DHA'dan Faik Gürses'in haberine göre ilk başta "karşılıklı anlaşılarak bir ayrılma gerçekleşti" diyen TFF'nin bu açıklamasına rağmen bir süre sonra olayın "görevden alma" şeklinde gerçekleştiği anlaşıldı. Gürses yaşananları şu ifadelerle anlattı...

Perde arkası nedir? Bilinmeyenleri yazmaktır. Bize öyle öğrettiler. Biz de gelecek nesillere öyle öğretiyoruz. Okuyucular biliyor yaşananları.

1-Alaçatı baskını
2-Fatih Terim-Kebapçı Selahattin Aydoğdu kavgası
3-Arda Turan-Bilal Meşe olayı
4-Rüştü Reçber-Fatih Terim mektuplaşması.

PEKİ BİLİNMEYEN NEDİR?  İŞTE AŞAĞIDA BUNLARI BULACAKSINIZ...

"26 Temmuz sabahı Riva'da beklenmeyen bir hareketlilik vardı. TFF Başkanı Yıldırım Demirören, 2. Başkan Servet Yardımcı, Ali Dürüst ve Cengiz Zülfikaroğlu sabah ile öğle saatleri arasında bir araya geldiler. Çok uzun süren bir toplantı değildi. Sonra dediler ki Ali Dürüst'e, "Hocaya durumu sen bildir."

İşte Galatasaray'ın Fatih Terim planı...

Ali Dürüst ile Fatih Terim, hem Galatasaray'da birlikte çalışmışlardır, hem de iyi dostlardır. Şimdi buraya nokta koyalım, Levent'teki Milli takımlar ofisinde durum nedir ona bakalım.

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, 1. Yardımcı Mehmet Özdilek, 2. Yardımcı Levent Şahin ve henüz Genç Milli Takımlar Sorumlusu olarak göreve getirilen Tolunay Kafkas odaya kapanmış, 2 Eylül'deki Ukrayna ve 5 Eylül'deki Hırvatistan maçının planlama şeması üzerinde çalışmaktadırlar. Yani ortada ne istifa var, ne görevden alma, ne de karşılıkla anlaşmayı içeren bir görüşme.

"ANLAŞTIK MI?"
Terim, Özdilek'e döner, "Sen önce Fransa'daki maçı izleyeceksin, sonra 5 Ağustos'ta Dortmund-Bayern Münih, ardından 6 Ağustos'ta Samsun'da oynanacak Beşiktaş-Konyaspor maçına gidip izlenimleri getireceksin. Anlaştık mı?" der. Sonra yine Ukrayna ile Hırvatistan maçı sohbetine geçilir. Şemaya neyin nasıl olacağı bir yandan işlenmektedir."

Fırsat bulduğunda bir ara (25 Temmuz) MHP Milletvekili Saffet Sancaklı'nın Doğan Haber Ajansı'na verdiği röportajın bir bölümünde kendisini eleştiren sözleri için de bir süre görüşür. Zira Sancaklı, Terim'i "Ünü dünyaya yayılmış çok başarılı bir hoca" olarak tarif etse de, Alaçatı baskını sırasındaki tavrının yanlışlığını ifade etmiştir.

'EYVAAAAAH. ALİ BEY GELDİYSE...'
Saatler öğleden sonraya varmıştır. Birden binadan içeri Ali Dürüst'ün geldiği haberi yayılır. Ve hemen bu ismin üzerinde kısa yorumlar yapılır odadakiler tarafından. "Eyvaaaaah. Ali bey geldiyse mutlaka bir şey vardır" derler Terim ve yardımcıları. Çok geçmeden hoca odadan dışarı çıkar ve az sonra içeri girer.

