Cimbom ipten döndü

 Sezonun 5. lig maçı olmasına rağmen Galatasaray adına bir erken final gibiydi Trabzon deplasmanı. Yönetim bazında kötü giden transfer sürecinin arkasından bu maça kadar lig+ avrupa toplam 5 puan alınınca bayağı bir gürültü koptu. Konu döndü dolaştı Trabzon mağlubiyeti olursa Hamza Hamzaoğlu gider mi noktasına geldi. Galatasaray için bu sene istendiği gibi başlamasa bile, Hamza Hamzaoğlu da başarılı bir sezon başlangıcı yaşamasa bile Hoca değiştirmenin ne olursa olsun hiçbir faydası olmayacağını düşünenlerdenim. Galatasaray 2013'ün Eylül'ünden beri 3 antrenör değiştirdi ve şimdi aynı çözüm yolu düşüncesi tekrar gündemde. Bir başarısızlık varsa ki şu anda var buradaki bütün faturanın geçen seneyi 3 kupayla bitirmiş bir teknik adama kesilmesi çok yanlış olur.







Maça başlangıç kadrosu Bilal- Rodrigues ikilisi dışında Atletico Madrid maçının 2.yarısına başlayan kadroydu. Kadroyu görür görmez bir ayrıntı dikkatimi çekti. 4 maçta 5 puan kaybetmiş Galatasaray için olmazsa olmaz bir maç haline gelen bu maçta stoper takviyesi olarak transfer edilen Denayer sağ bek pozisyonunda. Sabri sakat mı diye bakıyoruz hayır, yedek kulübesinde. ''Maxi Rodrigues'ten ne eksiği var'' denen Sabri Sarıoğlu, çok tartışılan bir transfer süreci geçiren Sabri Sarıoğlu en önemli maçta orijinal yeri stoper olan bir oyuncu tarafından 2 maçta kesilmiş.  Nerden bakarsak bakalım bir terslik var. İlk 4 maçta nağmağlup ve averajla liderliği paylaşan Trabzonspor ise Mehmet Ekici'yi yedek bırakma lüksünü kendinde görecek kadar zengin kadrosuyla karşımızdaydı.





Maç iki takımında oyunu tutmak istediği bir görüntüyle başladı fakat tektik kapasitesi yüksek merkez üçlüsüyle( Bilal, Rodrigues, Sneijder) Galatasaray topa daha fazla sahip oldu. Buda sağlam seyirci desteği hissedilen bir deplasmanda doğru bir oyun stratetejisiydi. Zaten bu bölümdeki en fazla gole yakın atak Podolski'nin Onur Kıvrak'ın ileri çıktığı topta yaptığı kötü vuruştu. Podolski'yi tanımak mümkün değil. Bu klasta bir oyuncunun orada aşırtma vuruşu yapması gerekirdi. Oyunun sehri 30. dakikadan sonra Trabzonspor'a döndü. Trabzon ekibi daha hareketli, birbirine yardım eden bir görüntüye bürünmeye başladı. Galatasaray'ın bugün Burak dahil o 15 dakika ileri dörtlüsünün tamamı statik kalarak önüne değil topları ayağına istemeye başladı. Halbuki Yasin gibi, Burak gibi önüne top alıp giden ve bu topları atabilen Sneijder ve Podolski gibi oyuncular var.





İkinci yarı 30-45 arasının devamı gibi başladı. Trabzosnspor var gücüyle geldiği gibi iyi de geliyordu. Galatasaray'ın boş alanları kullanamamasının sebebi Podolski tamamen oyundan koptu, Burak ta istediği verimi veremeyince otomatik olarak Sneijder'in de arayışları boşa oldu. 3 gün önceki maçta kırılma anına nasıl Podolski'nin pozisyonu dediysek bugünkü maçtaki kırılma anı Erkan Zengin'in zoru başardığı pozisyon oldu. Yani gerçekten o anın canlandırmasını yapsak, desek ki oradan topu üst direğe vuracağız imkanı yok gibi bir şey. Bu bölümde çok tartışmalı bir penaltı pozisyonu var. Geçen hafta hakemden bahsettiysek bu hafta da bashetmek zorundayım. farklı görüşlerin olabileceği bir pozisyon ama bana göre penaltı pozisiyon. Bu baskı bir direkten dönen topla daha devam etti taa ki Sinan Gümüş oyuna girene kadar. Çünkü takım tekrar 11 kişi oynamaya başladı. Yürüyecek hali olmayan Podolski'nin yerine son derece zinde, son derece efektif bir Sinan oyuna girdi nitekim Sinan ile bizim şutumuz da direkten döndü. Galatasaray maçlarının son 20 dakikaları benzer geçiyor. Berabere bitmesi zor, orta saha diye bir şey kalmıyor ve 30 saniyede karşılıklı atak sahnelerini yaşıyoruz. Bu karambolden bir duran topla golü bulduk. Geçen hafta 7-8 net pozisyonunu kaçıran Galatasaray bu hafta Hama Hamzaoğlu'nın da dediği gibi şansının yanında olduğu bir maç oynadı. Golden sonra Sneijder kendine yakışmayan bir vuruşla golü atamadı fakat bu sonucu değiştirmedi.







Sezonun şu ana kadarki en önemli maçından 3 puanı çıkararak Galatasaray ipten döndü. Bu hafta Avrupa maçı yok. İçerideki Gaziantep ve sonra dışarıda Astana maçlarından 2 galibiyetle ayrılabilirsek  biraz daha önümüz açılır ama tabi burada Burak'ın sakatlık durumu çok mühim. Santafor transferi yapmamanın bedelini umarım Galatasaray daha ağır ödemez.