Devre arasında kupa maçları öncesi transfer gelişmelerini ve diğer avrupa liglerindeki maçları takip ederken salon turnuvası da ilgimizi çekti. İlk önce eski günleri tekrar hatırlamak adına değerlendirdiğimiz turnuva gün geçtikçe daha farklı anlamlar kazandı. Beşiktaş derbisi sonrası halı saha maçı olsa taraftarları oynatsanız kıran kırana maç olur derken böyle bir turnuvadan habersizdim. Sıradan bir halı saha maçında bile atılan gollere Galatasaray Takımı oyuncularının nasıl sevindiğini görmek mümkün. Galatasaraylıların görmeyi özlediği şeyleri yine futbolu bırakan yıldızlar ortaya koydular.

 

 

Galatasaray’ın profosyonel futbol gündemine gelecek olursak tartışmaya açık 2 transfer görüyoruz. Ryan Donk’un önemli bir futbolcu ve ülke içinden alınabilecek oyunculardan birisi olması pozitif taraf. Negatif taraf ise sene sonunda bedavaya alacağımız oyuncuya 2.5 milyon euro bonservis bedeli ödemek. Bu kadar verecek paramız vardı ise eğer sene başında daha geniş oyuncu havuzunda transfer yapılabilirdi. Çok büyük ihtimalle gelmesi beklenen Molde’nin sağ beki Linnes sene başında Beşiktaş’ın gündemindeki bir oyuncuydu ve sezon içinde performansıyla kumaşını belli etti. Buradaki problem ise avrupa maçlarında kendisini kullanamayacak olmamız. Avrupa’da sağ bekte sağ bek poisyonunun Sabri ve Tarık ile yürüyeceğini düşüncesi tam bir felaket demektir. Eğer duyduğumuz gibi Avrupa’da oynayacağı bilgisi gelip transfer uzadıysa bu daha büyük felakettir. 2010’da Avrupa maçlarında Jo’yu oynatamadığı için Galatasaray Arda Turan’ı Atletico Madrid maçlarında en uç oyuncu olarak oynatmak zorunda kalmıştı. Bu zorunluluk belki bize Avrupa Ligi Şampiyonluğuna mal olmuştu. Avrupa’da oynamayacağını bile bile Linnes geliyorsa demekki Mustafa Hocanın aklında hala lig yarışına ortak olmak var. Linnes’in yarın açıklanması bekleniyor.

 

 

Dün akşam oynanan Karşıyaka maçı devreyi bitirdiğimiz Kayseri deplasmanından çok daha umut vericiydi. Necati Ateş ve Gökhan Ünal gibi tecrübeli oyuncular dışında pek fazla direnemeyen bir Karşıyaka vardı ancak Galatasaray’ın da çabuk oyunu, önde baskısı ve özellike Donk’un ilk toplara basıp topları kazanmasıyla takımı rahatlatması dikkati çekti. Sinan bir gol bir asistle çıkışını sürdürdü, Donk golle başladı. Bilal’in golü bizim adımıza sezonun gollerinden birisi oldu. Umut’un kaçırdığı golün hiçbir bahanesi yok. O topu içeri atamayacak kadar sakatlığından dolayı rahatsızsa bir oyuncunun maça devam etmemesi gerekir. Genel olarak halı sahadaki efsanelerin takıma örnek olması en büyük dileğimiz.

 

Galatasaray’ın performansının artacağını ve seri galibiyetlerin ligde geleceğini düşünüyorum ama şampiyonluk yarışına girmek çok zor. Rakiplerin puan kaybını her hafta beklemek zorundayız. İspanya’dan gelen güzel haberleri de unutmak istemem. ‘’ Barcelona’nın sahasına ancak seyirci olarak girebilir’’ diye yorum yapılan Arda Turan’ın Barcelona formasıyla Nou Camp’ta Messi’ye assist yapması harikaydı. Kendisini tebrik ediyoruz. 10 Ocak çalışan gazeteciler günü kutlu olsun.

 

 

 

-