Yorucu bir lig sonunda futbol sezonunun finalini Milli Takım yaptı. Ter atılan Bulgaristan maçının ardından bu sefer kazanmak zorunda olduğumuz Kazakistan deplasmanındaydık. Bulgaristan maçından pek farklı olmayacağını düşünmekteydik çünkü çok kötü bir dönem geçirmiştik ve daha fazla sürprize yer verme lüksümüz yoktu. Grubun en kötü 2 takımı Letonya ve Kazakistan. Letonya'daki kayıptan sonra buradan da galip gelememek demek hiçbir bahane kabul etmeksizin büyük bir felaket demekti. ''Formanızı koysanız kazanırsınız''derler ya işte öyle bir maç. Maçın sonunda bu devreye girdi zaten fakat tam manasıyla ucuz atlattık.


Fatih Terim Hollanda maçındaki düzeni bozmadı. Yalnızca Gökhan Töre yerine Hakan Çalhanoğlu sağ önde başladı. Hollanda maçı gibi gelişmedi maç çünkü bu sefer savunan değil gol atması gereken taraf Milli Takım'dı. Bizim bu tip maçlarda klasik yavaş oyunumuz rakibin ekmeğine yağ sürdü yine. En büyük 2 yaratıcı oyuncumuz kanatta Arda ve Mehmet kanatta olunca, Selçuk alışık olduğu yerin biraz önünde oynadığı zaman geriden attığı pasları bu sefer o kalabalıktan dolayı atamayınca içinden çıkılmaz bir hal aldı bir ara maç bizim tarafımızdan. Rakibin zaten yapacağı şeyler kısıtlı. Top bizdeyken 5 4 1 dayanabileceği kadar dayanacaklar başka çaresi yok. Birkaç tehlike atlatır gibi olduk ama sonra Hakan'ın duran topundan sonra rutin düzene geçildi. Rutin düzenin içinde sahneye İngiliz Hakem çıkmaya başladı. Düdük çalmamak konusunda bayağı inatçıydı. Galiba bu hakemin hele hele penaltı vermesi için ne olması lazım bilemiyorum. Hakem maçtan 2.yarının başında tamamen koptu zaten. Volkan Şen'in kafasına basıyor adam hakem faul bile vermiyor!


Ya tamam ya devam konusunu içeren son 45 dakikada Mehmet Ekici kendi asıl bölgesine geçince ve sağa Volkan Şen gelince düşündüğümüz düzene geçtik. Buna rağmen ilk yarıdan daha kötü 2.başı başlangıcı yaptığımızı söyleyebiliriz. Böyle maçlarda eğer gol lazımsa tek kale oynamak lazım. Biz bunu yapamadığımız gibi rakibi de cesaretlendirdik. Umut kozunu oynayıp çift forvete dönünce gol kaçırma yarışı başladı. Burak çok bariz 2 ve Umut kale dibinden pozisyonu gole çeviremedi. Kazakistan maçını konuşurken nelerden bahsediyoruz inanılır gibi değil! Enteresan bir toplumuz gerçekten. Her zamanki gibi yumurta kapıya dayanınca 83'te golü Arda Turan ile bulduk. Bu maçın en önemli pozitif tarafı genç Emre. Gelişmesini sürdürürse çok ciddi yerlere gelecek gibi gözüküyor. Oyuna girdikten sonra soldan hücum yapmaya başladık. Arda da rahatladı. O rahatlıkla sağdan Gökhan'ın kestiği topta ceza sahası içinde Burak'ın indirdiği topta Arda Turan vardı. Golden sonra çok yorulduğunu ve değişiklik hakkımız olup olmadığını sordu kenara. Kazakistan bu kadar yordu bizi yani tebrik etmek lazım!



Maç biter bitmez herkes birbirine sarıldı. Ne düşüneceğimi şaşırdım. Çok kritik bir galibiyet ama rakibin durumu çok açık. Bu maç çok daha erken bitmeliydi. Ne hakem ne başka bir şey. En azından umutlarımızı devam ettiriyoruz. Son dakikalarda facianın eşiğinden döndük.