Yaklaşık bir buçuk sene önce Dursun Özbek UEFA’dan aslında iki yıl ceza geleceğini ama yaptıkları itiraz sonucu cezayı bir seneye indirdiklerini söylemişti. Bunu büyük bir övünç kaynağı olarak anlatmıştı. Keşke 2 sene ceza verselerdi de bu rezaleti görmeseydik. Şimdi ne olacak? Kendinize nasıl bir övünç kaynağı bulacaksınız? Yıllar sonra bile hatırlanacak bir olayın imzası atıldı. Trömsö maçlarının bile bir açıklaması vardı. Bize en büyük ceza bu zihniyetin görevde olmasıdır. Türkiye’nin batıya açılan penceresinde pencere bırakmadınız. Tebrikler! Temmuz ayında pencereler kapandı. Bravo Dursun Bey!

Galatasaray Tarihinin futboldaki en kötü günlerinden birinin saha içi boyutu zaten iki senenin özeti. Tudor Bey 2-0 mağlup başladığı, rakibin muhtemelen kalemize gelmeyeceği bir maçta savunma önlemi için Tolga Ciğerci’yi sahaya sürüyor, hücum kzlarını korkusuzca oynamayı düşünemiyor. Galatasaray maça ağırlığını koyamayarak başlıyor ve maçı bizim gibi izleyen bir teknik heyet var. Rakip her geçen dakika turu geçeceğine inanmaya başlıyor. İşimiz duran toplara kalıyor. Bunun neticesinde Sinan topu 1 metreden direğe vuruyor. Galatasaray Futbol Takımının sahaya yayılışı gözleri kanatan cinsten.

Soyunma odasına toplamda girdik mi 2-0 geride? Tudor oyundan memnun olmaya devam ediyor. Sıfır değişiklik ile 2.yarıya başlıyoruz. Baskı kurulur gibi olduktan sonra Gomis’in kafası gol olmalıydı. Rakip tek gişiyle topu kalesinden uzak tutma niyetindeyken 2.5 milyon euro bonservisli stoper Ahmet Çalık’’ ben buradayım’’ diyerek filmi kopartıyor. Protestolar karşısında isyan eden kimse yok. Muslera her yere yetişmeye çalışarak kaptan Selçuk İnan’a kaptanlık örnekleri veriyor. Galatasaray bir kişiyle temsil edilemez saha içinde. Yok böyle bir şey!

Cezayı bir seneye indirerek Östtensunds hezimetine neden olan Dursun Özbek’i tekrar kutluyoruz! O kadar çaresiz durumdayız ki en ufak bir reaksiyon yok. Karabük’ün elinden Hoca almaya benzemedi galiba bu işin işinden çıkmak.