Özbek’in 165. sayıdaki yazısı şu şekilde:

Sevgili Galatasaraylılar;

Mart ayı Galatasaray Spor Kulübü’nü yönetenler için bir yılın muhasebesinin verildiği, bir sonraki dönemin bütçesinin belirlendiği ve her konunun en ince ayrıntısına kadar ele alınıp değerlendirildiği aydır.

Ben ve Yönetim Kurulum, 25 Mart Cumartesi günü yapılan ve yaklaşık 12 saat süren Genel Kurul’da, üyelerimizin yüzde 75 gibi bir çoğunluğu tarafından idari ve mali açıdan ibra edilmenin mutluluk ve gururunu yaşıyor; aynı oranda da sorumluluğunu taşıyoruz.

Öncelikle o gün salona gelen herkese en içten teşekkürlerimi iletiyorum. Ancak üyelerimizden güçlü bir Galatasaray için bir sonraki toplantıya çok daha görkemli bir katılım göstermelerini beklediğimi de özellikle vurgulamak istiyorum.

Rus yazar ve düşünür Tolstoy der ki; “Hayat bizi resmen dört işlemle sınar; gerçeklerle çarpar, ayrılıklarla böler, insanlıktan çıkarır ve sonunda topla kendini der.”

Galatasaray olarak tüm bu süreçleri yaşadık; yaşıyoruz. 20 yılın birikimi olarak içine düşülen finansal çıkmazla sınandık. Acı gerçeklerle çarpıldık. Hatta bazılarımız, aynı yolda, aynı amaç uğrunda yürürken ayrı düşüp bizi biz yapan Galatasaray değerlerinden çıkacak,

Galatasaray’a zarar verecek noktaya kadar geldi. Bunu maalesef son Genel Kurul’da da yaşadığımız bazı tatsız örneklerle gördük.

Artık yeniden doğru yolda birleşmeliyiz.

Toparlanıp tek hedefin Galatasaray’ın başarısı olduğunu hatırlamalıyız.

Yönetim, sporcu, taraftar el ele, omuz omuza verip yeniden hep bir ağızdan “Şampiyonsun Galatasaray” diyebilmeliyiz. En içten sevgi ve saygılarımla.