Sabah Gazetesi yazarları gündeme dair değerlendirmelerde bulunurken, Galatasaray'ı da yorumladılar

Yazarlara, "Galatasaray taraftarlarını iç sahada ümitlendiriyor, dış sahada hayata küstürüyor. Galatasaray'ın istikrarı bulamamasının sebebi ne?"m şeklinde soru yöneltildi.

İŞTE DEĞERLENİRMELER

LEVENT TÜZEMEN: Galatasaray, TT Arena'da oynadığı ve kazandığı Bursaspor maçından itibaren oynadığı 8 maçın 6'sında galip geldi. Bu değişimdeki en büyük etken Podolski'nin santrfora geçmesi, Sneijder'in bir lider gibi oynamasıdır. Şimdi G.Saray'da son transferlerden sonra her bölge için ciddi bir rekabet ortamı oluştu. Bu kadro derinliği, G.Saray'a kalite getireceği gibi sonuçlarda da bir istikrar yaratacaktır. Ancak başta De Jong olmak üzere Poldi-Sneijder-Selçuk- Muslera-Bruma-Yasin gibi oyuncuların itiraza dayalı kolay kart görmemeleri gerekir. G.Saray'ın coşkulu ve istekli oyununun baş mimarı olan Sneijder, fizik olarak düşmediği sürece hücum hattı inanılmaz pozisyonlar üretir. Akhisar'a karşı orta alanda Selçuk ile birlikte görev yapan Josue iyi oyununu belli bir istikrara kavuşturabilirse G.Saray'ın ayağa pas oynama tarzı ciddi bir kalite kazanır.

ÖMER ÜRÜNDÜL: Galatasaray daha çok kilit oyunculara bağlı bir takım. Eğer bu kilit isimler maçlara motive olup yere sağlam basarlarsa sorun olmuyor. Ama her şeye rağmen Galatasaray, içerideki Beşiktaş maçını kazanırsa lig sonuna kadar şampiyonluğu kovalar.

MURAT ÖZBOSTAN: Galatasaray'ın inişli çıkışlı bir grafiği var. Son Akhisar maçı Galatasaray için ölçü değil. Çünkü Galatasaray'ın bundan sonraki maçta ne yapacağını kimse kestiremiyor. İyi bir kadro var ama iyi bir teknik adam yok. İstikrar için oyuncuların maç seçmemesi lazım. Sneijder bir maç iyiyse diğer bir maçta sahada olmuyor.

GÜRCAN BİLGİÇ: Oyuncuya endeksli takımların istikrarı olmaz. Galatasaray, Sneijder sorumluluk alıp, topa el koyunca coşuyor. Muslera iyi günündeyse de en azından yenilmiyor. Akhisar maçını rakip Sneijder'ı tutamadığı için farklı kazandılar. Bir sonraki haftaki takım bunu sağlarsa, zorlanacaklar. Ama olumlu gelişmeleri de göz ardı etmemek gerekiyor. Pas sayısı ve etkili pas yüzdesinde yükseliş var. Bu yorulmadan oynamak veya rakibi yormak demek. En azından takım olarak belli bir plana da sahipler.

METİN TEKİN: Eğer güçlü bir oyun yapınız varsa zaten iç saha da dış saha da fark etmez. Galatasaray'ın sadece TT Arena'da farklı olduğunu gördüğümüzde de bunun farklı etkileri olduğunu düşünebiliriz.

İSKENDER GÜNEN: İlk yarıda Galatasaray adına takıma en fazla katkı veren oyuncu kaleci Muslera'ydı. Bu da savunma anlayışındaki eksikliklerinin göstergesi. Hücumda ise daha çok bireysel becerilerin öne çıktığı maçlar var. Yani istikrarlı bir yapıya kavuşmaları şu anki görüntüde olanaklı değil. Bir de teknik adam yetersizliği var. İstenilen hedeflere ulaştırması için Riekerink tercihinin sorgulanması gerekmekte. Önemli oyuncuları yönetme becerisi yok.