İsteyince oluyormuş. Falcao’ya top getirince Falcao leblebi gibi gol atıyormuş, rakip kaleye giden, takıma zarar vermeyen oyuncular oynayınca Galatasaray’da özüne dönüyormuş. Evet. Gerçekten öyle. Doğru oyunu bulmak maalesef 17 lig haftasını buldu. Arada umut veren maçlar vardı ama dünkü Galatasaray, bildiğimiz Galatasaray. Dün atılan 5 gol dışında kaçan da 5 gol var. Büyük bir futbol mucizesi olup Galatasaray puan kaybetseydi ne diyecektik? Böylle oynasın da kaybetsin ne yapalım? Her sene şampiyon olacak değil ya. Öyle bir maç oldu ki böyle bir çaba olsa Falcao gol krallığı yarışına dahil olurdu. Taylan’ı hayranlıkla izledik. Taraftarına küfür eden futbolcuyu hiç aratmadı. Takım organize bir görüntü verince Seri’nin pasları ağızları açık bıraktı. Sezon başından beri Seri forvet arkasında görev alsaydı Galatasaray o bölgede sorun yaşamazdı. Dün bunu gördük. Ömer Bayram maçlara moralli başlayınca çok iyi oynuyor. Maçın başında Mariano ikili mücadeleyi kaybedince yine’’ eyvah’’ dedirtti fakat iki bek hem Nagatomo hem Mariano şampiyonluk günlerini hatırlattılar. Belki de bu formayla son maçlarıydı.

Fatih Terim takımlarının son yıllardaki geleneği oldu. Geriye düşüp çevirmeye çalışıyor. Hem Milli Takım hem Galatasaray böyle oldu. Buna olumlu da olumsuz da bakmak mümkün. Mücadeleyi bırakmamak, pes etmemek çok güzel. Niye işler olağan akışında gitmiyor? Demek ki başlangıç planlamalarında sorunlar oluyor ve Terim sonradan b planı bularak başarılı oluyor. Bu sezonki kadro planlamasından çok ümitliydim ama yine olmadı. Kağıt üzerinde taşlar yerine oturdu gibi gözüküyordu oysa. Artık gizleyecek, saklayacak bir şey yok. Her şey ortada. İnsanları belli ki alıştırmaya çalışıyorlar. Arda Turan ilk devre arası transferi olacak büyük ihtimalle. Fatih Terim’’ Arda’nın futbolu Galatasaray’da bırakmasını isterim’’ dedikten sonra bu iş bitmiştir. Herkese iyi seneler. Allah önce sağlık, sonra mutluluk ve başarı versin.