Hafta arasındaki kupa mesaisi gündemin daha yoğun olmasını sağladı. 2 kulvarda da sona yaklaşan Galatasaray için bundan sonra 6 galibiyet sezonu çifte kupayla bitirmek anlamına geliyor. Fenerbahçe de bu şansa sahip fakat Fenerbahçe rakiplerinin sonuçlarına bağlı konumda lig şampiyonu olabilmek için. Arena'daki Sivasspor kupa maçının kısa özetini yapmak gerekirse sıkıntılı başlayan maç Sabri'nin uzaktan şutuyla çözüldü ve yenik duruma düşmesine rağmen tekrar cevap veremeyen rakibi karşısında farklı bir galibiyet aldı Galatasaray. Maçın kader anının 2 Sivasspor oyuncusunun topu boş olan kalemize atamaması olduğu bir gerçek. Galatasaray gibi tecrübeli takım o saatten sonra bir daha arkasına bakmaz ve zaten bakmadı.


Hafta sonu tekrar lige döndüğümüzde rakiplerimizin puan kaybı yaşamadan haftayı bitirdiklerini gördük. Pazartesi maçları bu bakımdan zor oluyor. Bütün stres pazartesi günü oynayan şampiyon adayına biniyor. Geçen hafta Beşiktaş mesela son saniyede maçı kurtardı. Bu baskının altına giren Galatasaray'ı kötü bir zeminde günlük performansı hafta hafta çok değişik olan Akhisar bekliyordu. Melo tam döndü derken yine bu hafta yoktu, bunun yanında savunmada bu sene hemen hemen her maçta oynayan Chedjou yoktu. Gol yollarında ise golcülerin form durumu kafa karıştırıcıydı.


Olabilecek en ideal kadroyla Galatasaray maç başlangıcını yaptı. Orta sahada Melo'nun cezası, Hamit'in sakatlığı Emre Çolak'ı zorunlu kıldı. Akhisar tarafında Roberto Carlos Lua Lua'yı santrafor gibi oynatarak 4 6 0 gibi bir düzenle oyuna girdi. Klasik maç başlangıcı yerine Galatasaray kontrol oyununu daha çok tercih etti. Deplasmanda Arena'daki kadar büyük bir baskın başlangıcı pek görmedik bugün yine ancak eldeki kadro buna müsait olmadığı için net pozisyon vererek maça başladık diyebiliriz. Muslera inanılmaz güven veren bir kaleci. Özellikle ilk 10 dakika sonunda Galatasaray maçın kontrolünü aldı. Geçen haftaki Antep maçında ilk yarı 3 net pozisyon vardı. Rakibi kendi ceza sahasına kapattığınız zaman golü bulmak çok önem arz ediyor. Bu sefer Burak Yılmaz son vuruşlarda sıkıntı yaşamayınca takım rahatladı. Rakibin tekmelerinden veya dirseklerinden zaman kaldığı kadarıyla Galatasaray iyi pas yaptı. Akhisar takımı nasıl maçı nasıl 11 kişi bitirdi tebrik etmek lazım! 2 farklı skoru yakaladıktan sonra geçmişte çok acı dersler aldığımızı hatırlasak bile gidişat o yönde değildi.


Galatasaray adına 2.yarı çok zor geçmedi açıkçası. Savunmayı daha derli toplu görmek ve tüm riskleri alan Akhisar karşısında çok net bir pozisyon vermemek son haftalar için umut vesilesi oldu. Hakem Kamil Abitoğlu 2.yarıda kart göstermeye başladı. Halbuki ilk yarıda faul düdüğünü bile zor çalıyordu! Saha içini izlemekten çok tribündeki taraftarı dinlemek ayrı bir zevkti. Tek eleştiri konusu olabilecek şeyin yine hızlı hücum sorunu olduğunu düşünmekteyim. Bunu Bruma'dan beklesek bile Portekizli genç yetenek bu beklentiden şu an için maalesef çok uzak. Bazı pozisyonlarda topu rastgele rakip sahaya vurdu Galatasaraylı oyuncular. Burak gibi savunma arkası koşu yapan oyuncu var, Selçuk ve Sneijder gibi araya atacak oyuncular var. Herşeye rağmen golleri erken bulup fişi çekmek önemliydi.


Dipnot;Arena'da 3 maç kaldı. Geçen hafta kupa maçına gidince bu metro sıkıntısından dolayı yaşanan işkenceyi bir daha görmüş oldum. Daha fazla dayanamadık iett otobüslerinin oradan Seyrantepe'ye kadar yürüdük. Maçlara gitme ihtimali olanların stada daha erken gitmeleri çok daha mantıklı olacaktır. Bu çile nasıl olsa bu sene bitmeyecek. Maça az zaman kala herkes gitmeye kalkınca daha büyük sıkıntı yaşanıyor.