İHA - Galatasaray’ın kaptanlarından Selçuk İnan, 2013-2014 sezonunda şans faktörünün yanlarında olmadığını söyledi.

Sarı-kırmızılı milli futbolcu Selçuk İnan, Galatasaray Dergisi’nin Haziran sayısında açıklamalarda bulundu. Tecrübeli futbolcu, insanların ister istemez rehavete kapılabileceğini belirterek, “Sadece futbol için değil, hayatın her alanında oluyor. 2013-2014 sezonu öncesinde iki sene üst üste şampiyon olduk, TFF Süper Kupa’yı ve Emirates’i kazandık. Birçok gazete tarafından da efsane kadro olarak nitelendirildik. Bu açıkçası bizi biraz olumsuz etkilemiş olabilir” dedi.

“TERİM’İN GİDİŞİ BİZİ YIPRATTI”

Teknik direktör Fatih Terim’in Eylül ayında Galatasaray’dan gönderilmesinin hatırlatılması üzerine Selçuk İnan, “Dışarıdan o şekilde görünmeyebilir ama futbolcular çok duygusal insanlardır. Buna ben de dahilim. İşler istemediğimiz şekilde başlamasına rağmen yoluna sokabilirdik. Fatih Hoca’nın gitmesinin basında çok konuşulması, başkan-hoca ilişkisi gibi konular açıkçası bizi yıprattı ve etkiledi. Aslında çabuk toparlamasını bildik ama kötü gidişatı buna bağlamak doğru olmaz. Birçok maçı kazanabilecekken kaybettik. Belki de daha çok istemeliydik ama bu sene açıkçası şans da yanımızda değildi” diye konuştu.

“ŞANS BU SEZON ÖNEMLİYDİ”

Futbolda şans faktörünün önemine değinen İnan, “Tabii ben bütün sezonu şansa bağlayacak değilim. Belki geçen iki sene de böyle maçlar aldık ama bu seneki kırılma anları da hep rakibimizin lehine oldu. Tam yaklaşmışken bizim bir Rizespor maçımız var, 1-0 önde iken 3-4 tane yüzde 100 golü atamayıp, rakibin bir hücumda gelip, attığı gol var. Bu şekilde çok maç sayabiliriz. Fenerbahçe’ye geldiğimizde ise bu sene şampiyon olmayı hak ettiler ama birçok kez son dakika golleri ile maç kazandılar. Bu her zaman olabilecek bir şey değildi. O yüzden şans bu sezon içinde önemli bir faktördü” şeklinde konuştu.

“TAM AVRUPALI DEĞİLİZ GALİBA"

İnan, bu sezon deplasmanda kaybedilen puanların bir şeyi eksik yaptıklarını gösterdiğini ifade ederek, “Başta sorumlular biziz, iyi konsantre olamadık. Belki de kendi büyüklüğümüzün farkına varamadık. Lige kendimizi tam anlamıyla veremediğimizi düşünüyorum. Juventus ile Chelsea maçı arasında çok maç kaybettik. Çünkü daha
Chelsea maçına bir ay varken biz sürekli o maçı konuşuyorduk. Bu kesinlikle doğru değil ama Avrupa’da bir üst tura çıkmamız lig için bir handikap oldu. Çünkü sürekli Şampiyonlar Ligi maçını düşündük. Özellikle Chelsea turu öncesi yönümüzü tamamen oraya çevirdik. Bu anlamda daha tam Avrupalı değiliz galiba. Orada futbolcu bu konsantreyi sağlıyor. Biz yapamadık ve lige yansıması bizim için çok olumsuz oldu” açıklamasında bulundu.

“HER SENE ŞAMPİYON OLACAĞIZ DİYE BİR ŞEY YOK”

Sezon içinde sarı-kırmızılı taraftarlardan aldığı tepkileri de değerlendiren Selçuk İnan, “Ben Galatasaray’a geldiğimden beri üç yıldır her maçta oynadım. İnsanların önce bunu bilmesi gerekir. Koşmak ve mücadele ise, her maçta en çok koşanlar arasında oldum. Hiçbir maç ‘sakatım, hastayım’ diye bir bahane uydurmadım. Elimden geldiğince takım için her şeyi yapmaya çalıştım. İki senede beş tane kupa kazandım ki baktığımızda bu sene bile takım olarak başarısız değiliz. Her sen şampiyon olacağız diye bir şey yok. Türkiye Kupası’nı kazandık. Şampiyonluktan kopuş sonrası önümüze Şampiyonlar Ligi hedefi çıktı, bunu yakaladık. Beni sevmeyen birkaç kişi diğer taraftarları da etkiledi. Taraftarın onlara inanıp, beni yuhalamasından dolayı çok üzüldüm. Fenerbahçe maçında 1-0 öndeydik ve o maçta çok iyi oynadığımı düşünüyorum. Fenerbahçe maçı bu, Galatasaray için en önemli maç. Ben o gün herhangi bir taraftar tepkisi hak etmedim. Bir portre çizildi insanların önüne, insanlar da buna inandı. Ama benim tepkim Galatasaraylılara değildi, benim tepkim bana bu haksızlığı yapanlaraydı” ifadelerini kullandı.

