76 gündür deplasmanda maç kazanamayan bir takım Galatasaray. Deplasmanda kaybedilen puanların bilançosu ise 22. 

Yanlış hesaplamadıysam oynanan son 19 maçın 18'inde farklı defans oyuncularını oynattı Mancini. Bugün de Sabri-Semih-Hakan-Telles'li 4-4-2'msi taktik ile geçen 2 haftanın göze çarpan ismi Telles'i çok geride bıraktı. Brezilyalı sol bek ileriye yeterince çıkamadı ve bu da kanat etkinliğini olumsuz etkiledi. Maçtan sonra Karabükspor teknik direktörü Tolunay Kafkas da Telles'in çıkışlarını durdurmak için özel önlem aldıklarını söyledi. Sneijder'in de oynadığı yeri yadırgamasıyla içe kat eden kaçak oyunu Galatasaray için büyük baş ağrısı oldu.

Karabük oyuncularının el ele tutuşarak oluşturduğu kademe anlayışı komik gibi gözükse de son derece başarılıydı bugün. Drogba-Burak ikilisi pozisyon bulmakta ve yaratmakta çok zorlandılar. Zaten maç boyunca ne sıfıra inip kesilen bir orta ne de ceza sahasına organize şekilde girip oluşan olgun bir Galatasaray atağı izleyemedik.

Mancini'nin Ceyhun-Drogba değişikliğine anlam verememekle birlikte Drogba'nın önümüzdeki hafta Chelsea maçıyla birlikte Galatasaray'da son maçına çıkacağını düşünüyorum. Tabiki kafasal olarak. Eğer elenirsek Drogba'nın kalan maçları aynı ciddiyetle almayacağı kesin.

Chelsea maçı ise Galatasaray'ın bu sezonki hedeflerine ulaşıp ulaşamayacağını gösterecek. Turu geçmemiz halinde geçen seneki gibi Şampiyonlar Ligi'nde Çeyrek Final oynayan bir takım olacak Galatasaray. Ancak turu kaybetmemiz ve elenmemiz durumunda, son 4 deplasmanda sonuca gidemeyen bir takım görüntüsüyle birlikte ligdeki şampiyonluğunda uzak olduğunu söylemek zorundayız.

Bütün bir sezonun aslında Chelsea maçına sıkıştığını söyleyebiliriz. Turu geçmemiz ümidiyle Galatasaray Gazetesi sitesindeki ilk yazımı noktalıyor ve Sefa Gülhan'a teşekkür ediyorum.