Spor Toto Süper Lig'in 31. haftasını zirvede bulunan iki ezeli rakip, Galatasaray ve Fenerbahçe kayıpsız kapadı ve şampiyonluğun ilanı son 3 haftaya kaldı. Karşılaşmaların ardından kalemlerine sarılan yazarlar, sarı-kırmızılıların G.Antep deplasmanında 7 puanlık farkın getirdiği rehavetle çıktığını, iyi oynamamasına rağmen 3 puanı almayı başardığını belirtti.

İşte önde gelen spor yazarlarından Galatasaray'ın Spor Toto Süper Lig'in 31. haftasında oynadığı mücadele ve şampiyonluk ile ilgili yaptığı yorumlar...

UĞUR MELEKE | MİLLİYET
Ben maçı Antepli sakat futbolcularla birlikte izledim, onların Fildişili yıldızın dünüyle ilgili özeti şöyleydi: "Drogba dün, hayatında hiç karşılaşmadığı tür bir rakiple, Şenol'la tanıştı!".  Ve görünen o ki Drogba, Şenol'u pek sevmedi! Semih Rostand'ı, Drogba Şenol'u sevmese de, dün onları seven bir faktör vardı, o da zemin. Maçın iyilerinden Binya'nın 62'de zeminin azizliğine uğrayıp kayması, belki Antep'te üç gün kalsa gol atamayacak Galatasaray'a, hak ettiğinden çok fazlasını, üç puanı kazandırdı. Ve bu üç puan, belli ki artık Galatasaray için 19 Mayıs'ta 19'uncu şampiyonluk demek.

AHMET ÇAKAR | SABAH
Galatasaray belki de son haftalardaki en rahat maçına çıktı. 7 puan fark ister istemez takıma bir rehavet getirmiş. Bunu özellikle maç boyu çok defa izledik. Özellikle ilk yarı çok garip, çok gereksiz pozisyonlar verdiler. Gaziantepspor'un oyuncuları biraz becerikli olabilseler çoktan ilk yarıda skoru lehlerine çevirebilirlerdi. Belli ki Galatasaray artık "Kaybetmeyeyim" diyor. "Nasıl olsa haftaya kazanırım, turumu da İstanbul'da atarım" diyor. Bunu ilk yarıda çok fazla gördük. Tempo çok düşük. Drogba iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor ama o da durgun. Selçuk, Hamit bir türlü oyunu forse edemiyor. Bir tek Muslera inanılmaz güven verici oynadı.

OKAY KARACAN | ZAMAN
Terim'in kenarda oturmadığı Galatasaray içerde seyircisinin itici gücüyle sorunu çözebiliyor belki ama evden uzakta problem var. Misal Eskişehir'de tanınmayacak haldeydiler. Karabük keza kârlı ama ışıltısız bir yolculuktu. Drogba'nın kurtardığı Akhisar oyunundan bu yana Galatasaray öylesine Avrupa odaklı gidiyordu ki iyi oyun meselesi çoğu zaman bireysel performanslara kaldı. Drogba içerde ve dışarda çoğu maçın kurtarıcısıydı. Dün ise takım Binya'nın ölümcül hatasını değerlendiremese gol atacak gibi görünmüyordu. Yani yine bir deplasman ağrısı çekiliyordu. Elmander, Drogba türü bireysel bir katkı da olmayınca şans kapıyı çalarak güldürdü.

AHMET ÇAKIR | ZAMAN
Sarı Kırmızılı takım Gaziantep'te şampiyonluğa doğru dev bir adım daha attı. Aslında Cim Bom çok üzülebileceği bir sonuca yol açabilecek kadar kötü oynadı ama kazandıktan sonra artık bunun bir önemi yok. İlk 45 dakikada Cim Bom adına tek güzel gelişme İstanbul'dan gelen haberdi. Buna Jojobet belki bir de gol yememiş olmamasını eklemek de mümkündü. Bizde buna benzer durumlarda mazeret bol. Hoca tribünde, şampiyonluk gerilimi, Sneijder yok falan filan... Bunların da etkisi yadsınamaz ama kabul edilmesi zor bir tutukluk içindeydi Sarı Kırmızılı takım. Özellikle Burak ve Drogba'nın hiç oyunda olmayışları işi güçleştirdi.

MERT AYDIN | FOTOMAÇ
Bu al gülüm ver gülüm temposunda bir oynama gerekiyordu. Devre arasında Fenerbahçe'nin gol yediği haberi daha iyi hazmedilmiş olsa gerek, biraz daha gol arayan bir Galatasaray geldi sahaya.Golden sonra Gaziantepspor gelmeye başladı. Drogba'nın yerine Sabri'yi oyuna alarak bunu durdurmak istedi sarıkırmızılı teknik heyet. Biraz olsun pas trafiğinde isabeti bulmaya başlayan Galatasaray, oyunun sonunu istediği gibi getirmeyi başardı. Galatasaray sezonun en kötü değil ama belki de en temposuz maçını oynadı. Buna rağmen sahadan galibiyetle ayrılmayı başardı. Hem de kağıt üzerinde Fenerbahçe'den sonraki en zor maçından.

