Domenec Torrent'in açıklamaları:

"O DÖNEMDE ANTRENMAN YAPAMADIK"

Başlangıçta bir alışma süreci geçirmek gerekiyor. Bazı değişiklikler yaptık, yeni konseptler getirdik. Bunların uygulanması için de zaman lazımdı. İlk geldiğimizde 7 günde 3 maça çıktık. Zor bir önemde gelmiştik.

Burada sadece 45 gün geçirdim. Normalde sezonun başında başlamış olsak, öncesinde çalışmak için bir dönem oluyor. Başlangıçta tüm takımlarla alışma süreci oluyor. Bazı değişiklikler yaptık takım içerisinde, yeni konseptler getirdik. Bunların uygulamaya geçmesi için de zaman gerekiyor. İlk geldiğimizde 7 gün içerisinde 3 maçımız vardı. Neredeyse antrenman yapamadık o dönemde.

"TAKIM BİRÇOK AÇIDAN KENDİNİ GELİŞTİRDİ"

Benim oyun anlayışım üzerinden düşünecek olursak, takım birçok açıdan kendini geliştirdi. Neredeyse 2 maçta da 100'er dakika taktiksel ve fiziksel olarak takım kendini gösterdi, gelişti. Fiziksel olarak takım kendini güçlendirdi. Taktiksel olarak 15 yıldır kendimi adadığım oyun üzerinden takım kendini her gün daha iyiye götürdü.

"4 YILDIZIN BİR ANLAMI VAR"

Kimse bir maçta ne olacağını bilemez. Galatasaray'ın armasındaki 4 yıldızın bir anlamı var. Biz her maça kazanmak için çıkarız.

"KONYASPOR'UN OYUNUNU BEĞENİYORUM"

Konyaspor'un oyununu beğeniyorum. Beni etkiliyorlar. Ligde ikinci sırada olmaları rastlantı değil. Özellikle taktiksel ve pozisyonel olarak iyiler. Kaleden çıkma kısmında çok iyiler. Hızlı bir şekilde fırsat yaratabiliyorlar. Kendilerine güvenen bir takım. Dün izlediğim bir maçları vardı. 5-1 kaybettiler. O maçın sonucu kesinlikle tam tersi olmalıydı. İlk yarıda rakiplerine göre daha fazla pozisyon yakaladılar. 2-3 tane golleri iptal edildi. Özellikle ilk yarıda hiç futbol açısından, açıklanamaz bir durum vardı ortada.

"G.SARAY HER MAÇA KAZANMAK İÇİN ÇIKAR"

Konyaspor'a saygı duyarak sahaya çıkacağız. Galatasaray sahaya her çıktığında o maçı kazanmak için çıkar.

"HER GEÇEN GÜN DAHA İYİYİZ"

Ekimizde Jordi Guerrero var. La Liga'nın en iyi duran top uzmanlarından bir tanesiydi. 6-7 maçına bakıyoruz rakibin. Hem hücumda hem savunmada neler yapıyorlar, onlara bakıyoruz. Son 2 günde de Konyaspor'a karşı nasıl daha iyi hücum ederiz, ona bakıyoruz. Kendimizi geliştirmemiz gereken birçok alan var, bir tanesi elbette duran toplar. Her geçen gün daha iyiyiz tabii ki.

"DAHA FAZLA GOL ATABİLİRDİK"

Son maçta pozisyonel oynadık ve taktiksel olarak gelişim gösterdik. Farklı koridorlarda oynadık. Top kaybında çok hızlı bir şekilde tepki verip hızlıca kazandık. Her gün daha fazla gol pozisyonuna giriyoruz. En son 4 gol attık ama daha fazla atabilirdik. Bu 45 dakika aslında sezon öncesi dönem gibiydi. Takım hem hücumda, hem savunmada kendini geliştiriyor. Takım her seferinde daha iyiye gidiyor.

"BU TAKIMI BİZ KURMADIK"

Bazen sistem ile stili karıştırıyoruz. Taktiksel sistem olarak takımdaki oyunculara uygun şekilde yapmak istiyoruz. Bu takımı biz kurmadık. Bizim takımın bol bol kaliteli oyuncuya sahip olduğunu gördük ve onları doğru şekilde kullanmaya çalışıyoruz. 4-3-3'le bitirdik maçı. İçeride oyunculara, kendi oldukları yönlerde kullandık. Stil tartışılamaz aslında. Topa sahip olduğumuz zaman, topu kaybetmeme, hatlar arasında oynama, açık oynama, kaleciden başlayarak kısa oynama, her zaman maçın ana karakteri olma ve top kaybında çok hızlı şekilde tepki gösterme.

"PEP İLE BİRLİKTE BU STİLİ KULLANDIM"

Bu gerçekten benim için vazgeçilmez bir stil. Hep birlikte hücum, hem birlikte savunma, hemen 5 saniye içinde topu geri kazanma! Benim hakikaten inandığım oyun stili. 15-20 yılımı verdim bu stile, inanıyorum. Pep ile birlikte ve kendi başıma yönettiğim takımlarda bu stili kullandım.

"ÖNEMLİ OLAN NASIL KAZANDIĞIMIZ"

Şu anda takım olarak bu yolda ilerliyoruz. Tabii ki bu her maçı kazanacağımız anlamına gelmiyor. Geçen pazar kesinlikle kazanmamız gerekiyor dediğim bir maç vardı. Hem hücumda hem savunmada takımın davranışlarından, performansından memnundum. Bazen futbol sonuçta bu. Kaleci çok iyi kurtarır. Bazı fırsatlar şanssızlıktan kaçar. Bazen dışarıda insanların analizlerini de değiştirir bu. Ben farklı bir şekilde yapabilirim. Dışarıdan bakan insanlar sonuca göre konuşur. Beraberliği daha kötü yorumlayabilirlerdi. Benim için en önemli şey nasıl kazandığımız ve bunu nasıl tekrar edebileceğimiz.

