Söze nereden başlanır veya artık söylenecek söz kalmış mıdır? Son iki sezonun ardından özellikle taraftarı başta olmak üzere Galatasaray camiasındaki algı; Futbolcuların ve teknik ekibin ''Galatasaray Ruhu'' dediğimiz, Avrupa'da başarı isteyen, kaybederken bile alkışı hak eden, sonuna kadar mücadele edip pes etmeyen ruhun kaybolmuş olması. İyi de kardeşim bu Galatasaray'ın sadece ruhu kaybolmamış ki mantık ve politika sahibi olmayan Türkiye Futbol Federasyonu, Galatasaray'ın ruhunu değil politikasını ve mantığını çalmış sanki. Galatasaray ne zamandır beri saha içinde yönetim tarafından yönetiliyor veya ne zamandan beri vasıfsız hocaların elinde deneme tahtası oluyor? Şimdi ortada bir gerçek var. Bu gerçek; Bruma, Sneijder ve Alex Telles'in mevcut kadro içerisinde oynamayı hak ediyor olması. Ya hoca bunları fark edemeyecek kadar vasıfsız ve zayıf yada Galatasaray saha içinde yönetim tarafından yönetiliyor. Taraftarı korkutan en kötü ihtimal ise bu kadar zayıf bir hocanın yönetiminin isteklerini kabul ettiği için görevde kalıyor olması.
 
Şimdi oturalım hep beraber Cesare Prandelli'nin kariyerini mi tartışalım? Kariyerinde 366 maça teknik adam olarak çıkıp yalnızca %48 oranında galibiyet alabilmiş bir hocanın hala neden Galatasaray'ın başında olduğunu mu tartışalım? Belli kimseler bu konuyu tartışmaya bile açık görmüyorken yönetim sözünü geçirebildiği başarısız bir hocayı neden hala Galatasaray'ın başında tutuyor? ''Futbolda her şey kısa vadede kazanmak demek mi?'' şeklinde eleştiriler gelebilir bu yazıya elbette futbolda her şey kazanmak değil. Futbolda kaybetmekte her şey değil ama bugün artık Galatasaray'ın umudu yok daha doğrusu Galatasaray'ın iki sezondur umudu yok. Yönetimin başarısızlığı adı altında değerlendirelim bu durumu, ligi ve takımı tanımayan oyuncuları tanımayan teknik adam tercihi diyelim. Tamam diyelim ama yönetim bile değişirken Galatasaray'ı deneme tahtası haline getirip her hafta üzerinden kumar oynayan bir adamın vasıfı olmadığının hala görülemiyor olması neden? İşte tam burada ''Acaba görülemiyor mu, görülmüyor mu?'' diyor taraftar. Taraftar kukla değil hoca istiyor, yönetim taraftarı üzdükçe taraftar bilet ve ürün almayıp kulüp gelirlerini düşürdükçe (daha önce yaptığı gibi) sen Sneijder'i satmak için oynatmasanda kar etmez Abdurrahim Bey!  Eğer Prandelli'ye gelen emir büyük yerden ise, çok değil yakında o büyük yere çok daha büyük yerlerden emir gelecektir.
 
Bir klubun varının yoğunun taraftar olduğu Türk Futbolunda benimsenmemiş olsada er geç anlaşılacaktır. Kaldı ki Dünya'nın bir çok ülkesinde eğer bir futbolcu satılacaksa oynatılır ki değerini yükseltsin bugün Bruma ve Alex Telles geldikleri gündeki performanslarının altındalar sen bu oyunculardan nasıl satış geliri elde edeceksin? Eğer aldığın fiyata satarsan verdiğin yıllık ücretin hesabını nasıl vereceksin? Sneijder Trabzonspor maçında klubüde oturuyor. Bu taraftar Prandelli'yi İtalya'ya yollar, Sneijder'i klubeye yollamaz. 40 oyuncuyu bünyesinde barındıran Galatasaray'da Alex Telles 21 yaşında, Bruma 20 yaşında, takımın en formda ve en kariyerli oyuncusu Sneijder son Dünya Kupası'nın Altın Kadrosunda yer aldı. Galatarasay'da Telles, Bruma ve Sneijder değil maç eksiği üst düzeyde olan Yekta, Emre ve Hakan oynuyor. Galatasaray'da hangi iş yolunda gidiyor? Yine ufak bir örnek antrenmanlardaki performansları kadroda yer alanlardan eksik olmayan Furkan Özçal, Sinan Gümüş neden forma şansı bulamıyor? Yada Berk İsmail'in oynayıp tecrübe kazanması gerekirken neden sıfır katkı yapan Goran Pandev'e ölü bir yatırımda bulunduk? Şimdi Galatasaray'ın ekonomisi formayı hak eden Semih'i, Sneijder'i, Bruma'yı, Telles'i satmakla mı düzelecek? Galatasaray'ı hak etmeyen isimlerin sahada sarı-kırmızı formayı giymesi ile mi düzelecek? Eğer Galatasaray'daki idari ve teknik anlayış bu ise düzelmesin. Büyükler emir vermeye küçükler emir almaya devam etsin yeri geldiğinde bu sistemin içinde yer alan herkes ne kadar küçük olduğunu anlayacaktır. 

Galatasaray taraftarına bu günleri yaşatanların Galatasaray taraftarının yüzüne bakabilecek işler yapmaları dileğiyle.

Bünyamin Mert Bürtek