Görsel ve yazılı basında son günlerde sık sık gündeme gelen eski futbolcumuz Taylan Antalyalı’nın Büyükşehir Belediye Erzurumspor’dan Galatasaray’a transferine ilişkin kamuoyuna bir açıklama yapma gereği doğmuştur.

Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki hukukçularımız, Taylan Antalyalı’nın “transfer” sürecini ilk günden itibaren titizlikle takip etmektedir. Taylan Antalyalı, bizzat onursal başkanımız İlhan Cavcav’ın Bucaspor’dan, dönemin şartlarına göre yüksek bir meblağ ile kulübümüze kazandırdığı bir isimdi.

Potansiyelini bilmemize, yeteneğine güvenmemize rağmen o dönem bir türlü istediğimiz verimi alamadık ancak Taylan’daki cevherin farkında olduğumuz için Büyükşehir Belediye Erzurumspor’a verirken sözleşmeye “yüzde 40 sonraki satıştan pay” maddesi koyduk. Erzurumspor da bunu kabul etti ama şimdi Taylan’ın Galatasaray’a transferinde, bonservis ödenmemesi söz konusu oldu. Bonservis bedeli yok ama fahiş imza parası herkesin dilinde… Biz iddia edilen gibi arka yolların, arka kapıların denendiğini, bu iki güzide camia ve kenti temsil eden kulüp yöneticilerinin böyle yollara girmeye tenezzül ettiğini aklımızdan geçirmek bile istemiyoruz.
Süreci, avukatlarımız aracılığıyla titizlikle takip ediyoruz.

Taylan Antalyalı’nın transferi medyada “Bu ‘imza parası’ nedir, yoksa gizli bonservis bedeli midir?” ve “Galatasaray, Taylan Antalyalı, hülle ve işte o sözleşme…” başlıklı haberlerle gündeme gelmeden önce başlattığımız hukuki çalışma sürmektedir.

Kulüplerin ekonomileri, yaptıkları işler, en ufak hareketlerine kadar didik didik inceleniyorken hukuka güvenmekten başka çaremiz yok. Ne Galatasaray, ne Erzurumspor camialarını, ne de genç futbolcuyu yıpratmadan sürecin hukuki araştırmasını yapıyoruz. İki güzide kulübümüzün yöneticilerinin, yazılan, konuşulan yöntemlere başvurduklarına, hatta pırlanta gibi bir gencimizin de böyle işlere alet edildiğine ihtimal vermiyoruz. Bu hukuki takibi, hakkımızı korumak, hakkımızı aramak için yapıyoruz.

Cumhuriyetle yaşıt Gençlerbirliği Spor Kulübü olarak şunu özellikle vurgulamak isteriz ki “sonraki satıştan pay” artık birçok transferde kullanılıyor; bunun suistimal edilmesi, arkadan dolaşılarak ayak oyunlarıyla devre dışı bırakılması sonuçta tüm kulüplere zarar verecektir.

Sadece bizim gibi yetiştirici kulüpler değil bugün bu yollardan faydalanarak günü kurtardığını, transferi kotardığını zannedenler, yarın en büyük zararı bu yöntemlerle görecektir.

Ajansspor