Remzi Sanver, Fenerbahçeli Yönetici Erol Bilecik'in "Cincon" ifadesi hakkında da konuştu. İşte Remzi Sanver'in sözleri...

TARAFTARLAR BİRBİRİNE BIÇAK ÇEKER

Galatasaray Kulübü Başkanı, bugün çıkar Fenerbahçe Kulübü Başkanına sert ifadeler kullanır. Birileri alkışlar. Fenerbahçe Başkanı benzer ifadelerle cevap verir, onu da birileri alkışlar. Sonra iki kulübün taraftarları kavga eder, şehrin arka sokaklarında birbirlerine bıçak çekerler. Biz hiçbir meseleyi çözmeden, sırf alkış almak uğruna Türkiye'de toplumsal gerginliğine katkı yapmanın vebalini taşımayız.

FENERBAHÇE'YE GÖNDERME

Kadına şiddete dikkat çekmek ve karşı durmak için Fenerbahçe ile yaptığımız kadın futbol dostluk maçı, Türk sporunda son zamanlarda atılmış en güzel adımlardan biriydi. Ne yazık ki maçın skoru, maçın vermesini hedeflediğimiz maçın önüne geçti. Daha da yazık olanı, bu çok değerli proje Fenerbahçeli bir yöneticinin sözleriyle gölgelendi. Kendileri bunun aile içi sohbette yaşanmış bir dil sürçmesi olduğunu beyan ettiler. Elbette ki beyanları esastır, bir rakibimizin aile içi ortamını değerlendirmek bize düşmez. Kadın futbolunun varlığı, elbette ki kadın erkek eşitliği açısından önemlidir. Aynı zamanda futboldaki eril dilin yarattığı eril dilin yarattığı şiddet ve karşılık kültürünün, dilinin kırılması için de büyük rol oynar. Kadına şiddete karşı durmak için yapılan bir kadın futbol dostluk maçının sonrasında yapılmış davranış biçiminin tümü, Fenerbahçe'nin saygıdeğer yöneticisinin bu ikinci hususu hiç anlamamış olduğunu ortaya koyuyor. O anlamadı diye biz çizgimizi değiştirmeyeceğiz. Çünkü biz anladık. Türkiye'deki spor kurumlarıyla ne yapıyorsak bilerek yapıyoruz. Dünya ölçeğinde büyük ve önemli bir sivil toplum örgütünü yönetiyor olmanın sorumluluğunu taşıyoruz. Dünyadaki konumumuz nedeniyle Türkiye'de tekiz. Bu da kitlelere mesajlar verme sorumluluğunu yüklüyor. Hem yönetim hem iletişim üslubumuzu bu sorumlulukla belirliyoruz. Günlük heyecanların taleplerini karşılamak için bu sorumluluktan imtina etmeyeceğiz.

YEREL KALMIŞ SPOR KULÜPLERİ

Galatasaray'ın tarz ve üslubu, bizimki kadar köklü geleneğe sahip olmayan ve yahut nispeten yerel kalmış spor kulüplerininkiyle mukayese etmeyiniz.

YENİ İCRA KURULU BAŞKANI

Yönetim kurulu olarak göreve talip olurken verdiğimiz sözlerden biri de daha kurumsal bir Galatasaray'dı. Bu yönde bir adım olarak, icranın profesyonellere emanet edildiği, seçilmiş yönetimin denetleyen, yönlendiren konumda bulundukları bir sistemi oluşturmak amacıyla başkanımızın başdanışmanı ve Dijital AŞ başkan vekili Sayın Hande Ocak Başev Galatasaray Sportif AŞ'ye icra kurulu başkanı olarak atandı.

Bu karar ile mevcut kulüp genel sekreterliğinin görev tanımı aynı kalmak kaydıyla kulüp ile Sportif AŞ tarafından ortaklaşa kullanılan destek birimlerinin verimli ve uyumlu çalışması da kendisinin sorumluluğunda olacak. Gerek kulüp gerek Sportif AŞ bünyesinde 5 Ağustos 2021 tarihinden bu yana yaptığı çalışmaları takdirle takip ettiğimiz Sayın Başev'in bu görevinde de başarılı olacağına inancımız tamdır.

Sayın Başev'in bu göreve getirilmesiyle ilgili olarak kamuoyuna birçok asılsız haber yansıdığını da belirtmek isteriz. Sportif AŞ'ye bundan önce de icra kurulu başkanları atanmıştır. Sayın Başev, 4 ayı aşkın zamandır birlikte çalıştığı yönetimin tümü tarafından yakından tanınmakta ve bu göreve liyakati istisnasız takdir edilmektedir. Neticede kendisi hem genel mevzuata hem kulüp tüzüğüne uygun şekilde göreve başlamıştır. Yönetim kurulumuz, yeni icra kurulu başkanımızın tereddütsüz arkasındadır.

