Habertürk yazarı Murat Bardakçı, bir Fransız kuruluşun 1923'te bugünkü adıyla Vodafone Park arazisini Galatasaray'a verdirmek istediğini, ancak bu talebin reddedildiğini aktardı. Bardakçı, 1924'te devletten 700 lira borç isteyen Galatasaraylı yetkililere dönemin başbakanı İsmet İnönü'nün "Para yoktur" dediğini ifade etti. 

Bardakçı'nın "Dolmabahçe’deki stadın sahibi şimdi Beşiktaş değil, Galatasaray olacaktı" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle.

İsmi önce “İnönü” olan, sonra “Mithatpaşa” yapılan, derken yine “İnönü”ye çevrilen, şimdinin “Vodafone Arena”sı yahut “Park”ı olan ama halkın dilinde “Dolmabahçe” diye kalan stadyumun geçmişi hakkında yeni bulduğum bir belge: İstanbul’da Fransız Dışişleri Bakanlığı’nın gözetiminde faaliyet gösteren bir Fransız kuruluşu, stadın bulunduğu araziyi 1923’te Galatasaray’a verdirmek istemiş! 

Daha önce de bazı vesileler ile birkaç defa yazmıştım: Futbol ile hiç alâkam yoktur, sadece birkaç klübün ismini şöyle-böyle bilirim, hepsi o kadar ama spor yazarlarını ve yorumcularını oldum olası kıskanmışımdır!

İŞİN ZOR TARAFI DA VAR

Kıskanmamın sebebi bu işin okuma, araştırma, vesaire gibi yorucu faaliyetlere ihtiyaç göstermeyen tek iş olması! Gerçi futbol yorumculuğunun da zor tarafı var; düzinelerle oyuncunun isimlerini, geçmişlerini ve falanca maçta ne yapıp ettiklerini hatırınızda tutmaya mecbursunuz ama zorluğun böylesine can fedâ...

Dedim ya, futboldan anlamıyorum, heves de etmiyorum, bu konuda yazıp konuşanlara işlerini hiç zahmet çekmeden yapabildikleri için haset duyuyorum fakat arşivlerde çalışırken yahut gazete kolleksiyonlarını tararken şimdiye kadar ortaya çıkmamış belgelere yahut haberlere rastlayınca heyecanlanıyorum...

‘MUHTEŞEM STAD’ HAYÂLİ

Ama, talebi klüp değil, 1913’te Fransız Dışişleri Bakanlığı’nın gözetiminde kurulan “Comité France Orient”, yani “Fransız-Şark Komitesi”nin Türkiye delegesi André Lacroix yapıyor. Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin o sırada hâlen işgal altında bulunan İstanbul’daki diplomatik temsilcisi Adnan Bey’e, yani Halide Edib’in kocası Adnan Adıvar’a 6 Ocak 1923’te bir mektup gönderen Lacroix spor işleri ile de meşgul olduğunu, Fransız federasyonlarının ve hükümetinin desteği ile Türk klüplerine yardıma çalıştığını anlatıyor. Lacroix daha sonra sözü “büyük bir klüp” diye bahsettiği Galatasaray’a getiriyor, o zamana kadar entellektüeller ve meşhur sporcular yetiştiren klübün bir stada sahip olamadığı için artık “felç geçirdiğini” söylüyor ve Dolmabahçe’de, Gazhane’nin arkasında bulunan, eski veliahd Yusuf İzzeddin Efendi’nin vârislerine ait olan ve aile adına Sâbık Maliye Bakanlarından Tevfik Bey tarafından bahçıvanlara kiralanan arazinin üzerinde “muhteşem bir stadyum” inşa etmesi için Galatasaray’a kiralanması konusunda Adnan Bey’in yardımını istiyor.le de meşgul olduğunu, Fransız federasyonlarının ve hükümetinin desteği ile Türk klüplerine yardıma çalıştığını anlatıyor. Lacroix daha sonra sözü “büyük bir klüp” diye bahsettiği Galatasaray’a getiriyor, o zamana kadar entellektüeller ve meşhur sporcular yetiştiren klübün bir stada sahip olamadığı için artık “felç geçirdiğini” söylüyor ve Dolmabahçe’de, Gazhane’nin arkasında bulunan, eski veliahd Yusuf İzzeddin Efendi’nin vârislerine ait olan ve aile adına Sâbık Maliye Bakanlarından Tevfik Bey tarafından bahçıvanlara kiralanan arazinin üzerinde “muhteşem bir stadyum” inşa etmesi için Galatasaray’a kiralanması konusunda Adnan Bey’in yardımını istiyor.