"OYUNCULARIMDAN ÇOK MEMNUNUM"

Ben oyuncularımızdan çok memnunum. Daha iyi oyunculara ihtiyacımız var demiyorum. Oyuncularımız zaten çok kaliteli. Farklı özellikleri olan oyunculara ihtiyaç olabiliyor. Oyuncularımız harika. Onlara alışarak en iyi performansı çıkarmaya alışmamız gerekiyor. Çok benzer bir şekilde oynayabiliyorlar. Bunu geçen pazar yaptılar. Dünyanın en iyi antrenörlerinin bile zamana ihtiyacı var; kendi stillerini aktarmak için.

"RAKİPLERİMİZİ İNCELİYORUZ"

Biz rakiplerimizi inceliyoruz. Onları analiz ederek belli oyunlar kuruyoruz. Bazen Kerem ve Patrick için biri genişlik veriyor, biri içeri kapanıyor. Aynı koridorda oynamıyorlar. Diğer tarafta Babel veya Emre, Omar ile aynı koridorda oynamıyor. Biz her gün antrenmanlarda karşılaşacağımız rakiplere göre detaylar üzerinde çalışıyoruz. Bazı rakipler var, onların kanatları bizim beklerle karşı karşıya gelecek. Çok fazla açık oynatırsak bu oyuncuyu 6 kişiyle savunmada kalabilirler. O zaman da bizi zor durumda bırakabilirler.  Kerem, Babel, Emre gibi oyuncular rakip kanatlarda boşluk bulursa daha fazla şeyler yapabilirler.

"PEP İLE SÜREKLİ İRTİBATTAYIZ"

Pep Guardiola'nın da Manchester City ile mücadeleleri var. Maçları izlemiyordur. Pep Guardiola ile çok yakın bir ilişkim var. O benim dostum. Sürekli irtibat halindeyiz. Hayatımız hakkında da, futbol hakkında da konuşuyoruz. Manchester City ile Galatasaray yapabilir. Hem kulüpler için iyi olur, hem de onlar bu güzel şehri görür. Bu çok güzel olur.

"BAŞKAN ÇOK İYİ BİR KARAR ALDI"

Benim birçok kulüple yakın ilişkim var, bunlardan biri de Manchester City. Bizim asıl odaklandığımız nokta, yavaş yavaş bulunduğumuz durumdan çıkmak tüm ekip olarak. Bizim için, ekip için, yönetim için, taraftar için, Galatasaray büyüklüğünde bir kulüp için sindirilmesi zor bir durum. Her hafta sonu 3'er puanlar alarak nereye kadar yükseleceğiz. Odak noktamız bu. Şu anda sportif direktörlüğü açısından bakarsak, çok bilgili insanlar var ekibimizde. Onlar da çok oyuncu tanıyor, ben de çok oyuncu tanıyorum. Hem onların, hem benim birçok kulüple iyi ilişkilerimiz var. Biz onlardan çok memnunuz. Onlar geldikten sonra çıktığımız 2 maçta 6 puan aldık. Ekibimize de bir sakinlik getirdiler. Sayın Başkanın, yönetimin ve tüm kulübün, bu iki yöneticiyi dahil ederek çok iyi bir karar aldığını düşünüyorum. Çünkü, onlar sayesinde daha da güçleniyoruz ve çok daha iyi bir takım oluşturacağımıza inanıyoruz.

"MUSLERA HER GEÇEN GÜN DAHA İYİ"

Biz maç maç gidiyoruz aslında. Daha sonra sakatlık süreci uzundu Muslera'nın. Yeni başladı antrenmanlara. Nando'nun sadece saha içinde değil, her yerde bu takım için ne kadar önemli olduğunu herkes biliyor. Nando aynı zamanda Inaki'ye de çok yardımcı oluyor, kulübü tanıması ve kendini rahat hissetmesi açısından. Deneyimli oyunculardan beklediğimiz şey budur zaten. Deneyimliler, gençlere yardımcı ve yön gösterici olmalılar. Önemli olan her zaman takımdır ve kulüptür. Hiçbir zaman antrenör veya oyuncu kulübün önüne geçemez. Nando de her antrenmanda bunu gösteriyor. Her geçen gün daha iyi. Neler olacağına bakacağız.

"PULGAR ÇOK KALİTELİ"

Pulgar'dan çok memnunum. Daha fazla oynayacak zamanla. Her ülkenin kendi alışkanlıkları vardır. Bilmiyorum Türk Ligi'nde normalde rotasyon yapılıyor mu, ben her zaman yaparım. Nedenini açıklayayım. Eğer benzer özellikleri olan açısından rotasyon yapılırsa, hepsi her zaman hazır olur, maça çıkacak gibi hazır ve motive olur. Rakibe göre de değişmesi gerekiyor kadronun. Rakip sürekli savunma yapan takımsa farklı oynamak, oyunu kontrol etmek isteyen takımsa farklı oynamak gerekir. Erick Pulgar teknik ve taktik olarak çok kaliteli. İki dokunuşta rahatça oynayabiliyor. Türk Ligi'ne gelip de dilini bilmeden pat diye 15 gün içinde oynamak da kimse için kolay değil. Oyuncu olarak olmasının dışında karakter olarak da büyük bir karakter. Takım arkadaşları da ona çok yardımcı oluyor. Birçok maçta onun oynadığını göreceğiz.

(Sporx)