Bu vesileyle basın ve sosyal medya organlarında, sebebini anlayamadığımız bir şekilde Sayın Hande Ocak Başev'e ailesinden üzerinden saldırılan haberleri haksız, hatta vicdansızca bulduğumuzu, kınadığımızı, dilerse kendisine hukuki destek olacağımızı kendisine belirtmek isteriz.

Son zamanlarda bilhassa sosyal medya üzerinde Galatasaray'a ve aralarında mesai arkadaşlarımızın da bazı Galatasaraylılar'a yönelik bir itibarsızlaştırma temayülününj olduğunu söylemek isterim. Elbette ki eleştiri hakkını ve ifade özgürlüğünü tereddütsüz savunuyoruz. Diğer yandan tespit ettiğimiz sistematik karalama çabalarına ve iftiralara karşı hukuk önünde mücadele vereceğiz. Zira Galatasaray'ın yıllardır birikmiş sorunları çözmek için sarf ettiğimiz çabanın, kişisel menfaatleri ürünü olan davranışlarla engellenmesine izin vermek istiyoruz.

Kulübümüzün yönetim sürecini, Galatasaray kamuoyuyla açıklıkla paylaşıyoruz. Galatasaraylılar'dan spekülatif haberleri ihtiyatla karşılamalarını ve yönetim kurulumuzdan teyit almalarını rica ediyoruz. Böyle bir iletişime daima açığız. Galatasaray'ı daha iyi ve daha doğru yönetmek için Galatasaray camiasını dikkatle dinlemenin öneminin farkındayız. Bu sebepten Galatasaraylılar ile olan iletişim kanallarımızı artırmaya ve çeşitlendirmeye çalışıyoruz. Bu yönde bir adım olarak üyelerimizin, yönetim kurulumuza internet sitemiz üzerinden kendilerine mahsus bir alandan erişebilecekleri bir sistem kurduk. Dileyen ve izin veren üyelerimize, kendilerini mesaja boğmadan bilgi paylaşacağımız ve anketlerle görüşlerini alacağımız bir whatsapp hesabı açıyoruz. Haftanın belirli gün ve saatlerinde üyelerimizi doğrudan dinlemek üzere kulübün resmi zoom odasında hazır bekleyen bir yönetim kurulu üyesi de olacak.

YÖNETİMDE DEĞİŞİKLİKLER

Yönetimimizde bazı görev değişiklikleri yaşandı. Sayın Rezan Epözdemir ve Sayın Şükrü Köksal Ünlü, istifalarını açıkladılar. Tüzüğümüzün 93. maddesi uyarınca yönetim kurulumuz yedek üyelerinden Sayın Reha Keskin ve Sayın Ahmet Ozan Şener yönetim kurulu üyesi olarak göreve başladılar. Görevden ayrılan arkadaşlarımızın istifa gerekçelerine dair açıklama yapmamız yakışık almaz. Sayın Epözdemir ve Sayın Ünlü'ye katkıları nedeniyle şükranlarımızı sunuyoruz.

Yönetim kurulunda Sayın Köksal Ünlü'nün ayrılmasıyla boşalan genel sekreterlik görevi bendenize emanet edildi. Değerli selefimin çok yükseklere taşımış olduğu standartlara layık olmak için elimden geleni yapacağım. Bu görevi yönetim kurulu sözcülüğü görevini bir arada sürdüreceğim.

Yönetim kurulu sözcülüğünün, günlük meselelere anında değinmek değil ama kulübümüzü ilgilendiren stratejik konularda yönetim kurulu adına değerlendirmeler yapmak adına ihdas edilmiştir. Günlük meselelerde Sportif AŞ'nin yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımız açıklama yapacaklardır.

YARINLARI RİSKE ATMAYACAĞIZ

Kalıcı çözümler, uzun vadeli doğruları yapmaktan geçer. Bu doğrular çoğu zaman kısa vadeli beklentilerle çelişir ama günü kurtarmak, bugün alkışlanmak uğruna Galatasaray'ın yarınlarını riske atmayacağız. Futbol takımımızın son dönemde Türkiye'de aldığı hepimizi üzen sonuçları da bu perspektiften görüyoruz. Finansal olarak sürdürülmesi imkansızlaşmış, bu haliyle Galatasaray'ı sadece futbolda değil her alanda önünü tıkama noktasına gelmiş bir futbol yönetimi kültürünü değiştirmek istiyoruz. Takımımızı gençleştirdik, maliyetleri düşürdük, henüz bu sürecin başındayken dahi Avrupa'da ilk 16'ya kalmış bir futbol takımına sahibiz. Karamsarlığa gerek yoktur. Yol haritamız uzun vadelidir ve gelişime açıktır. Bu yol boyunca bütün kararları alacak iradeye sahibiz ve inanıyoruz ki yolculuğumuz futbolda, her branşta sürdürülebilir başarılarla neticelenecektir.

