, biz tribundeki sen` diyen...Artik kalan son 6 haftada bunu `sen tribundeki biz, biz de tribundeki sen` diyeceğiz...Varsın diyelim sevgili okurlar..Zaten kupa yine bizim olacak, benim bundan zerre kadar şüphem yok...Ama esas sorun nerede kalkacağı? Bir kez daha yineliyorum buradan...Kupa Arena’da 32, haftadaki Sivas maçında kalkacak sevgili okurlar...Her yıl anneler günü haftasonuna Kadıkoy’deki GALATASARAY maçını koyan zihniyet yine kızgın kızgın bir ifade ile kupayı esas sahibine teslim edecek...34. haftadaki Trabzonspor maçından sonraki kupa töreninde Fatih Hoca bu sefer kırmızının yerine biricik kızının seçtiği turuncudan izler taşıyon tok bir sarı gömlek giyecek...

Geçen sene Kadıkoy’den şampiyon dönen takım bu sene Kadıkoy’e şampiyon gidecek!!

Sezon başında orta sahasının kritik oyuncusu 11 maç, sezon sonunda hocası 9 maç ceza alan “bileği bükülmez armada” rakibi ile arasındaki şampiyonluk sayısı farkını ikiye çıkarıp seneye şampiyon olması ile beraber formasına 4. yıldızı gururla takacak 2014 Mayıs’ında...

Hiç süphe etmeyiniz ki nasıl ki büyük Hoca Lucescu’ya “Köpekler istedi diye atlar olmez” dedirten ülkemiz futbolu İmparator’a “Rüzgar ne kadar sert eserse essin kayadan alıp götüreceği sadece tozdur.” Dedirtmiştir...

Varsın rüzgar sert esmeye devam etsin dostlar, Aslantepe’de yuva yapmış Aslan’a vız gelir tırs gider bunlar..Tozu siler, kupayı alırız, gider anamızın, teyzemizin gününü kutlar, dualarınızı alırız yine 4-5 haftaya...

Cumartesi günü Allah bir mani vermez ise 20 yıldır tribünde ve ekran başında hayatı paylaştığım değerli dostlarım Emre Uğurlu, Mehmet Kilimci ve Mehmet Özbek ile Karabük maçını Dr. Necmettin Şeyoglu Stadı’nda izleyeceğim ve maçla beraber ateşin mavi olduğu emekçi şehrimiz Karabük’ün hikayesini de size oradan ileteceğim inşallah...

Ne mutlu çocukluk aşkı Cimbom’u böylesine gönülden seven herkese..

Saygı ve sevgilerimle

Ant İpek