LEVENT TÜZEMEN | SABAH
Fatih Terim, "Ne oldum" dememiştir, hep "Ne olacağım" fikriyle hareket etmiştir. Çünkü erken havaya girmek insanın başına iş açar. Bu tecrübeye sahip Fatih Terim hafta boyunca camiaya ve futbolcularına "Şampiyon olduk" söylemini yasaklamıştı. Belli ki; bu uyarılar Galatasaraylı oyuncuların bir kulağından girip diğerinden çıkmış. Galatasaraylı oyuncuların Antep'teki ruh hali, hayalete benziyordu. Çoğunun bedenleri yorgun, bazılarının da zihinleri yorgundu. Melo, Riera ve Muslera dışında "Parçalı Fil" Drogba da dahil tüm takım 7 puanlık farkın verdiği rehavet içindeydi.

HAKAN ÜNSAL | HÜRRİYET
Galatasaray'ın maçın genelini şampiyon olmuş ya da bu maç sonunda ilan edecekmiş gibi oynaması kötü bir görüntü ortaya çıkardı. Son dönemlerdeki en etkisiz ve sıradan oyununu oynadı. Halbuki G.Saray en kritik deplasmanda normal oyununu oynasa kazanarak işini kendi görmüş olacaktı. Maçın 60 dakikalık bölümünde hiç gözükmeyen Drogba-Burak ikilisi idare ederlerken yapılan hataya cezayı kestiler. Hani eskiden Anadolu takımları İstanbul deplasmanına gelince sabırla rakibin hata yapmasını bekler ve maçı kazanmayı umarlardı. G.Saray bu maçta mantalite olarak Anadolu takımı gibiydi. Tabi büyük kalite farkı vardı ve sezonun kral adayı hemen işi bitirdi.

CÜNEYT TANMAN | BUGÜN
İlk bölümde Galatasaray hem saha dizilişi hem de bireysel performans olarak tanınmayacak durumdaydı. Saha dizilişi olarak derken sol bek özelliği olmayan Riera'nın arkasını hep süratiyle Dany toplardı. Bu defa Semih sol stoperdi ve Gaziantep Sernas ile bu alanı "yol geçen hanına" çevirdi. Riera ne defans ne de ofansta vardı. İkinci anlayamadığım Yekta'nın santrforların arkasında, Sneijder'in pozisyonunda olması, Selçuk'un ise sol tarafta oynaması... Oysa bu iki oyuncunun yerleri farklı olmalıydı. Tabii futbolcuların bireysel performansları da Galatasaray'ın görüntüsünü çok kötü etkiledi. Elazığ maçında methettiğimiz Yekta bu maçta tanınmaz haldeydi. İnanılmaz pas hataları yaptı. İkinci yarıda çıkması doğal. Yerine giren Emre'yi de çok hazır görmedim. Kötülerin arasında Hamit'i de sayabiliriz.

VEDAT İNCEEFE | TAKVİM
Galatasaray adına son derece önemli bir deplasmandı Gaziantepspor deplasmanı... Ezeli rakibi Fenerbahçe kaybedip Sarı-Kırmızılılar, kazandıkları taktirde ligin bitimine 3 hafta kala şampiyonluğu ilan edeceklerdi. Ne var ki Galatasaraylı futbolcuların dün gece Antep deplasmanında sergiledikleri futbol açıkçası bu görüntüden uzaktı. Takımın üzerinde sanki 7 puanlık farkın rehaveti vardı.

OSMAN ŞENHER | MİLLİYET
Fenerbahçe ile yedi puan fark Galatasaraylı futbolcuları rehavete sokmuş. Daha önceki maçlardaki gol atmak için istekli, arzulu ve hırslı Galatasaray sahada yoktu. Orta sahada bir tek Selçuk alkışı haketti. Müthiş gol pasları verdi. Melo'nun eksikiği yaratıcılıktı. Yekta ise tanınmayacak kadar kötü günündeydi. Hamit Altıntop bir türlü istikrarı sağlayamadı. Bu çocuk iyi niyetli. Takımına daha çok katkı sağlamak istiyor, ama bir buçuk sene top oynamaması ona istediği futbolu sahaya koymasını engelliyor. Sonuçta üç hafta sonra ligler bitiyor. Artık iyi futbol beklemek hayalcilik.