“GALATASARAY’DA UZUN YILLAR OYNAMAK İSTİYORUM”

İnan, Galatasaray’a gelmeden önce Avrupa hedefinin olduğunu vurgulayarak, “Ama Galatasaray’da oynadıktan sonra Avrupa hedefime ulaştığımı düşünüyorum. Galatasaray’ı çok seviyorum. Yurt dışına çıkmak olarak bakarsak konuya, o hedefimi hocalık kariyerime ertelemeyi düşünüyorum. Galatasaray’da uzun yıllar futbol oynayıp başarılar kazanmak istiyorum” dedi.

“4. YILDIZ İÇİN HER ŞEYİ YAPACAĞIZ”

En iyi oyuncuların değil, en iyi takım olmanın başarı getireceğini belirten kaptan Selçuk İnan, şunları söyledi:

“Biz geçen sene başaramadık. En iyi oyunculardan oluşan takım olduğumuz halde başaramadık. Şampiyonlar Ligi’nde oynamak çok önemli ama insanların şunu anlaması önemli. Biz iki senedir Şampiyonlar Ligi’ndeyiz, tarihte ilk defa iki sene üst üste gruplardan çıktık. İnsanların önce bunlarla övünmesi gerekiyor. Bir sene çeyrek finali yakalayınca, insanlar bir sonraki sene yarı final, ardından final ve kupa bekliyor. Kolay bir iş değil, bunun anlaşılması lazım. Biz bazen Şampiyonlar Ligi’nin büyüsüne kapılıyoruz. Ligi unutmamalıyız, bizim asıl ekmeğimiz Türkiye Ligi. Burada şampiyon olursak Galatasaray büyüyor ve Şampiyonlar Ligi’ne katılıyor. Dedim ya, bizim ekmeğimiz Türkiye Ligi, tatlısı Şampiyonlar Ligi. Önümüzdeki yıl bu şekilde bakacağız. Çünkü 4. yıldız var ucunda. 4. yıldızı takmak, tarihe geçmek anlamına geliyor. Bu bizim için bir fırsattır. Biz de bunu başarmak için her şeyi yapacağız.”

“MUTLAKA BİR SORUN ARANIYOR”

İnan, sezon içinde çıkan yerli futbolcularla yabancı futbolcular arasında sorun olduğu yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, “Ben bunlara saçmalık diyorum. Geçen yıllarda da 10 yabancı vardı. Şampiyon olunca yok, olmayınca mı oluyor yerli-yabancı ayrımı. Ülkemizde sürekli bir şey bulunmaya çalışılıyor. Oyuncular formsuz ya da bu taktik tutmadı denmiyor. Önce mutlaka bir sorun aranıyor. Hiçbir şey bulunmazsa, o zaman teknik yönden değerlendirme yapılıyor” diye konuştu.

“YABANCI FUTBOLCULARA KRİTER KONMALI”

Yabancı futbolcu sınırlaması ile ilgili fikirlerinin sorulması üzerine İnan, “Çok fazla yorum yapmak istemiyorum bununla ilgili. Buraya gelen çoğu yabancının 6+0+4 kuralından dolayı kadroya girememesinin sıkıntısını yaşadık. Bence yabancı futbolculara kriter konmalı. Yani milli olma sayısı ya da yaş sınırı gibi. Bir taraftan baktığınızda yabancı sayısı serbest bırakıldığında Türk futbolcuların değeri daha da düşecektir. Milli takımlar açısından da zor olacaktır. Ben size forvet desem şu anda üç tane sayabilirsiniz. Ama 10 yıl önce forvet sayın desem; Hakan Şükür, Necati Ateş, Ümit Karan, Fatih Tekke, Zafer Biryol, Ahmet Dursun, İlhan Mansız gibi isimleri aynı anda söylersiniz. Bunun dengesini kurmak çok kolay değil” şeklinde konuştu.