Galatasaray Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Sedat Doğan,  Beko Basketbol Ligi play-off final serisinde dün Fenerbahçe Ülker ile Galatasaray  Liv Hospital arasında yapılan maçta yaşananlarla ilgili, "Ne olduysa seride durum  2-2'ye gelince oldu. Aynı 3-4 yıl önce Efes Pilsen-Fenerbahçe Ülker serisinde  olduğu gibi yine aynı kişiler çıkıp ortamı gererek, seriyi başka bir noktaya  taşımaya çalıştılar" dedi.

Sarı-kırmızılı kulübün yönetim kurulu üyeleri Sedat Doğan, Mehmet  Karlı ve Mehmet Cibara maçta yaşananlarla ilgili Türk Telekom Arena'da basın  toplantısı düzenledi. Toplantı, dün akşamki Fenerbahçe Ülker-Galatasaray Liv  Hospital maçında yaşanan küfürlü tezahüratlar, taraftar taşkınlıkları, tartışmalı  hakem kararları, başantrenör Ergin Ataman'a yönelik edilen küfürler, atılan  yabancı maddeler, yöneticilere localarda yer verilmemesi, maç öncesi Galatasara  Liv Hospital yedek oyuncularının olduğu bölüme patlayıcı madde atılması ve  Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi play-off final serisinde Fenerbahçe Kulübü  Başkanı Aziz Yıldırım ile yönetici Mahmut Uslu'nun federasyon yetkilileriyle  Galatasaray Odeabank takımına yönelik küfürlü sözlerinin olduğu bir görselin  yayınıyla başladı.

Toplantıdan önce ayrıca, "şike davası"yla ilgili tapelerden, dün  akşamki maçın hakemlerinden Engin Kennerman'la ilgili bazı bölümler ile  Galatasaray Liv Hospital Başantrenörü Ergin Ataman'ın, sarı-lacivertli yönetici  Mahmut Uslu'yu kendisine küfür etmekle suçladığı görüntüler de barkovizyonda  paylaşıldı.

Söz konusu maçta vahim olaylar yaşandığını ve Türk sporu adına bunları  değerlendirmek istediklerini dile getiren Sedat Doğan, maçın hakemlerinden Engin  Kennerman'la ilgili, "Bizim açımızdan çok manidar. Geçen hafta malum kişiler bu  maçın hakemlerine yönelik iki ismi baskı altına alabilmek için eleştirirlerken,  bir hakemi dışarıda tuttular. Bu hakem dün, biz farkı 10 sayıya indirdiğimizde  önce faulümüzü vermedi, sonra da başantrenörümüz Ergin Ataman'a teknik faul  çalarak ön plana çıktı. Bu kişinin ilginç bir özelliği var. Şike davası  soruşturma tapelerinde Fenerbahçeli yöneticilerle yaptığı konuşmalar var" diye  konuştu.

Son maçta yaşananların, bir algı yönetimi operasyonunun sonuçları  olduğunu savunan Doğan, "Yayıncı kuruluşa yapılan baskılar, kameralarının  yerlerinin değiştirilmesi, akredite olmayanların giremeyeceği yerlerdeki bulunan  kişiler, sahaya seyirci alınması, yöneticilerimize yapılan son derece yakışıksız  davranışlar bunlardan bazıları. İl Spor Güvenlik Kurulu Toplantısı kararları uygulanmadı" değerlendirmesinde bulundu.

