Süper Lig'de gün geçtikçe ısınan transfer piyasasında Galatasaray da aktif olarak yer alan kulüplerden biri. Şu ana kadar Bilal Kısa'yı transfer eden ve Sabri Sarıoğlu ile sözleşme yenileyen Cimbom, taraftarların eleştirilerine de hedef oldu. Mehmet Demirkol, Fanatik gazetesindeki yazısında sarı kırmızılı takımın transfer politikasını şöyle değerlendirdi:

Yabancılara gümrük sınırının açıldığı sezon yerli maaşı artıyorsa, sorun sınır değildir. Sorun bizim müsrifliğimiz. Ancak bu da Sabri’nin günahı değil... Bilal ise Türkiye’nin Pirlo’su olabilirdi. Ligde problem çözücü olarak işe yarayacaktır.

1 - Galatasaray’ın ilk transferi Bilal Kısa oldu. Ardından Sabri’yle sözleşme uzatıldı. Bu, doğru bir politika mıydı?

Bilal Kısa çok önceleri büyük takıma yükselmeliydi. Bu gecikmede onun olduğu kadar ondan yararlanamayan Türk teknik direktörlerin de günahı var. Kanatta, koşuyla savunmayla uğraştırdılar. Fizik ve sert oyun takıntısının yediği yıldız adaylarından biri oldu. Hem kendisi, hem ülkedeki sistem izin verse, Türkiye’nin Pirlo’su olabilirdi.

Sürekli direkt 11 oynamasa da özellikle ligde problem çözücü olarak işe yarayacaktır. Ayrıca Hamza hoca ile birbirlerine inanmalarının dışında karşılıklı bir minnet borçları da var. Bugün Hamza hoca Galatasaray’ın başındaysa Bilal’in bunda katkısı vardır. Çok anlaşılabilir bir transfer.

İyi ki Prandelli döneminde yoktu!

Sabri ise 2. yarıda çok işe yaradı. Her anlamda. Anlamsız kaprisi Galatasaray’dan gönderilmesine yol açıyordu neredeyse. İnsanın kendisiyle dalga geçebilmesi önemli bir özelliktir. Ve maalesef bizde hiç takdir edilmez. Ancak yaptığı ortalarla bizzat kendisinin dalga geçtiği bir reklamda oynayıp, kendinizin karikatürüne dönüşürseniz, Galatasaray’da kaptanlık kaprisi yapmak manalı değildir. Sabri eğer bu kaprisinden vazgeçip rahatlarsa, hayalini kurduğu kulübünde futbolu bırakma hedefine ulaşır. Bu sene şanslıydı, eğer ilk yarı kadroda olsa muhtemelen ilk bileti kesilen oyuncu olurdu. Prandelli döneminde kadro dışı kalması kariyerinin en büyük şansıydı. Aldığı paranın tartışma konusu olması normal. Yabancılara gümrük sınırının açıldığı sezon yerli maaşı artıyorsa, sorun sınır değildir. Sorun bizim müsrifliğimiz. Ancak bu da Sabri’nin günahı değil.

2 - Çifte kupalı şampiyon Galatasaray’ın, transferdeki en önemli ihtiyacı nedir?

Galatasaray oyunun kanatları olmadan duble yaptı. Salt iskeletiyle. Dolayısıyla özellikle direkt 11 oynayacak 4 kanat oyuncusuna ihtiyaç var. Bunun dışında her pozisyona alternatif bulunmalı. Hamza hocanın önceliği ise bir ‘Hakan Şükür’. Sırtı dönük oynayabilen golcü bir pivot istiyor. Bu eldeki orta sahayı bir üst sınıfa çıkarır.

3 - Galatasaray, yeni bir Drogba etkisi yaratacak bir transfer yapmalı mıdır?

Tribünleri hareketlendirecek bir transfer mutlak lazım. Hamza hocanın ‘Yeni Hakan Şükür’ü aynı zamanda tribünler için de yeni Drogba olabilir. Bu konuda arayışların devam etiğini biliyorum. Eğer bu oyuncu Hamza hocanın ihtiyaçları kadar, tribünler için de çekici olursa soru yok. Hem hocanın oyununun ihtiyaç duyduğu hem de tribünleri çekecek bir oyuncu transferi her anlamda ideal olur.

4 - Felipe Melo krizinin yönetilme şeklini nasıl buluyorsunuz? Takımda kalıp kalmaması hakkında ne düşünürsünüz?

Konu tamamen Melo’yla alakalı. Toplamda yaklaşık 5 milyon Euro’ya gelen kontratını iyileştirerek 3 yıl uzatmak istiyor. Yönetimin de bu konuda çekinceleri var. Ya da bu imzayı erken buluyorlar. Melo bunu isterken tribündeki gücünü biliyor. Yönetimin işler kötü gittiği anda ‘Melo’ protestolarıyla kendisini riske atmayacağını düşünüyor. Daha önce Melo’nun yerine daha uyumlu bir isim aranmış, tribünden de çekinerek bonservisi alınmıştı. Şimdi kartlarının sağlam olduğunu bilen Melo, bir elde 15 milyon Euro’yu garantilemek istiyor. Daha tecrübeli bir yönetim olsa bu resti görürdü. Ancak transferlere gelen taraftar tepkisinin ardından, bu yönetimin bu riski alacağını düşünmüyorum. Melo her zaman olduğu gibi bu eli de iyi oynuyor.