Üç gün içinde iki farklı maç, iki farklı ve doğru oyunu oynayabildiğini gösterdi Galatasaray. Bakü maçında kapalı savunmayı açması gerekirken kanatlara inerek pozisyonlar, goller bulundu. Yenen gole çabuk cevap verilerek sıkıntısız bir şekilde tur geldi. Dün akşam Başakşehir maçında ise dengeli giden bir oyunda golü bularak kontrol futbolunu test etme şansımız oldu. Bireysel hata dışında ilk yarı hiç pozisyon vermemek önemliydi. Hızlı çıkışlarda, son paslarda veya vuruşlarda biraz daha dikkatli olunsa gol sayısı da artacak. Bu senesi en büyük avantajlardan birisi yedek kulübesi de artık ilk onbir kadrosunu tehdit eder hale geldi. 3 senedir bunu söylemeye çalışıyoruz. Kadroda mesela Belhanda’nın alternatifini yaratmazsanız, yeri garanti olduğu için, Belhanda varken bile sıkıntı yaşayabilirsiniz. Bakü maçında 45 dakikada kenara gelen Belhanda, dün anladı ki pabuç pahalı ve bir büyük maçtaki en iyi oyununu oynadı. Kenardan Diagne giriyor, Babel giriyor.

Fatih Terim, geçen sezonun başında yapmayı düşünüp, uygulamasını yaptıramadığı şeyleri bu sene yaptırma şansı buldu. Hazırlık kampının önemi tekrar görüldü. Açıkçası ben bu kadar iyi bir başlangıç beklemiyordum. Dünkü maç kayıp bile olsa, o oyunla işlerin iyi gittiğini söylerdik. Başakşehir çift santrafora dönünce doğal olarak bir baskı oldu. O baskıdan önceki yıllarda çıkmak çok kolay değildi. Bakıyordu kenara Hoca, kimi oyuna alsam diye kara kara düşünüyordu. Bu sefer ne oldu? 3 taze kan girince yine oyunu kendi lehine çevirdi Galatasaray. Son yılların en organize golünü de 2.gol ile birlikte attı. Son dakikalarda kaosa götürdü oyunu Başakşehir. Fatih’in de hatasız oynadığını söylemeliyiz. Bu arada farkı arttırma şansı da geldi ama özellikle Babel zayıf gol vuruşu yaptı. Başakşehir maçı herkes için acaba ilk iki maç aldatıcı mıydı diye beklediği bir maçtı. Bu galibiyet büyük moral oldu.