TFF İLE YAŞANANLAR HAKKINDA

Biz bir hayalle yola çıktık. Yolcuğumuzda sadece güçlü ve başarılı bir Galatasaray'ı değil, aynı zamanda Türkiye'de dürüst, medeni ve barış kültürüne dayalı bir spor iklimini de hedefledik. En güçlü ifadesini futbolda bulan eril, kaba ve kutuplaştırıcı dili reddettik. Türkiye'de sporun olması gerektiği gibi kavgaya değil barışa, kutuplaşmaya değil uzlaşmaya dayanması gerektiğini ifade ettik. Bu inancımızı hala ve tereddütsüz muhafa ediyoruz. Türkiye'nin bütün spor kurumlarıyla olan ilişkimizi, kendimize, Galatasarayımız'a yakıştırdığımız üslup içerisinde sürdürüyoruz. Mesela TFF. Federasyonun hem yapısal hem kişilerden kaynaklı sorunlarının farkındayız. Bunları ilgili tüm zeminlerde dile getiriyor, çözmek için azami çabayı sarf ediyoruz. Galatasaray'ın hakkının yendiği noktalarda müdahil oluyor, hakkımızı arıyoruz. Kimsenin hakkının yenmediği bir düzen için mücadele veriyoruz. Bu mücadelenin zeminleri hukuktur, insan ilişkileridir, diplomasidir, gerekirse siyasettir. Ancak ekranlar veya mikrofonlar değildir. Galatasaray bu mücadeleyi en güçlü şekilde verecek birikime sahiptir, vermektedir de zaten. Umarım ukalalık olarak algılanmaz. Biz mikrofonlar önünde sesimizi yükselttik, çok sert ifadeler kullandık diye Galatasaray'ın hakkının aranmış olmayacağını bilecek tecrübede yöneticileriz. Sırf kitlelere hoş gözükmek, göz boyamak için hiçbir faydası olmayacak kavgacı bir üslubu benimseyecek basitlikte insanlar değiliz. Ne kendimize ne Galatasaray'a yakıştırırız.

BİZ HAVLU ATMADIK

Sahici mücadeleler güç ve diplomasi gerektirir. Bu ekranlarda konuşarak olmaz. Ekranlarda ses yükseltmek mücadelede havlu atmaktır. Biz havlu atmadık. Mücadelemize devam ediyoruz. Günün birinde havlu atarsak Galatasaray camiasına açıkça söyleyecek tıynette insanlarız.

SOSYAL MEDYAYA GÖRE OLMAZ

Galatasaray'ı sosyal medyaya göre değil kurumsal ihtiyaçlarımıza göre yönetiyoruz. Hele yönetim ve iletişim üslubumuzu suret-i katiyede sosyal medyaya göre değil Galatasaray'ın geleneksel değerlerine ve dünyada edinmiş olduğu konuma uygun olarak belirliyoruz.

NORVEÇ'TE DE YÖNETİCİLİK YAPABİLİRDİK

Geçenlerde sosyal medyada bir taraftarımızın bana bir takılması oldu. 'Abi sen git Norveç'te yöneticilik yap' dedi. Kendisinin nasıl bir Norveç algısı olduğunu bilmiyorum. Bağışlayın ukalalık olarak algılanırsa ama ben ve çalışma arkadaşlarımız dilersek Norveç'te ya da başka ülkelerde yaşayabilir, yöneticilik yapabilirdik. Bunu Türkiye'de yapmayı tercih ettik. Çünkü çok sevdiğimiz memleketimizin spor ikliminin, dünyanın gelişmiş ülkelerinin ikliminden eksiği olmamasının heyecanını taşıyoruz. Diyorum ki, kardeşim sizin ve evlatlarınızın Norveç'e özenmeyeceği bir spor iklimi için yola koyulduk. Bu uzun soluklu bir mücadele ve bayrak yarışıdır.

CAMİA TAKDİR EDECEKTİR

Geçenlerde yönetim kurulunda başkanımız, 'Galatasaray için uzun vadeli doğruları yapmak zorundayız' dedi. Eminiz, Galatasaray camiası bunu takdir edecektir. Bugün etmese yarın edecektir. İstikbalde bugünlerin tarihi yazıldığında, hakkımızda Türk sporunda farklı ve güzel bir şeyler yapmaya çalışmışlar denirse bu da evlatlarımıza bırakacağımız en büyük manevi miras olacaktır.

(Sporx)