"Gelin bakalım arkadaşlar. Durum budur. Paniğe gerek yok" der Terim. Aynı zamanda da sekreteryaya haber verip avukatlarını Levent'e çağırır!! herkes şoktadır. Az önce yapılanma toplantısından, iş 20 dakika içinde vedaya dönmüştür!! Terim, "Levent Şahin ve Mehmet Özdilek'e döner, "İkinizin kalmasını istiyorum. Bunun böyle gerçekleşmesi daha hayırlı olacak" der. Aynı cümleyi daha sonra TFF Başkanı Yıldırım Demirören de bu ismi karşısına alıp teyit eder. Diğerleri için bir şey denmez. yani kimler için; Hande Demirtaş, Bülent Bayraktar, TFF Milli Takımlar Tesisler Koordinatörü Fahri Yılmaz ve Fatih İbra. A Milli Takım İdari Sorumlusu Şükrü Hanedar ise daha önce görevi bırakmıştır. Hatta onun için, Fransa-2016'da Hırvatistan maçı sırasında yedek kulübesine Atatürk posteri koyduğundan gönderildi yorumları yapılır.

26 Temmuz Perşembe sabahı başlayan ve aynı günün öğleden sonrasında biten Milli Takım depreminden sonra, Terim birkaç saat Levent'te kalır. Yıldırım Demirören ise tüm bunlar yaşanırken 17.30 sularında İstanbul'u terk edip özel işleri için Paris'e uçar. Riva'nın ve TFF'nin ağır topu Cengiz Zülfikaroğlu ise, olaylar yaşanırken telefonu kapatıp sırra kadem basar. 

Ve yine, "Levent ve Mehmet'in kalmasını istiyorum" diyen Terim, aslında bir türlü gerçekleştiremediği bir başka olayın da sinirini üzerinde taşımaktadır. Nedir bu? Tam 6 aya yaklaşan bir süre içinde Mehmet Özdilek'in 1. Yardımcısı olmasına TFF tamam der fakat sözleşme yapılmaz. Terim sürekli Mehmet'e bekle der ve bu arada, sözleşmesinin yapılması için de sürekli insan kaynakları ve diğer yetkili (Cengiz Zülfikaroğlu) organlarla teması sürdürür. Özdilek de bu süre içinde kendisine gelen hocalık tekliflerini geri çevirir. Terim'in görevden alındığı saatlerde Mehmet Özdilek ile pazartesi veya salı günü (24-25 Temmuz) mukavele imzalanacağı söylense de henüz bu işlem gerçekleştirilmemiştir.!! Yazının kaleme alındığı saatlerde Milli takım ofisi olan Perili Köşk'e kimse gitmez. Sadece Levent Şahin kendi işlemlerinin akıbeti konusunda uğrama konumundadır.

Bir başka kafa karıştıran hadise ise Levent Şahin'in başındadır. Terim ve TFF'nin özel izniyle Adanaspor'a teknik direktör olan ve 1.5 sene imza atan Şahin'in, bu esnada TFF İnsan Kaynakları tarafından çıkışı yapılmaz. 3 ay sonra Şahin istifa ettiğinde, tekrar görevine döner, bu sırada da girişi yapılmaz ama telefonu kesilir!!. Aslında Şahin, 26 Temmuz günü İnsan Kaynakları ile konuşmak üzere kendini hazırlamıştır ama bu kez de Terim'in görevine son verilir.

'HOCAM SİZCE KİMİ GETİRELİM'
Terim ile TFF arasında yaşanan bu gerilimli ayrılık sırasında bir ara TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in, "Hocam sizce kimi getirelim. Bize bir öneriniz var mı?" sorusu ise Levent'teki krizi daha da doruğa tırmandırdığı söylenir. Hatta Terim'in bu konuda sinirlerinin iyice gerildiği de görülür.

Şimdi gelelim sadede. Terim ayrılsaydı 1.450 bin Euro'yu tazminat olarak ödeyecekti. Ancak şimdi ise görevden alma gerçekleşmiştir. Yani Terim'in avukatları, TFF'nin karşılıklı anlaştık masalına karşı, oplama-çıkarma ve bölme yapmaktadır. Bunun karşılığında Terim lehine yazılacak para; 4.5 milyon Euro'dur. Belki hocayla TFF bu para üzerinden anlaşır!

HÜRRİYET