Galatasaray son 20 yılda tarihini değiştirdiği sezonların forma satışını yeniden gerçekleştiriyor. Geçmiş formaların yeniden sunumu için yapılan lansmana Başkan Dursun Özbek ve sarı-kırmızılı kulübün tarihinde yer almış futbolculardan Cevat Prekazi, Hasan Şaş, Ergün Penbe ve Necati Ateş ile Mağazacılık Genel Müdürü Ali Öğütücü yer aldı.

Organizasyona katılanlar ise geçmiş anılarını canlandırarak çok ilgi çekici sözler sarfettiler.

ERGÜN PENBE: "13 yıl Galatasaray'da sadece bu formayı değil birçok formayı giydik temsil ettik parçalı başta olmak üzere. Bu organizasyonda olmaktan gurur duydum. 9 puan geride olduğumuz 1997-98 yılında Hayatımda en doğru yaptığım şey Galatasaray'a gelmekti."

HASAN ŞAŞ: "Böyle bir kulüpte futbol oynamak tarih yazmak benim en büyük hayalimdi. Benim küçüklüğümde hayranı olduğum ve beni Galatasaraylı yapan Cevat Prekazi'dir. O'na hayralığımı hala taşıyorum. 2001 yılında rakibimiz Fenerbahçe kadro olarak daha iyiydi ama biz yüreğimizle ruhumuzla şampiyon olmayı başardık. Bu kulübün bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Galatasaray, Türkiye’nin bir numaralı kulübüdür. 2 Avrupa kupamız var. Herkes o 2 kupayı kazanınca bizimle boy ölçüşebilir."

NECATİ ATEŞ: "Böyle bir organizasyonda olduğum için çok mutluyum. Bu iki büyük oyuncu ile bir arada oynamak nasip oldu bana. 100. yıl forması ile Fenerbahçe'yi 5-1 yenerek tarihi bir zafer kazandık. Bütün yıldızları ilk önce alan bir kulübün geçmişinde tarihinde yer almak anılmak büyük gurur verici."

"Ben Galatasaray'a ikinci gelişim de Antalyaspor'da oynuyordum. Beni Hasan Şaş aradı sonra hava karlıydı ve uçak kalkmıyordu. Güç bela geldim ve imza attım. Herkes Drogba ve Shakiri'yi beklerken ben geldim. İlk maç Gaziantep maçıydı. Sonra çok iyi bir sezon geçirdim ve 8 gollük katkı sağladım. Play Off senesi Fenerbahçe maçına giderken ben çok rahattım. Bunu Hasan Hocama da söyledim. O maçta bizi yenme ihtimalleri yoktu. Sonra Kadıköy'de kupa kaldırdık. Bu bana göre UEFA Kupası'ndan sonra en büyük tarihi zaferdir. "



CEVAT PREKAZİ: "Ne anlatacağım bilemiyorum siz sorun. Bu formanın Galatasaray forması olması bile sadece yeter. 3 tane sevdiğim vardı. Babam, futbol ve eşim. İlk oynadığım takımdan sonra Partizan'dan sonra bu forma benim için herşeydir. Oynamadığım zamanlarda da ben Galatasaray taraftarıyım. Beni burada çok sevdiler çok saydılar. Ben de Türkiye'yi Galatasaray'ı çok sevdim. Ölürsem tabutumun içinde Partizan ve Galatasaray forması olacak.

Kupada yarı final oynadığımız sene kendimize çok güveniyorduk. Çeyrek finalde Manoca'yu deplasmanda yendik. Cezalıydık ve Köln'de oynadık. Bir hafta önde gittik. Her gün Almanya'da heyecanla maçı bekliyorduk. Simoviç ile beraberdik herkes heyecanlıydı. Maçı eşim ve kardeşi de seyretmek için Almanya'ya gelmişti. Maç sabahı herkesin yüzü bembeyazdı. Otobüse bindik ben otobüste kulaklık taktım ve şarkı söylemeye başladım. Cüneyt beni uyardı. Ben çok konsantre idim. İlk devre 20 metrede vurdum olmadı. Ben o vuruşu bir daha hiç yapamadım. Futbol öğretiyorum çocuklara o vuruşu bir daha yapamadığım için gösteremiyorum."