Maç öncesi yaşanan "yer krizi"nin ayrıntılarını anlatan Doğan, şunları kaydetti: "İl Spor Güvenlik Kurulu Toplantısı neticesinde yöneticilerin nerede  oturacağı belirlenmişti. İlk iki maçta da uygulandı. Ne olduysa seride durum  2-2'ye gelince oldu. 3-4 yıl önce Efes Pilsen-Fenerbahçe Ülker serisinde olduğu  gibi yine aynı kişiler çıkıp, ortamı gererek, seriyi başka bir noktaya taşımaya çalıştılar. Çok ilginç şekilde Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) yetkilileri de  buna çanak tutmuştur. Görevlerini yapmamışlardır. Dün protokolle ilgili bize  tahsis edilen locaya gittiğimizde, oradan çıkmamız gerektiğini, başka bir locaya  alınacağımızı söylediler. O loca da federasyona aitmiş ve yetkilileri gelip  burada da maçı izleyemeyeceğimizi kaydettiler. 'Biz davet ettik ama üzerimizde baskı var. Çıkmanız gerekiyor. Seyirciler arasına oturacaksınız' dediler ama  sonra o locada maçı Fenerbahçe taraftarlarının izlediğini gördük.  Biz oturunca  yanlış anlaşılır ama Fenerbahçe taraftarının oturması normal. Madem, 'Sizi biz  seçtirdik. İndirmeyi de biliriz' diyorlar, bu şekilde oturmaları da normal ama  TBF yetkilileri görevini yapmıyor. TBF Başkanı Turgay Demirel, siz görevinizi  yapmıyorsunuz."

Maçta birçok hakem hatasının bulunduğunu iddia eden ve uyarı anonsları  konusunun önem taşıdığını vurgulayan Doğan, "Bizim başantrenörümüze bu kadar  küfür ediliyor. Aynı zamanda milli takımın da hocası. Siz bırakın Galatasaray Liv  Hospital'ın hocası olmasını, Türk bayrağını temsil eden birine ağır küfürler edilirken, hiçbir önlem almıyorsunuz. Biz Galatasaray Kulübü olarak bu durumu  kabullenmiyoruz. Büyük saldırılar olmuştur. Maçtan sonra da saldırılar olmuştur"  ifadelerini kullandı.

"Şiddeti körükleyenlerin artık devlet tarafından elemine edilmesi  lazım" 

Galatasaray'ın şiddete karşı bir kulüp olduğunun altını çizen Doğan,  "Türkiye'de şiddeti körükleyen kişilerin artık devlet tarafından elimine edilmesi  lazım. Ortamı bu noktalara getirenler kimse, bu insanları elimine etmek artık  devletimizin görevidir. Bunu federasyonlar da tek başına yapamaz. Sporda şiddeti  ortaya çıkaranlar, dara düştükleri her ortamda provokasyon yapan kişiler  bellidir. Bu kişilerin devlet eliyle elimine edilmesi gerekiyor"  değerlendirmesinde bulundu.

"Fenerbahçe Ülker'in de salonu kapanmalı" 

Sedat Doğan, serinin dördüncü maçında yaşananlar nedeniyle kendilerine  verilen 2 maç seyircisiz oynama cezasına atıfta bulunarak, Fenerbahçe Ülker'in de  salonunun kapatılması gerektiğini ileri sürdü. "Bizim saha kapatma cezamız var. Eğer dünkü maçtan sonra karşı tarafın  sahası da kapanmıyorsa, bize verilen cezanın hukuksuz olduğunu tüm kamuoyuyla  paylaşacağız" ifadelerini kullanan Doğan, süreci takip edeceklerini vurguladı.

Doğan ayrıca, serinin kalan bölümünde Galatasaray Liv Hospital teknik  heyeti ve oyuncularının sonuna kadar arkasında olduklarını belirterek,  "Başaracaklarına canıgönülden inanıyoruz. Taraftarımızla son topa kadar mücadele  edeceğiz. Şartlar ne olursa olsun, gerekirse federasyonu da yenmek dahil, hukuk  çerçevesinde ne gerekiyorsa yapılacak" diye konuştu.

