Çarşamba gecesi Portekiz’de iyi oynayıp ve sayısız fırsattan yararlanamayıp kaybeden Galatasaray, fiziksel yorgunluğun yanında mental yorgunlukla da 3 gün sonra Antalyaspor gibi lige iyi başlamış ve kompakt oynamaya çalışan bir takımla deplasmanda karşılaştı. Deplasman fobisini bir kenara bırakalım, Antalyaspor’un şu ana kadar ligde gösterdiği performans bile bu maçı tek başına bir hayli sert hale getiriyordu.

Porto maçındaki ileri üçlüyü ve arkasında Belhanda’yı bozmamakla birlikte Mariano-Linnes, Maicon-Ozan ve Nagatomo-Ömer Bayram değişikliğiyle sahaya çıktı Fatih Terim. Mariano ve Maicon ikilisinin ağır olmaları sebebiyle bek ve stoper arasına atılan topların Galatasaray için ciddi bir tehlike arz ettiğini düşündüğümüzde çok mantıklı bir hamleydi. Bülent Korkmaz’ın Antalyaspor’u geçmiş maçlarda alan daraltan ve kompakt oynayan görüntüsüyle tüm rakiplere karşı hemen hemen aynı mantaliteyle oynamaya çalıştı ve iyi de puan topladı. Galatasaray ilk yarı boyunca pas temposunu ve oyunun kontrolünü genellikle eline alsa da, temposuz futbol, hücumdaki statiklik ve düşük pas temposuyla bal yapamayan arı gibiydi. Devrenin son 5 dakikasına girilirken biraz kıpırdanınca rakip ceza sahasında önemli aksiyonlar yaratıldı.

İkinci devrede de pas temposu çok yüksek olmamakla birlikte rakibi merkezden delmeye çalışan Galatasaray karşısında Antalyaspor hatlarını yakın tutarak, kademe anlayışı ve zaman zaman da adam adama markajlarla çok iyi alan kapattı. Önce Maicon ardından da Donk’la bir forvet hattı oluşturan Terim’in yaptığı bu iki hamleye cevap veremeyen ve savunma göbeğine üçüncü bir ismi daha eklemeyen Bülent Korkmaz’ın hatası, Donk’un faulle karışık yükseldiği topa vurduğu kafayla birleşti ve yaşanan sinir harbi 87.dakikada son buldu. Kazanılan ekstra iki puanın haricinde mental olarak çok değerli bir kazanım elde edildi. Sadece Antalyaspor değil, deplasman fobisi de mağlup edildi. Başrolde de Terim'in cesareti, dirayeti vardı. Milli ara takımın soluklanması ve kafa olarak da rahatlaması için olumlu geçer umarım. Çünkü sonrasında hem ligde hem Şampiyonlar Ligi’nde sert bir fikstür Galatasaray’ı bekliyor.