Galatasaray’ın tecrübeli orta saha oyuncusu Yasin Öztekin, Borussia Dortmund altyapısında geçirdiği 10 yılın ardından neden Türkiye’ye geldiğini ve çalım atmadan yaşayamayacağını anlatıyor.

FourFourTwo’da yer alan röportajın tamamı şu şekilde;

Borussia Dortmund’un genç takımlarında Nuri Şahin’le birlikte oynuyordun, ikiniz de orada yetişmiştiniz. Nuri Şahin Liverpool, Real Madrid gibi takımlarda da oynadı ve yeniden Dortmund’da. Sen neden Türkiye’desin?

A takıma uyum sağlayamamıştım. Almanların arasında bambaşka bir arkadaşlık vardı, birbirlerinin evlerine gidiyorlardı, birlikte dışarı çıkıyorlardı. Ben kendimi onların arasında göremedim. Herkesle anlaşabiliyordum ama kimseyle samimi olamıyordum.

Girişken bir insan değil misin?

O zaman değildim. Şimdiki aklım olsa şu an hâlâ Borussia Dortmund’un oyuncusu olabilirdim, kendimi yabancı gibi hissetmezdim, Türk gibi kalmazdım. Biraz Almanlaşmam gerekiyordu. Nuri bunu çok iyi yaptı. Gençken de Nuri’nin Almancası çok iyiydi. Benim de iyiydi ama kendimi onun gibi ifade edemiyordum. Yanlış bir şey söylemekten korktuğum için hiç konuşmuyordum.

A takıma kadar yükselmeyi nasıl başardın? 1996 yılından 2006 yılına kadar orada kalmak da kolay bir şey değil. Seni aralarında istemeseler 10 yıl içinde kurtulmazlar mıydı?

Dortmund’da oynamaya başladığımda sekiz yaşımdaydım, 18 yaşıma kadar her sene yapılan seçmeleri kazandım. Nizamettin Çalışkan, Nuri ve ben hep birlikteydik. Alt yaş gruplarında daha fazla Türk futbolcu vardı ama sadece üçümüz yükseldik. Ben A2’yle çalışmaya başladıktan bir sene sonra A takıma Jürgen Klopp geldi. Arada sırada ihtiyaç olduğu zaman A takımda da oynuyordum. Klopp beni bir maçta izledikten sonra antrenmanlarımı A takımla yapmamı istedi. Aynı yıl A2 takımında 14 gol atmıştım. Böyle olunca benimle profesyonel sözleşme yaptılar.

A takımla kimlere karşı oynadın?



Bremen, Leverkusen’e karşı lig maçları, bir de kupa maçında oynamıştım. 85 bin kişinin önünde oynamak sekiz yaşımdan beri hayalimdi. İlk maçım Leverkusen’e karşıydı. Son 20 dakikada girmiştim oyuna. Tabii ki heyecanlıydım. Koşamadım, pas veremedim. Hem heyecanlıydım hem de Alman olmadığım için özgüven problemi yaşıyordum. O maçlardan sonra benim mevkiimde oynayan A takım oyuncularında sakatlıklar oldu. Tam bana fırsat gelmişken bende de stres kırığı oldu.

Stres kırığı tamamen vücudunun gerilmesiyle mi alakalı?

Evet ama bir de her gün çift antrenman yapıyorduk, fitness’a giriyorduk. Böyle olunca vücut da kaldıramadı. Ben yine de ilk 11’de olacağım için oynamak istedim ama kulüp doktorları izin vermedi. O fırsatı kaçırdıktan sonra bir daha kadroya girebilmem çok zor olduğu için ben de Türkiye’ye geldim.

Almanya’da başka bir takıma gidip, yeniden Dortmund ayarında bir takıma yükselmek için çabalayamaz mıydın?

Sakatlıktan sonra zordu. Beni ikinci takıma göndermişlerdi. “Almanya’nın 2. Lig’inde oynayacağıma Türkiye’ye giderim” dedim. Almanya defterini artık kapattım.

Çalım atamayınca oynadığın oyundan zevk almıyor musun?

Aynen öyle oluyor. Sinirleniyorum. Küçüklüğümden beri öyleyim. Daha basit oynamam gereken durumları biliyorum, yapmaya da çalışıyorum.

Belki hoca senin çalım atmanı istemiyor. Kendini durduramıyor musun?

O benim oyun stilim. Bir oyuncunun oyun stilini bozarsan ondan bir şey bekleyemezsin.