Karlı: "Hukuk, eşit uygulandığı sürece hukuktur" 

Galatasaray Kulübü'nün hukuk işlerinden sorumlu yönetim kurulu üyesi  Mehmet Karlı da spor dünyasında yaşanan şiddetin giderek daha da ön plana  çıktığını vurgulayarak, "Şiddetin tek ilacı vardır, o da hukuktur. Hukuk  kuralları da objektif ve tarafsız olarak uygulanmalıdır" dedi.

TBF'den herhangi bir ayrıcalık talep etmediklerini aktaran Karlı,  "TBF'den hukukun gereklerini uygulamasını bekliyoruz. Hukuk, eşit uygulandığı  sürece hukuktur. Biz kulüp olarak bu final serisinde ilk cezamızı aldığımızda,  TBF saha dışında yaşanan durumları bile dahil etti. Şimdi de kimse çıkıp, dünkü  maçtan sonra yaşananların kendilerini bağlamayacağını söyleyemez" değerlendirmesinde bulundu.

Son maçın hakemlerinden Engin Kennerman'a yönelik sert ifadeler  kullanan Karlı, "İsimleri tapelerde geçen kişiler, maçlara atanıyorlarsa,  tapelerde konuştukları ve lehlerine karar verme vaadinde bulundukları takımın  maçında görevlendiriliyorlarsa, federasyonun ataması durumunda dahi bu görevden  aflarını istemeleri gerekir. Tarafsızlık her aşamada uygulanmalıdır. Suçlular cezasız kalmamalıdır. Yine haklarında açık bir şekilde hak mahrumiyeti verilmiş  kişiler, hukuka kafa tutarcasına, 'istediğimi yaparım' dercesine hukuku ihlal  ederlerse, bunun da cezasının olması lazım. Hiçbir hukuk devletinde verilen  cezalara uyulmaması kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

Galatasaray Liv Hospital Başantrenörü Ergin Ataman'a yönelik  saldırılara da değinen Karlı, sözlerine şöyle devam etti: "Bu ülkenin milli takım antrenörü olan kişi, sahada onlarca polisin  arasında, polis şapkası takarak sahadan çıkabiliyorsa, kafasına yabancı maddeler  atılıyorsa ve bunun için de hiçbir önlem alınmıyorsa, görevli organların  meşruiyeti tartışılır. Sizin yetkili organlarınız canınızı korumuyorsa, o  toplumda anarşi hakim olacaktır. Kimsenin basketbol camiasını anarşiye sürükleme  hakkı yoktur. Saatlerce koro halinde bu ülkenin mili takım antrenörüne ve  sporcularına söylerken yüzümüzün kızaracağı ağır küfürler ediliyor, yöneticiler  tarafından provokasyon yapılıyorsa, bu duruma ceza verilip verilmeyeceğini hala  muğlak bırakan federasyon yöneticileri varoluş nedenlerini sorgulamak  zorundadırlar. Bir kişi gelip sizi parmağını sallayarak azarlıyorsa, önlerinde  eğilmeyin. Biz sizden sadece hukuk önünde eğilmenizi istiyoruz."

Cibara: "Türk sporunun rayına girmesi lazım"  

Sarı-kırmızılı yöneticilerden Mehmet Cibara ise şiddete, küfre ve  salonlardaki teröre karşı olduklarını söyledi.

Konuya sportif başarı veya başarısızlık olarak bakmadıklarını dile  getiren Cibara, tüm yetkili kurumlara aylar öncesinde gerekli kanunların  uygulanması gerektiğini, aksi halde durumun daha kötüye gideceğini söylediklerini  aktararak, "Maalesef geldiğimiz nokta tamamen hukuk kuralları dışında cereyan  etmektedir. Daha da kötüye gitmektedir. Biz seride şampiyon olmak için elimizden  geleni yapacağız ama Türk sporunun rayına girmesi lazım. Herkesten de gereken  desteği bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Galatasaraylı yöneticiler, açıklamalarının ardından soru almazlarken,  gerekmesi durumunda bir başka basın toplantısı daha planladıklarını kaydettiler.