Şehit haberleriyle başladığımız bir günün içerisinde oynanan maçlardan birini daha izledik. Tribünlere yansıyan olumsuz havanın nedenlerinden birisi de kayıp haberleriydi. Başımız sağolsun. Kendimizi mutlu edebileceğimiz haberleri çok fazla almamanın sıkıntısını yaşıyoruz. Herkes her konuda çok gergin oluyor hal böyle olunca. Futbola da bu gerginliğin girmemesi de imkansız.

Her şeyin farkında artık insanlar. En ince ayrıntısına kadar gözlenen bir dünyada yaşıyoruz. Şampiyonluk şansı olan Galatasaray, Ali Sami Yen’de önemli bir maçını tamamen dolduramadı. Derbiden 2 puanı çalınmamış olarak dönseydi Galatasaray o statta dün boş koltuk kalmazdı. İnsanlar’’ bu ne ya’’ dediler artık. Bu tip maçlardan sonraki ilk maç genelde telafi düdükleriyle geçer. Geçen haftaki rezilliğin acısını Kayseri’den çıkartarak Federasyon kendini kurtaramaz. Galatasaray evinde 2 senedir kaybetmiyor. Sen Galatasaray’ın Kadıköy’de çalma 2 puanını, şölen havasında oynansın bu maç. Galatasaray zaten favori. Geçen hafta Mehmet Topal’ın tekvandosu cezasız kalırsa, bu hafta da Emre Akbaba atılamaz. 2 takım da oyunu çirkinleştirmeden futbol oynadı, pozisyonlar buldu. 1-1 iken Kayserispor maçı koparabilirdi. Hikmet Karaman her zaman takdir ettiğim hocalardan birisidir. Lopes’in acemice yaptığı penaltıdan sonra Galatasaray çok farklı bir galibiyeti de alabilirdi. Oyunu teknik olarak konuşmak hiç içimden gelmiyor. Kayserispor imza attığı bildiriyi çabuk unutmuş. ‘’Hakemler de hata yapabilir’’noktasından, ‘’Fatih Terim ile hakem tribünleri selamlasın’’ noktasına gelmiş Sayın Başkan. Enteresan!

Salı günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Çocuklara böyle bir spor ortamı bırakıyoruz ülkemizde. Çok üzücü. Çocuklara bayram hediye eden bir Atatürk’ümüz var. Selam olsun.