Galatasaray Gazetesi olarak Galatasaray'ın gündemini Galatasaray taraftarları tarafından değerlendirmeye başladığımız "Sarı'nın Kırmızı Gündemi" adlı yazı dizimizin ilk konuğu Sportif Cümleler olarak tanıdığımız Burak Eren oldu.

- Galatasaray taraftarlarının tabii ki gündemi transfer. Sanırım hemen hemen herkesin birleştiği en önemli mesele ise forvet transferi. Sana göre halen transfer konusunda sessizlik hakimken, transferde izlenecek yol ne olmalı? Hangi bölgelere transfer yapılmalı? Ve tabii bunun dışında yönetimin nasıl bir politika izleyeceğini düşünüyorsun? 

Bölgeler belli, 2 stoper, 2 de forvet hamlesi gerekiyor. Garry Rodrigues'le gidişiyle 3 yabancı hakkı boş, bir pozisyonu yerliyle geçmek durumundayız. Hoca "kanat ve orta saha" pozisyonlarını söylese de olabilecek sürpriz ayrılıklara (Maicon ve Mariano gibi) değişir. Garry Rodrigues'in gidişiyle iyi bir bütçe oluştu. Gündemde olan Alan ve Demba Ba gibi isimlerin de bonservisi olmayacak. Haliyle harcayacak rakam var, ciddi isimlere yönelmek mümkün. Yönetime pek güvenmiyorum, transfer konusunda geç de kaldık. İzlenecek yol belliydi, planlar ve hamleler kamp öncesinde gerçekleşmek zorundaydı. Biz ise bekliyoruz.

- Galatasaray'da bir başka gündem ise Serdar Aziz ve Eren Derdiyok. Bu iki futbolcuyla yaşanan süreci nasıl değerlendiriyorsun? Özellikle Serdar Aziz'in konusunda baya bir gürültü koptu diyebiliriz. 

Eren Derdiyok'la yolların ayrılması doğal, güvenemiyorsun çünkü. Mecburen oynattık, mecbur olduğumuz çoğu zamanda o oynamadı ve yollar ayrılıyor. Hocanın açıklamalarına bakınca Serdar Aziz için de bu geçerli. Serdar Aziz'i beğenirim, hatta ligin en iyi yerli stoperi. Yerini yeni bir yerliyle doldurmanın imkansız olduğunu söyleyebilirim. Hoca anında reaksiyon gösterdi ve açıklama yaparak bilgi kirliliğini önledi. "Çalışma kültürünün" altını çiziyor, bu noktada hocaya saygı duymak durumundayım. Serdar Aziz'le de alakalı mecbur olduğumuz zamanlarda bizi yalnız bıraktı yorumu geçerli olacaktır.

- Galatasaray'ın mevcut yönetimini nasıl değerlendiriyorsun? 

Galatasaray'ın mevcut yönetimiyle alakalı tek bir yorumum var. Fatih Terim'in gölgesi altına saklandıklarını düşünüyorum ve bu sayede görevde kalmaya devam ediyorlar. Fatih Hoca'yı denklemden çıkarınca da en azından benim gördüğüm, izlediğim, şahit olduğum en kötü, en iş bilmez, en bitiricilikten uzak yönetim diyebilirim. Fatih Hoca'nın varlığı bazı şeyleri engelliyor.

- Transfer dönemi Galatasaray için biraz daha futbolcularla yolların ayrıldığı bir dönem oldu. Garry'nin satışı, Serdar Aziz ve Eren'in ayrılması derken Maicon - Belhanda, Mariano gibi isimlerle yolların ayrılacağı iddiaları da var. Bu ayrılıklarla ilgili yorumun nedir? Takıma nasıl yansıyacağını düşünüyorsun?

Belhanda'yla yollar ayrılmaz, başta onu belirteyim. Hocanın tuttuğu bir isim ve Ocak ayında yollamanız halinde yerinin dolmasının imkansız olduğunu söyleyebilirim. Garry Rodrigues'in ardından ciddi bir satış gelmez. Maicon ve Mariano iddialarını uzun zaman önce konuşmaya başlasak bile bu konuda bir reaksiyon gelmedi, bu noktadan sonra da zor. Serdar Aziz / Eren Derdiyok ayrılıklarını da hesaba katarsak bu durumun takıma o kadar olumsuz yansıyacağını düşünmüyorum.

Ve Galatasaray'ın gündeminde önemli yer tutmuş -tutan- bazı isimler hakkında yorumların:

 Emre Taşdemir: Neredeyse 3 yıldır topa değmedi. 19 - 20 yaşlarında çok önemli bir potansiyeldi ve o yaşlarda Milli Takım'ın vazgeçilmezlerinden biri olmuştu. Şimdi ya tutarsa mantığıyla bakılıyor. Tutacağını sanmıyorum, keşke yanılsam.

Mario Balotelli: Bu da kumar. Fatih Hoca nasıl olsa sorunlu futbolcudan katkı alıyor mantığıyla bu tarz hamleler yapılmaz. Bonservisi olmasa dahi yıllık ve imza ücretleriyle ciddi bir maliyet olacak. İyi bir Balotelli mutlaka bu ligin altını üstüne getirir ama güvenemezsin. Bizim bu tarz ciddi kumarlar oynamaya imkanımız yok.

Ozan Kabak: En azından bu dönemde takımda kalması önemli. Serdar Aziz de ayrıldı derken o pozisyonda kalite ve yerli açığı oluşacaktı. Bu dönem Garry'den kaynaklı gelir elde ettik. Ozan Kabak yazın ayrılsa bile o gelir gelecek sezonun bütçesine yansıyacağı için şu an takımda kalmak zorundaydı.

Simon Kjaer: Onun için de neden gelsin diyorum. Sevilla rotasyonunda ciddi bir yeri var, La Liga'da oynuyor, kulübü mühim ve rahatı yerindedir. Galatasaray onun için yeni bir macera ve maliyetli de bir iş olur. Zor bu transfer.

Alan: Beğenirim, mutlaka da transfer edilmesi gerekiyor. Teknik ve bitirici özelliğiyle ön plana çıkan bir forvettir. En önde tek başına olmaz, ya forveti tamamlar, ya da 4-3-3 gibi bir düzende sol forvete yazılır. Bu da Garry Rodrigues'in ardından orayı doldurmak açısından önemli olur.

Demba Ba: Kararsızım onunla alakalı. Türkiye'ye ne zaman dönse farkını ortaya koyan bir isim olsa da bu kadar sık Türkiye'ye dönmesi şaşırtıcı. Beşiktaş'la da bir bağı olduğunu düşünüyorum, geçen sezon Göztepe / Beşiktaş maçını hatırlarsınız. Sakatlık eşiği de düşük, diğer sorun bu. Bir yandan da bonservis ve kira maliyeti yok, 6 ay için orayı doldurma hamlesi. İş de yapacağına eminim.