Özbek konuşmasının bir bölümünde, "UEFA 'bize ayağını denk al' dedi. 2009'da kriterler başladı. O zaman yönetenler (Adnan Polat'ı kast ediyor) bu işi ciddiye almamış veya farkında olmamışlar. Sonra bu meseleler önümüze geldi" demişti.
Bodrum'da tatilde olan Polat konuyla ilgili bakın neler söyledi:

KIRAÇ VE AYSAL DİNAMİT KOYDU

UEFA Finansal Fair Play'dan bahsederken Başkan Dursun Özbek'in benim dönemimi kastetmesini talihsiz sözler olarak kabul ediyorum. Kaldı ki; Galatasaray'ın bugün yaşadığı ekonomik sıkıntılarla ilgili Başkan Dursun Özbek asla 'Sebep' değil, 'Sonuç'tur.. Özbek'i mali yıkımın sonucu göstermek hatadır. Bugünkü durumdan 2011 Mart ayında Galatasaray'ın kaleme alınmamış örf ve adetlerinin canına okuyanlar sorumludur. O günden bugüne kadar İnan Kıraç ve çevresindekiler ile Ünal Aysal ve ekibi G.Saray'ın dibine dinamit koydular. Para bitince de kaçtılar.

320 MİLYON DOLARDAN 39 MİLYONA

Göreve geldiğimde G.Saray'ın 60 milyon dolar geliri, vadesi gelmiş 250 milyon dolar borcu vardı. Şirket birleşmelerini gerçekleştirdik. Stadı açtık. Biz ayrılırken imza altına alınmış 30 milyon dolarlık sponsorluk gelirlerini 226 milyon dolara çıkardık. En önemli icraatlarımızdan biri de Vakıfbank ile yaptığımız uzlaşmaydı. Başkanlığımdan 6 yıl önce Vakıfbank'tan 28 milyon dolarlık kredi alınmış ve Riva teminat gösterilmiş. 6 yıl boyunca krediyle ilgili ne bir taksit ödenmiş ne de faiz ödemesi yapılmış. Banka G.Saray'ı temerrüde düşürmüş. Borç katlanarak 320 milyon dolara çıkmış. Ben Vakıfbank'la masaya oturup anlaştım ve bu dev borcu 320 milyon dolardan 39 milyon dolara düşürüp 6 yıl vadeye yaydım.

ŞU AN KULÜPTE 350 HACİZ VAR!

Benim dönemimde tüm icraları kaldırdık. Sadece Riva üzerindeki icraya bilerek dokunmadık. Çünkü bilmediğimiz bir anlaşma karşımıza çıkarsa Riva satılmasın diye bunu yaptık. Riva üzerinde Vakıfbank birinci alıcı konumundaydı. Riva üzerindeki haczi Riva'nın selameti adına bilerek ve anlaşmalı olarak bıraktım. Şimdi Galatasaray'ın üzerinde 350'den fazla icra ve haciz takibi var. Ayrıca başkan olduğumda Galatasaray'ın UEFA'da tam 26 davası vardı. Ve Galatasaray UEFA ile
ihtilaflı kulüpler arasında ilk sıradaydı. Ben bu davaların hepsini bitirdim.

BUNLAR G.SARAY'IN 10 YILINI YEDİ

Çarpıcı bir başka örnek vereceğim; G.Saray'da yönetimler, ben de dahil 1951 ile 2011 dönemi arasındaki 60 yılda toplam 800 milyon doların altında harcama yapmış. Ünal Aysal'ın görev yaptığı 3.5 yılda harcadığı para 1 milyar dolar. Bunlar Galatasaray'ın canına okudular, gelecekteki 10 yılını yaktılar. Bugün mali tabloya baktığımızda Başkan Dursun Özbek'i suçlamak büyük haksızlık olur. Çünkü Özbek kötü ekonominin sebebi değil sonucudur. Günahı yoktur. Özbek 4 ayda kulübü mü batırdı? Hayır; daha bir şey yapmadı ki!

BUYURSUNLAR BENİ SUÇLASINLAR

Ama birilerini suçlamak istiyorlarsa buyursunlar beni suçlasınlar. İnan Kıraç ve başkan yaptırdığı Ünal Aysal 1 milyar dolara çivi mi çaktılar? 5 yılda G.Saray'ı resmen batırdılar. Kıraç ve Aysal'la yanında getirecekleri finans uzmanları dahil her türlü TV kanalında yüz yüze tartışmaya hazırım. Gerçekleri asla ört bas edemezler. Çünkü güneş balçıkla sıvanmaz. Mirası yediler bitirdiler. İnan Kıraç ve Ünal Aysal, G.Saray'ı sevenleri ve taraftarları hak etmiyorlar. Maddi ve manevi menfaat çetelerinden kurtulmadığı sürece G.Saray'ın iki yakası bir araya gelemez.