Beşiktaş için büyük mücadeleler verdik. 7.5 sene geçti. Her günümü Beşiktaş ile geçirdim. Olağanüstü genel kurulda göreve gelmiştim. Moral olarak çökmüş bir Beşiktaş vardı. Yarın ne olacak diye endişe vardı.  

Hiçbir zaman tribünlerle bir yere gelmedim. Kimsenin özel bir desteğini almadım. Bütün desteğimi taraftardan, camiadan aldım. İlk geldiğimizde taraftar oranı yüzde 16 civarındaydı. Kollarımızı sıvadık ve işlere başladık. Her şeyden evvel Beşiktaş'ın moralini topladık ve marka değerini yükselttik.

Stadyum için izin yoktu, bugünkü Cumhurbaşkanımızdan büyük destek aldık. Stadın inşa sürecinde hemen hemen hayatımı burada geçirdim. Her duvarda benim alın terim var. Gezi olaylarının tam göbeğindeydik. Kepçeyi falan çaldılar, olay oldu. O işi hem siyaset hem de taraftar açısından yönetmek çok zor oldu. Gayet güzel yönettik. 2 sene de Avrupa'ya gitmedik. 330 Milyon Dolar faizli giderimiz varken gelirimiz yoktu.

Bütün süreçleri beraber yaşadık, stadımızı bitirdik. Kendi evimizde oynamazken şampiyonluk yaşadık. Demba Ba, Mario Gomez gibi star oyuncular getirdik.Türkiye'nin her tarafını gezdim. Geçen de Antakya'ya gittim, 6. defa gitmişim. Beşiktaş başkanlarının gitmediği yerlere gittik. Bunu Beşiktaş taraftarını birleştirmek için yaptım.

15 Temmuz'da buraya helikopter indi, onu da ben yaptırdım diye dedikodu çıktı maalesef. VIP alanları yaptık, oyun merkezleri yaptık. Beşiktaş TV'yi kapattık ama ona çok güzel yer yaptık.Fulya'da altyapı konteynırlarda çalışıyordu, şimdi kamp tesisleri yaptık. Ümraniye'nin 2002'de açılışını yaptık. Ben ayrıldıktan sonra hiçbir şey yapılmamış. Artık futbolun merkezi oraya gitti, inşaat bitmek üzere. Fulya'ya Baba Hakkı'nın ismini verdik.

Beşiktaş'ın kamp tesisi yoktu onu da bitirdik. O da bir ihtiyacımızdı. Her yıl 300 bin Euro harcıyorduk kamp için.Otopark gelir getirsin istedik ama otopark'tan rant elde ediyor dediler.Biz hep iç dinamiklerle uğraşmak zorunda kaldık. Sosyal medyalardan insanları örgütlemek çok kıran bir şey. Bu kadar emek dökerken bunlarla muhattap olmak çok yorucu. Ligi 4. bitirdikten sonra bunlar başladı. Namusumuzla irdelendik ve bu bir tezahürat haline geldi. Bu bir pusu kültürüydü. Beşiktaş'ın zor dönemlerinde yönetirken iyi işler yaptık. Fenerbahçe ile olaylı kupa maçı vardı. Maça çıkmadık. O maça çıkmayın 10 sene şampiyon olmayın dediler. 4. bitirince yönetim uyuma takıma sahip çık denmeye başladı.

Grup kuruyorlar, telefonlarıma küfür grupları kuruyorlar. Sosyal medyada böyle ataklar yapıyorlar.Ben bu süreci yaparken, Beşiktaş'a faydam olsun diye yaptım. Kimseyle kavga etmedim. Yanlı olanların yanlı olduğunu göstermek istedim. Kavgam Beşiktaş ile ilgiliydi. Beşiktaş'ın menfaatleri için yaptım.

Son seçime gelene kadar da aday olup olmamayı düşündüm. Bankalarla yapılan anlaşmalar ben olmasaydım çok zor yapılacaktı. Onu yapmak istedim.

Yeni bir hoca bulmamız, maliyetleri düşürmemiz gerekiyordu hiç çekinmeden yaptık ama camia bütünlüğünü sağlayamadım.

Hiç yorgun falan değilim ama kırgın ve üzgünüm. Taraftar oranı yüzde 27'lere geldi. Yüzde 10 artırdım. Çin ve Katar'a kendi imkanlarımızla gittik, kulübü tanıttık. Ne kötülük yaptım diye düşünüyorum. Ayrılan yöneticiler de böyle... Beşiktaş'ın mutsuzluğu üzerine bir şey beklemek doğru değil.

Demekki Beşiktaş'ta kan değişikliği gerekiyor. Hocamız gayet iyi. Negatif hava benim üzerimden gidiyor. Ben Beşiktaş'a hizmet için bu işe girdim. İyi de yaptığımı düşünüyorum. Yarın yönetim kurulunu toplayıp Beşiktaş'taki sürecimi tamamlıyorum.

Ajansspor