Galatasaray'ın son iki sezonda kazandığı iki şampiyonluk, 2 Süper Kupa ve Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final başarısında en büyük pay sahiplerinden biri hiç kuşkusuz Selçuk İnan. Sarı-kırmızılı takımın kaptanı, maestrosu Selçuk İnan, merak edilen tüm soruların yanıtlarını verdi. Süper Lig ve Şampiyonlar Ligi'nin yanı sıra Türkiye Kupası'nda da iddiasını sürdüren Galatasaray'da kaptan Selçuk İnan, tüm sorularımıza yine dobra dobra yanıtlar verdi.

HEDEFİM 4. YILDIZ!

Puan farkını kapatacağınıza inanıyor musunuz?

Farkı düşüreceğimize tabii ki inanıyoruz. İnanmadan bir şey olmaz. Önemli olan farkı indirmeye çalışırken kendi maçlarımızı kazanmamız. Önce bunun bilincinde olmalıyız. F.Bahçe de mutlaka puanlar kaybedecek. Şu anda iyi bir galibiyet serisi yakaladılar. Lig uzun bir maraton, puan kaybedecekler ama bizim maçlarımızı kazanmamız gerekiyor.

Avrupa hedefin var mı? En beğendiğin lig hangisi? Her futbolcu gibi benim de Avrupa hedefim var. G.Saray dışında bir yerde oynamak istersem bunun İngiltere Premier Lig olmasını isterim. En beğendiğim lig İngiltere ama öncelikli hedefim G.Saray'da daha çok başarılar yakalamak ve 4. yıldızı takmak.

MANCİNİ DÜZGÜN İNSAN, ZAMAN VERMEK LAZIM

Juventus galibiyeti özgüven sağladı mı?

Juventus'u yenmek gerçekten bir özgüven kazandırdı. Açıkçası ligde işler pek istediğimiz gibi gitmedi. Şampiyonlar Ligi de bizim için önemli. Ancak ligdeki şanssızlık mı desem, ne desem bilemiyorum. Kötü oynadığımız maçları bırakın iyi oynadığımız maçları bile kazanamıyoruz. Üzerimizde bir talihsizlik var. Tabii ki bu böyle devam etmeyecek. Geçtiğimiz yıllarda örnekleri olduğu gibi şampiyon olmak istiyorsanız kötü oynadığınız maçları da kazanmalısınız.

F.Bahçe'yi bu konuda şanslı buluyor musun?

F.Bahçe kötü oynuyor demeyeyim ama 3-4 maçı son dakikalarda attıkları gollerle kazandılar. Futbol şansı da onların yanında. Eğer bu şans onların yanında olmasaydı puan farkı en fazla 3 olurdu. Bu sezon şans bizim yanımızda ise hiç olmadı.

Mancini ile aranız nasıl?

Mancini'nin hocalığını tartışmak, konuşmak bizim haddimiz değil. Büyük takımlarda yaşadığı şampiyonluklar var ve kariyeri ortada. Bir kere düzgün bir insan. İstediklerini bize aktarıyor; biz de bunları uygulamaya çalışıyoruz. Birçok maçta da bunu yaptık. Ama geleli henüz üç ay oldu. Bu süre insanlara uzun gelebilir ama aynı futbolcularla sistem değiştirmek gerçekten zor. Biz kendisine yardımcı olmaya çalışıyoruz, ondan da çok şey öğreniyoruz. Umarım hep beraber sonunda mutlu olacağız.

Peki, sistem değişikliği...

Fatih Hoca ile ayrı bir sistemle oynadık. Aslında o da zaman zaman maç içinde değişik taktik uyguluyordu. Mancini, ilk geldiği zamanlar o da Fatih Terim'in sistemiyle oynattı. Daha sonra kendi sistemiyle oynatmaya başladı. Son 2-3 maçtır 3-5-2'ye döndük. Bunu uygulamaya çalışıyoruz. Bunlara hemen adapte olmak kolay değil. Biraz zaman gerekiyor. Çünkü hiç oynamadığınız bir mevkide oynadığınız zaman ilk başta o mevkinin gerektirdiği şeyleri yapmaya çalışıyorsunuz. Yani kendi bildiğinizi değil sistemin gerektirdiğini yapıyorsunuz. Tabii bu da biraz zaman alıyor.

Futbol dışındaki Selçuk?

En çok sinemaya gitmeyi severim. Eğer maç izlemiyorsam mutlaka haftada iki kez sinemaya giderim. En son Özcan Deniz'in filmini (Su ve Ateş) izledim. Evde olmayı, kitap okumayı seviyorum. Çok yemek ayırmam ama genelde kebap çeşitlerini severim.

BU SEZON DAHA DEFANSİF OYNUYORUM

Bu sezon performansın düşük olduğu için eleştiriliyorsun.

Eleştirildiğimin farkındayım. Artık bana bunlar normal geliyor. G.Saray'a geldiğim ilk yıl 13 gol atıp 15 asist yaptım. Bu oynadığım bölge açısından çok önemli bir rakam. Melo'nun da rakamları çok yüksekti. Ama o zamanki takım sistemiyle şimdiki bir değil. Doğrusunu söylemek gerekirse şu an daha defansif oynuyoruz. Ben orta saha oyuncuyum, her tarafa koşmaya çalışıyorum ama insanlar yine benden gol ve asistler bekliyor. Bu sene bunu yapmam daha zor. Çünkü en az 4 forvet oyuncumuz oluyor. Böyle olunca bizim defansif yükümüz daha fazlalaşıyor.

Serbest atış ve penaltıları kimin kullanacağı konusunda zaman zaman sorun yaşıyorsunuz. Sanki bu konuda aramızda bir sorun varmış gibi gösteriliyor. Aslında ortada bir sorun yok. Kim kendini iyi hissediyorsa topun başına o geliyor. Biraz uzak mesafe olunca, Drogba kullanıyor. Çaprazlardan Sneijder ve Burak, yakın mesafede de ben vuruyorum. Hocamız tahtaya penaltıyı kimin kullanacağını yazıyor. Ancak maç içinde kim kendini iyi hissederse, topun başına geçebiliyor.

ZİYARETTE BİR SORUN OLMADI!

Taraftarların Florya'da antrenman öncesinde sizi uyarı amaçlı ziyaretini nasıl yorumluyorsun?

Taraftarlarımızın ziyarete gelmesi bizleri rahatsız etmedi. Aslında kulüp içinde birçok sorun yaşanmıştı. Başkanımız ve hocamız arasında, hocamızın ayrılması vs... Bir sürü yalan yanlış şeyler de konuşuldu. Doğrusunu söylemek gerekirse, bunlar taraftarımızı da etkiledi. O gün yanımıza gelip bizi uyarmaları ve destek vermeleri doğaldı çünkü onlar da çok yıprandı. Kimseyi birbirinden ayıramadılar çünkü herkes G.Saraylıydı. Bizlerle bir konuşmaları oldu. Bu konuşmalardan sonra onları mutlu edebildiysek bizler de mutluyuz. Amacımız onları her zaman mutlu etmek. Juventus'u yendikten sonra onların mutluluğunu görmek bizi daha da mutlu etti. Bize inanmaya devam etsinler. Bizler onları daha çok mutlu edeceğiz. Dışarı yansıtıldığı gibi ziyaretlerinde bir sorun olmadı ama tabii ki mutsuzlardı. Bu da doğal. Sadece bize inandıklarını söylediler ve daha çok mücadele etmememizi istediler.

Kaynak: Sabah