Türk futbolunda aktif kariyerlerine devam eden golcüler arasında tartışmasız uzak ara en iyi isim Burak Yılmaz. Son iki sezon gol krallığını kimseye bırakmayan, Galatasaray'daki ilk sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde attığı 8 golle takımına çeyrek final yolunu açan Burak Yılmaz, Sabah Gazetesi'ne konuştu. 
 
Önünüzde Kopenhag ve F.Bahçe ile kader maçlarınız var ne diyeceksin?

Danimarka'da kazandığımız takdirde gruptan çıkacağımızı düşünüyorum. Berabere kalırsak da en kötü ihtimal UEFA'da devam ederiz. Ardından 13 yıldır sahasında yenemediğimiz F.Bahçe maçı var. Onlar da büyük camia ve iyi bir takım. Onları orada yenmek tabii ki kolay değil ama biz de G.Saray'ız. Oraya da kazanmak için gideceğiz.

Son iki yılda gol kralı olmana rağmen gol atamayınca neden hala stres yaşıyorsun? 

Aslında bu stres değil de gol atamadıkça üzülerek kendimi hırpalamak diyelim. Çünkü gol atmaya alışkın bir oyuncuyum. Atamayınca kendime kızıyorum. Açıkçası şöyle bir karar da aldım. Gol atınca çok sevinmeyeyim diyorum. Çünkü gol atamayınca da bu kez çok üzülmeyeceğim. Ben pozisyona girmeye, hem atmaya hem de kaçırmaya devam edeceğim. 28 yaşındayım ve futbol hayatım hep baskılar içinde geçti. F.Bahçe, Beşiktaş ve Trabzon'da hep baskı altında oynamış bir futbolcuyum ve baskı altında başarılı olmuş biriyim. Türk insanında sabırsızlık ve hemen olsun isteği var. Ben hepsini saygıyla karşılıyorum. Bizim taraftarlarımızın da bana karşı baskısı ve aleyhte tezahüratı oldu. Böyle şeyler olur. Kopenhag maçındaki desteklerini hiç unutamam. Onların başımın üstünde yeri var. Beni tribüne çağırdıklarında ellerimle onların başımın üzerinde yeri olduğunu söylüyorum. 
 
Ünal Aysal senin üzerinde büyü olduğuna inanmaya başladığını söyledi. 
Tabii ki ben de nazara ve büyüye inanırım. Başkanın düşüncesine de saygılıyım. Ama Kayseri ve Konya'ya golü attım. Umarım geçip gitmiştir. Beni eleştiren herkese saygı duyup, eksiklerimi gidermeye çalışıyorum. 
 
SOL KANATTA OYNAMAYI YADIRGIYORUM AMA...
 
Mancini ile sol kanada geçtin... 

Mancini ile birlikte forvet oynamıyorum, sol kanatta oynuyorum. Mancini bana orada da oynayabileceğimi, oradan da takıma katkıda bulunabileceğimi ve gol atabileceğimi söyledi. 
 
Yeni yerini yadırgıyor musun? 

Şu anda hoca tek santrfor düşünüyor ve burada Drogba'yı oynatıyor. Ben solda oynuyorum. Yerimi yadırgamıyorum, dersem yalan söylemiş olurum. Sol kanat daha fazla efor gerektiriyor. Bu da son vuruşlarımı etkiliyor. Ama ben bunun üstesinden geleceğime inanıyorum. 
 
BAŞKAN KALMAMI İSTEDİ

Lazio'ya sen mi gitmek istemedin yoksa yönetim mi göndermedi? 
Ben istendiğim zaman gurur duyarım. Beni sadece Lazio değil başka Avrupa takımları da istedi, bu da normal. Bu soruya açık ve net cevap vereceğim. Başkanımız kesinlikle gitmemi istemedi. Hatta beni burada görmek istediğini ve her şekilde G.Saray'a yakıştığımı söyledi. Ben de başkanımızdan bunları duyunca ayrılmak istemedim. Bir teklif gelince insan tabii ki düşünüyor. Ama başkanımız bana bunları söyleyince Lazio olayını hemen kapattım. Sizin aracılığınızla başkanımıza teşekkür ediyorum. 
 
EN İYİ KALECİ MUSLERA

En beğendiğim kaleci Muslera ama Onur (Kıvrak) ve Volkan (Demirel) abi de iyi kaleciler. Daha isimlerini sayamadığım çok iyi kaleciler var tabii ki. En çekindiğim stoper yok ama Trabzon'da oynarken Konya'lı Kamil Zayatte ile çarpıştım ve beyin travması geçirdim. Sonra onunla G.Saray'da oynarken İstanbul BŞB maçında tekrar karşılaştım ve acaba yine olur mu diye korkmadım dersem yalan olur. 
 
OFSAYTLAR SIKINTI!

Ben Galatasaray'a geldiğimden beri değişim içinde oldum. Fatih hoca da benden bunu istiyordu. Bir de çok ofsayt pozisyonuna düşüyordum. O konularda da çalışmalar yaptım. Bu aralar o konu yine sıkıntı olmaya başladı. (gülerek) Ama ben daha çok takım oyuncusu olma yönünde büyük adımlar attığımı düşünüyorum. Son vuruş idmanı sürekli yapıyorum. Son iki yılda gol kralı olurken herkes son vuruşlarımı beğenirdi, şimdi de son vuruşlarda eleştiriliyorum. Buna da şanssızlık dönemi diyelim.