Johan Elmander.

Galatasaray taraftarının deyimiyle Ulu Johan. 

Türkiye’de sadece iki sezon geçirdi, ama iki lig şampiyonluğu yaşadı ve ezeli rakiplerin hepsine gol attı. Özellikle Beşiktaş'a attığı son saniye golü, sarı kırmızılı taraftarların aklından hiçbir zaman çıkmayacak.

Elmander’e, Türkiye’deki derbi atmosferini sorduk. Ortaya keyifle okuyacağınız bir söyleşi çıktı.

Türkiye’de oynadığınız dönemde çok sayıda önemli maça çıktınız. Özellikle aklınızda kalan bir maç var mı?

Derbiler her zaman özeldir. Özellikle Beşiktaş’ı son dakikada attığım golle 3-2 yendiğimiz maçı unutamam. O maçta iki gol atmıştım ve çok özeldi. Benim için, taraftarlar için, herkes için, çünkü o sezon sonunda şampiyon olduk. Harikaydı. Türkiye’de derbiler her zaman çok özeldir çünkü çok büyüktür, muazzamdır. Derbilerin bu kadar büyük olduğu başka bir ülkede oynamadım.

O maça ve attığınız gollere dair hatırladığınız özel bir şey var mı?

Maçı çok net hatırlıyorum, ilk gol, direkten dönen topum, sonra galibiyet golü... Golden sonra taraftar adeta patladı, inanılmaz bir ses çıktı. O maçta gol attığım için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum, inanılmazdı. Golden sonra tüm takım yerdeydi. Köşe gönderinin yanında üst üste çıkmıştık, inanılmazdı. Daima hatırlayacağım bir maçtı.

Galatasaray’daki ilk sezonunuzda Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’a karşı goller attınız. Büyük maçlarda oynamaktan daha mı çok keyif alıyordunuz?

Galatasaray’da oynadığım her maçtan keyif aldım. Hepsi özeldi ama derbilerde her şeyin biraz daha fazlası oluyor. Atmosfer, maçın önemi... Kime karşı oynarsam oynayayım, hep aynı şekilde konsantre olurum ama bu maçlarda iyi oynadığım ve gol atabildiğim şanslıyım ve mutluyum. 

Fatih Terim’le iki sezon çalıştınız. Onunla çalışmak nasıldı? Takımını derbilere nasıl hazırladığını hatırlıyor musunuz?

Sayın Terim birlikte çalıştığım en iyi teknik direktör. Onu tanıdığım ve onunla çalıştığım için mutluyum. Detayları çok iyi görür ve takımı hafta boyunca çok iyi hazırlar. Ve maç günü hazırladığı konuşması, karakteri. Soyunma odasına geldiğinde zaten herkes bunun önemli bir maç olduğunu bilir ve artık fazla söze gerek kalmaz. Onda özel bir şeyler var ve herkes onun için savaşmak ister, çünkü o “özel biri.”

Az önce “derbilerin daha büyük olduğu bir ülke görmedim” demiştiniz. İngiltere, Fransa, Hollanda, Danimarka gibi pek çok yerde oynamış bir oyuncu olarak biraz daha detay verebilir misiniz?

Evet, bu kadar tutkulu, futbola bu kadar aşık bir ülkede oynamadım. Elbette İngiltere’de, Danimarka’da, her yerde da futbolu çok seviyorlar, ama Türkiye’de bu biraz daha fazla. Bunu dolu bir stadyumda oynarken anlayabilirsiniz. Ve daima hissedersiniz. Oyundan çıkarken hiçbir şey duyamaz olursunuz çünkü taraftar çok yüksek sesle tezahürat ediyordur. Harikadır. Türk taraftarlar gerçekten fanatik. Bu da, İstanbul derbilerini biraz daha farklı kılıyor.