Gerçek gücümüz meydana çıktı

Abone Ol

 4.sene üst üste Şampiyonlar Ligi mücadelesi verecek olan Galatasaray için Atletico Madrid maçı ciddi bir sınavdı. Mağlubiyet durumunda büyük bir düş kırıklığı beklenmiyordu ancak Galatasaray'ın çoğu zaman gösterdiği avrupa reaksiyonunu açıkçası hepimiz bekledik. Bu beklentinin en büyük nedeni geçen seneki avrupa performansıydı. Düştüğümüz grubun da ölüm grubu olmamış olması son 16 hedefini daha fazla gündeme getirdi. Maceramıza rakip çok güçlü olsa bile iç sahada başladık ve bu önemli bir fırsattı. Kısa bir zaman önce Real Madrid ile yapılan hazırlık maçı da ümitlerimizi yükseltmişti. Oyuncularımızın büyük maç konsantrasyonuna güvendik ama işmizin de çok zor olduğu bir gerçekti.







Maç öncesi son idmandan sonra maça çıkan ilk 11 her yerde muhtemel 11 olarak verilince resmi kadro elimize geldiğinde büyük bir şok etkisi yaratmadı. Buna rağmen alışık olmadığımız bir kadro yapısıyla bu sene şu an için en önemli maça çıkarsanız ve sonuç kötü biterse haliyle sorgulanıyorsunuz. Real Madrid maçında da Emre Çolak sağda, Podolski forvet arkasında oynamıştı ama dün birde Hakan Balta'yı orta sahaya aldı Hamza Hamzaoğlu. Burada takımın adam eksilterek rakip kaleye giden en formda ismi Yasin'in yerine Emre'nin tercih edilmesi bana göre bir tercih hatası fakat Hakan Balta'nın orta saha oynamak zorunda kalması yönetimin transfer dönemindeki başarısızlığının da ispatı oldu. Avrupa'nın en formda takımarından biriyle oynarken savunmayı sağlama alma düşüncesiyle eldeki malzemeyle bir arayışa girdi Hamzaoğlu. Chedjou da sakat olunca böyle bir plan çıktı ortaya. Eğer Galatasaray Şampiyonlar Ligi maçında yıllardır sol bek ve stoper olarak oynattığı br oyuncusunu 2 ön liberodan biri olarak kullanıyorsa yönetimin de transfer sürecindeki performansının çok düşük olduğu gözükmüş oluyor. Son oyuncu transferindeki skandal da zaten herkesin maalesef sabrını taşırdı.







Galatasaray tribünleri tarihindeki en iyi kareografiyi yaşadık maçtan önce. Karşımıza çıkan tablo ve eşliğindeki müziğin uyumu hepimizi duygulandırdı. Maçın en güzel anı şüphesiz bunu görmekti. Ülkemizin bu kadar hassas bir döneminde bu gösteri için emek harcayan herkese teşekkürler. Maç başlangıcı esasında çok kötü bir maç başlangıcı değildi ama kalemizde yarattıkları ilk aksiyon golle sonuçlandı. Avrupa futbolunun bizden en büyük artısı bu. Çalıştıkları şeyin uygulamasını çok doğru yapıyorlar ve buldukları şansları genellikle değerlendiriyorlar. Skorda erken geri düşünce maçtan önceki plan tamamen taca çıkmış oldu. Atletico Madrid takımı şu anda Avrupa'nın en iyi savunma yapan takımı. Onlar skoru bulmadan önce bile çok zor hücum yaptık, golü yiyince işimiz iyice zorlaştı. Emre Çolak neredeyse bütün topları kaybetti ve devre bitmeden kenara geldi. Oyuncuyu kaybetmemek adına devrenin bitmesini bekleyebilirdi bence Hoca çünkü seyirciden tepki göreceği belliydi. Yediğimiz 2.gol öncesi tam bir komedi. Tıngır mıngır ilerleyen topu tutabilecekken Carole kornere sebebiyet verdi ve o kornerin dönüşü gol oldu. Son 5 dakika devreye golle gidebilecek imkanlarımız oldu Burak ve Denayer ile.







İkinci yarı Yasin'in girişi, Denayer'in sağ beke geçişi ve 4-4-2 oyunu bizim kontrolümüze sokar gibi oldu . Rakibin skor rahatlığı içerisinde beklediğimizden belkide fazla pozisyona girdik. Bana göre maçın kırılma anı Podolski'nin sol ayağıyla dışarı attığı toptur. Bizim adımıza maçın yıldızı Denayer'in ''al at'' dercesine Podolski'ye çıkardığı topta bizim bildiğimiz Podolski büyük aksilik olmadıkça onu gol yapardı. Alman yıldızın ligde 2 gol atmasına rağmen daha Galatasaray'a bir katkısı olduğunu söylemek mümkün değil.  Biraz baskı yapar gibi olunca Simeone 2 forvetini birden değiştirip hemen oyuna müdahale etti. Yine Umut ve Podolski ile pozisyonlara girdik ama beklenen gollerden birini bile bulamadık.  Atletico Madrid'in de skoru yeterli gördüğünü söylemeliyiz.







İstifa sesleriyle bitti maç. Atletico Madrid maçını bekliyordu herkes ve maç sonu taraftar tepkisini gösterdi. Seviyemizin ne olduğu, gücümüzün ne olduğu meydana çıktı. 3 ayda istifaya davet edilen ilk yönetim olarak tarihe geçti Özbek yönetimi. 







{ "vars": { "account": "UA-10790637-3" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }